9

248 17 0
                                    

bu bölümün şarkısı= DERYA ULUĞ- SANA ÇIKIYOR BU YOLLAR
PARS KORKMAZ
Gitmişti. Belki ufak bi tatildi ama o bunla yetinmeyecekti. Odama girdiğimde iki zarf buldum masanın üstünde. Birinde Gölge ve Kılıç timine yazıyordu. İsmimin yazılı olduğu zarfı aldım. Zarfı açtım ve okudum. Okuduktan sonra elimle buruşturup duvara fırlattım.
- Kahretsin!
Diğer zarfı da alıp time götürdüm.
~•~
- Şaka mı bu!
- Komutanım sakin buluruz bir şekilde.
- Bulamayız albay tarafından bilgileri gizli tutuluyor.
- Komutanım bişeyler yaparız ya böyle gitmesine izin veremeyiz.
- Yapamıyorum o giderken hiç bir şey yapamıyorum!
GECE KARACA
Sabah kahvaltıdan sonra sahile indim yine. Denize giresim hiç yoktu nasıl olabilirdi ki? Yavaş adımlarla denize yaklaştım.
- Keşke sevmeseydim sevmek benim neyime ki sevgi kelimesinin anlamını dahi bilmezken.
Oturdum ve etrafı izledim bi süre.
PARS KORKMAZ
- Yok İrem de açmıyor.
- Zeynep?
- Yok.
- Ne halt yicez!
- Gülşah da açmıyor.
- Çok iyi ya(!) Bencilliğim başımıza neler açtı.
- Bencillik değil ki bu?
- Bencillik sırf abisinin de gönlü olsun diye yaptığım şeye bak! Ulan ben kıza daha seni seviyorum demedim erden öğrendi ondan sonra da soğuk davrandım sonuç ortada!
- Kendini pislik gibi hissediyorsun?
- Şerefsiz gibi hissediyorum. Lan çok mu zor kıza seni seviyorum demek!
- O da seni seviyormuş. Bak ne dicem. Albaydan isteyelim belki verir bilgileri?
- Denemekten zarar gelmez.
Albayın odasına geçtik.
- Komutanım lütfen bakın amaç o değildi lütfen komutanımm.
2 GÜN SONRA
GECE KARACA
Sabah ağır adımlarla aşağıya indim.
- İrem ya!
Noluyo ya? Kayra'nın sesi değil miydi o. Kahretsin. Kahvaltı yapmadan denize doğru koştum. Etrafa bakındığımda kimse yoktu neyseki. Bi şezlongu kıyıya doğru çekip oturdum.
- Hep başa geri dönüyorsan
Nafile beni soruyorsan
Sorma
Kendini boşa yorma
Bak sana kapalı bu yollar
Sanma hep iyi bir son var
Sanma
Boş yere buna kanma
Zaman ödemez kefaretini
Sanma siler gidişini
Hiçbir iyi söz dilinde dönen
Unutturamaz ihanetini
Öyle bir kader ki bu
Öyle bir ceza bana
Bin kere vursan da ölmem ölmem
Son bir sözü varsa
Hayatın kullarına
Asla deme asla dönmem dönmem
Öyle bir kader ki bu
Öyle bir ceza bana
Bin kere vursan da ölmem ölmem
Son bir sözü varsa
Hayatın kullarına
Asla deme asla dönmem dönmem
Bak sana kapalı bu yollar
Sanma hep iyi bir son var
Sanma
Boş yere buna kanma
Zaman ödemez kefaretini
Sanma siler gidişini
Hiçbir iyi söz dilinde dönen
Unutturamaz ihanetini
Öyle bir kader ki bu
Öyle bir ceza bana
Bin kere vursan da ölmem ölmem
Son bir sözü varsa
Hayatın kullarına
Asla deme asla dönmem dönmem
Öyle bir kader ki bu
Öyle bir ceza bana
Bin kere vursan da ölmem ölmem
Son bir sözü varsa
Hayatın kullarına
Asla deme asla dönmem dönmem
Hep sana çıkıyor bu yollar
İnan kader diye birşey var
Diye mırıldandım. Dalgaların gelgitlerini izledim. Ayakkabımı çıkarıp yanıma koydum ve ayaklarımı suya doğru uzattım.
- Gece. Beni dinle artık lütfen!
Göz ucuyla bile bakmadım.
- Gece lütfen.
- Ne lütfen!?
Öfkeyle ona döndüm.
- Yeterince duydum gidiyorum! İstediğiniz oldu! Yüzsüz değilim hele ki gurursuz hiç değilim!
- Ne demek gidiyorsun?
- Siktir olup gidiyorum! Hakkâri'ye döneceğini düşünmediniz değil mi aptal değilsiniz!
- Gece beni dinle artık! Yeter!
- Yeter öyle mi?!
Ayağa kalktım ve ona doğru yaklaştım.
- Arkamdan iş çeviren siz! Beni sevdiğini öğreniyorum sonra soğuk davranıyorsun! Pars napmaya çalışıyorsun!?
Sustu.
- Susuyorsun. Çok iyi ya. Madem susucaksın niye konuşmaya çalışıyorsun!
- Özledim.
Diye mırıldandı.
- Beni mi özledin güldürme beni Pars ya! Lan madem bak anlamıyorum madem seviyordun neden ya!? Neden yüzüme gülüp arkamdan iş çevirdiniz!?
Sadece gözlerime baktı.
- Aklımı kaçıracağım yemin ediyorum!
Diyip uzaklaştım. Ayakkabımı giyip bi kayalığın üzerine oturdum.
- Kahretsin! Seni sevdiğim güne lanet olsun!
- Benden bu kadar mı nefret ediyorsun?
Başımı sesin geldiği yöne çevirdim. Göz yaşı mıydı o? Gerçi bende farklı değildim.
- Çok mu zordu seninle oynadım demek Pars?
- Oynamadım.
- O zaman neden?
- Gelebilir miyim?
Başımla onayladım. Yanıma oturdu ve bakışlarını denize çevirdi.
- Senle ciddi düşündüm ben. Abinin rızası olmadan da olması pek güzel gelmedi. Yani önce abinle yakınlaşıp amaç sizi barıştırmaktı ama öyle olmadı.
- Bana sordunuz mu hiç? Farkında mısınız bilmiyorum ama beni terk eden annem olacak o kadına yerimi söylemiş ben benden uzak olsun isterken. Yapmayın lütfen barışmak falan istemiyorum. Ayrıca yine de arkamdan iş çevirmiş oluyorsunuz ben bunu affedemem.
- Nefret etme yeter. Başka birini sev, onla çocuğun olsun mutlu ol ama nefret etme. Hepsine dayanırım ama ona dayanamam.
Bölüm nasıldı? Arkadaşlar bi sorun yaşıyorum ve yorum yazamıyorum ayrıca cevap da veremiyorum ama cevap verememem okumadığım anlamına gelmez.
Sizce Pars doğru mu yaptı yanlış mı

TEĞMEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin