Eski Kocam Erkek Başrol Oldu

Bölüm 58: Oldukça Yararlı Bir Adam

Tak, tak –
Baş Hizmetçi Melanie yatak odasının kapısını çaldı. Sessizce içeri girerek Ashia'yı kibarca selamladı ve kendini tanıttı.

“Ben Büyük Dük'ün malikanesi Melanie Serument'in baş hizmetçisiyim. Bana Melanie demekten çekinmeyin.

"Tanıştığımıza memnun oldum, adım Ashia Bliss."

Melanie, kısa bir selamlaşmanın ardından Ashia'yı banyoya soktu.

"Vay…." Ashia banyoya girdiğinde hayranlıkla baktı. Geniş açık gözlerle hızla büyük ve lüks banyoya baktı.

'Dük'ün malikanesiyle karşılaştırılamaz bile. Büyük Dük olmak harika olmalı.'

Dük'ün malikanesinin hiçbir zaman mütevazı ve sade olduğu söylenemezdi ama Büyük Dük'ün malikanesinin içindeki banyo çok daha muhteşemdi.

Küvetin boyutundan başlayarak, küvetin ve duvarların tasarımından, dekorasyon için kullanılan çeşitli değerli mücevherlere kadar, mesele sadece bu değildi. Küvetin içinde yüzen çiçek ve bitki çeşitleri fazlasıyla lükstü.

'Yalnızca bu sezonda bulunmayan şeyleri kullanmışlarsa, o zaman sihirli güçle korunmuş şeyleri kullanmış olmalılar.'

Fiyatı ne kadar?

Duvardaki raf çeşitli parfümlerle doluydu ve küveti dolduran ılık, temiz, sıcak su hafifçe sallanıyordu.

Haa , dişlerinin arasından bir iç çekiş kaçtı.

Sanki Büyük Dük'ün zenginliğine bir göz atmış gibiydi.

Ashia, Baş Hizmetçi Melanie'nin yardımıyla dikkatle küvete daldı. Dudaklarından otomatik olarak zayıf bir inilti kaçtı. Vücudundaki tüm yorgunluk kaybolmuş gibiydi.

'Bu şekilde suya dalmak iyi bir duygu.'

"Büyük Dük'ün malikanesindeki çalışanlar şu anda çok heyecanlı."

Ashia yavaşça gözlerini açtı ve Melanie'ye baktı.

Melanie hafifçe gülümsedi. Gülümserken gözlerinin etrafındaki yumuşak çizgiler kırıştı.

"Neden?" Ashia başını eğdi.

"Çünkü Büyük Dük'ün değer verdiği biri gelmişti."

"Ah…"

Melanie'nin sıcak gülümsemesi daha da derinleşti.

Bunu gören Ashia hafif ve boğuk bir öksürükle konuşmaya devam etti, "Değerler... bu biraz... o tür bir ilişki değil." Biraz utanarak tekrar boğazını temizledi ve biraz şeytani bir gülümsemeyle gülümsedi. "Öncelikle Büyük Dük ve benim sadece arkadaş olduğumuzu söylemenin daha iyi olacağını düşünüyorum."

Onu takip eden ve gülümseyen Melanie, şaşkın gözlerle ona karşılık verdi: "Sadece... arkadaşlar mı?"

Ashia, “Evet arkadaşlar,” dedi ve ardından yapraklarla dolu küvetteki suyu elleriyle karıştırdı. "İnsanların ne yapacağını bilmiyoruz."

“…” Melanie süngerini özenle elinde hareket ettiriyordu, hâlâ kuşkulu bir bakışla.

Arkadaşlar?

Büyük Dük'ün malikanesindeki çalışanların çoğu, Büyük Dük için çok uzun zamandır - hatta o bir zorba iken bile - çalışan sadık insanlardı.

Ve yedi yıl önce Büyük Dük'ün malikanesinde bir değişiklik meydana geldi. Kaligo sadece dağınık özel hayatını düzeltmekle kalmadı, aynı zamanda Büyük Dükalığın çökmekte olan gücünü de artık kimsenin hafife alamayacağı şekilde yeniden inşa etti. Ancak o zaman çalışanların güvenle takip edebileceği saygın bir lider ve usta oldu.

Yazık olduğunu düşündükleri bir şey varsa, o da geçmişte çok fazla oyun oynaması olabilir, o da Büyük Dük'ün hiçbir kadını yanında tutmak istememesiydi. Büyük Dük'ün malikanesinin çalışanları arasında hiç genç kadın olmamasının nedeni buydu.

'Artık ona hangi açıdan bakarsanız bakın olağanüstü bir damat oldu...'

Bu güzel ve görkemli Büyük Dük malikanesinden ayrılacak olan ikinci nesil Büyük Dük ve Büyük Düşes'i hayal ederdi. Çocukların kahkahalarını bir kez bile duymadan gözlerini kapatacağından çok endişeliydi. Ama tam zamanında Ashia, mükemmel efendisinin yaşlılıktan bu şekilde tek başına öleceği için çok üzüldüğünde ortaya çıktı.

Bu tuhaf bayan kendisine Büyük Dük'ün arkadaşı diyordu. Bu kadar sert ve sert bir enerjiye sahip, kimseyle göz teması kurmak istemeyen ve bundan kaçınmak için acele eden bir adam için kendine olan güvenini hiç kaybetmemişti.

'Bu bir şans; bu kesinlikle bir şans.'

Melanie bundan emindi. “Bu doğru Leydi Ashia.”

“Bana sadece Ashia deyin.”

"Bunu nasıl yapabilirim?"

'Yakında bu Büyük Dükalığın saygıdeğer Büyük Düşesi olacaksınız.'

"Ah, o zaman kendimi rahatsız hissederim."

“O halde… Bayan Ashia, size Bayan Ashia demeye ne dersiniz?”

"Hım... peki, Melanie." Ashia'nın bir süre düşündükten sonra yükselen gözleri yeniden kavis çizdi. Bu, görünenin aynı zamanda daha iyi hissetmesini sağlayan bir gülümsemeydi.

* * *
Pek çok şeyin yarım kaldığını söylerken yalan söylemiyormuş gibi görünüyor. Yapacak pek bir işi olmadığını, her gün mağazaya gidip geldiğini söyledi ama öyle olmadı. Onu bizzat Büyük Dük'ün malikanesine gönderen Kaligo, bütün gece uyanık kaldı ve işiyle meşguldü.

'Yardım etmek istiyorum ama bir şeyi bilmem gerekiyor...'

Masanın üzerinde biriken kağıt yığınları onun bir bakışta anlayamadığı konularla doluydu. Dükalığın temizlik işlerinden sorumluyken bile pek ilgilenmiyordu, bu yüzden artık pek yardımcı olamayacaktı.

Kaligo, konağı gezdiremediği için üzgün olduğunu ve her yerde özgürce dolaşabileceğini söyledi.

'Herhangi bir yerde, diyorsun ki...'