bu bölümün şarkısı: TALADRO- KENDİNE İYİ BAK speed up
Dışardaki koltuklardan birine oturdum. Öne doğru eğilip dirseklerimi diz kapaklarımın üstüne koydum. Bekledim. Ne kadar bekledim bilmiyorum ama bekledim. Ardından Eylül çıktı.
- Yenge doğruyu söyle abime büyü falan mı yaptın?
Ayağa kalktım.
- Noldu ki?
- Senin adını sayıkladı sürekli. Bence bi bak.
- Sağol yengem.
- Heh kabul ettin şükür.
İçeri girdiğimde kısık seslerle adımı sayıklıyordu. Yanına oturdum ve yine elini sıkıca tutup başımı omzuna,boynuna doğru koydum. Sonra sustu. Tanımış mıydı bilmiyorum ama sustu. Başımı omzundan çektim.
- Uyansana. Bak nerdeyse 2 gündür uyuyorsun. Susucak mısın? Susmasana olmaz mı? Babam da susuyordu. Sen susmasan?
🌌
3 gün oldu. Üç gündür uyuyordu. Başım omzuyla boynu arasındaydı. Gözlerimi kapattım.
PARS KORKMAZ
Ağırlaşmış göz kapaklarımı açtım zar zor.Nolmuştu lan bana? En son Gece'nin sesi vardı. Anılarımı zorladım ama yoktu. Başımı sağa doğru çevirdim. Sırıtmama engel olamadım. Saçlarının arasından öptüm ve biraz daha kendime çektim. Üstünü örttüm zaten sonra uyandı.
- Pars?
- Güzelim?
Hızlıca doğruldu. Anlamaz gözlerle ona bakarken başını boynuma gömdü. Elimi sırtına koydum. Boynumu öptü birkaç kez sonra yanağımdan da öpüp tekrar boynuma yerleştirdi başını.
- Güzelim?
- Korktum. Babam gibi gideceksin diye korktum.
Sustum. Napabilirimdim ki susmaktan başka.
- Gitseydin seni doğduna pişman ederdim Üsteğmen!
Güldüm ve saçlarından öptüm yine.
- Gitmedim ama.
- Hele bi git. Eylül abime büyü mü yaptın diyordu.
- Ne alaka?
- Adamlar sana kalp masajı yapıyor sen benim adımı sayıklıyorsun. Olmaz böyle.
Diğer elimi de saçlarına götürdüm.
- Bizimkiler iyi mi?
- Seni bekliyorlar. Bekle.
Doğruldu ve bizimkileri çağırdı. Üstüme atladılar resmen.
- Lan! Kalkın adamın üstünden! Kefeni zor yırttı sizin elinizde ölecek!
Kalktılar. Çok şükür.
- Yemedik kocanı.
Bana döndü.
- Bunların hepsi senin işin demi?
- Beellkii.
- Komutanım sizde de ne aşk varmış arkadaş.
- Noldu ya?
- Komutanım kısaca özet geçicem üşendim. Siz helikopterde gidiyordunuz. Gece komutanım iki laf söyledi biraz ağzınıza etti biraz sarıldı siz geri geldiniz.
- Bayramm.
- Efendim komutanım.
- Aybüke de öğrensin mi bunları?
Yutkundu.
- Operasyonu da öğrensin mi?
- Parss komutanımm. Bi yardım hiç fena olmaz.
- Eylül nerde?
- Ameliyatı varmış.
- Neysee gelelim sadete.
- Şimdi ayvayı yedim bence.
- Bence de. Lan! Bu kız ne kadar korktu haberin var mı?! Bu kız senin yanından bir saniye ayrılmadı!
- Gece?
- Ben susuyorum.
- Neyse hadi yine iyisin ama senin bu askerin benim canımı sıkmaya başladı.
- Süleyman yine ne halt yedin?
- Komutanım Gülşahla biraz tartıştık o.
- Naptınız?
- Komutanım Gülşah'a asılan bi adam vardı. Ama yani çirkin bir şekilde bende onu biraz hırpaladım bide adam terör örgütlerinden birinde olunca sorguda hırpaladım.
- Askerliğinden oluyordun.
- Süleyman?
- Biraz.
- Aferin. Öfff canımı sıkmaya başladı bu olay. Kaç gündür böyleyim ben?
- 3 gün 6 saate 37 dakika.
Gece'ye döndüm.
- Saydın mı?
- Belki.
- Hadi siktirin gidin. Yalnız kalıcam Gece'yle.
- Adama bak bizi kovuyor lan ben olmasam Gece'yle nah olurdunuz. Aman be gidiyoruz.
Hepsi çıktılar.
- Gel bakayım buraya.
Yanımda yer açtım.
- Canını yakarım.
- Bişey olmaz gel sen.
Yanıma uzandı yavaşça. Canımı yakmaktan korkuyordu belki de. Üstümüzü örtüm ve başını boynuma yaklaştırdı.
- Çok mu korktun sen?
Bir kolumu beline bir elimi saçlarına götürdüm ve saçlarını okşadım.
- Hıhım.
Gözlerimi kapattım. Ulan 3 gün nasıl uyumuşum? Gözlerimi açtığımda başını hafifçe kaldırmış bana bakıyordu.
- Noldu?
- Hiiç. Özlemiş olamaz mıyım?
Ardından kapı çalındı. Doğruldu ve koltuğa oturdu.
- Gel.
İçeri girdi.
- Pars s....
- Çık.
- Ne?
- Tekrar söylemekten hoşlanmam çık.
- Pars...
- Efendim güzelim?
- Ayıp.
- Umrumda değil.
Ona döndüm.
- Biraz konuşsak?
Elimi sıktı Gece.
- Ben çıkayım...
- Otur. Dinliyorum.
- Yalnız.
- Hayır.
- Tamam. İstediğin olsun. Pars üzgünüm ben sensiz yapamadım....
- Çıkabilirsin. Gece'yle yalnız kalmak istiyorum.
Ve çıktı. Başımı yastığa bastırdım.
- Pars.
- Efendim güzelim?
- Neden dinlemedin?
- Gerek yok. Ben onu sileli çok oldu. Sadece sen varsın.
Hafifçe gülümsedi.
- Ben ne zaman çıkıyorum ya? Sıkıldım burda.
- 3 gün uyudun zaten ne ara sıkılmaya vakit buldun?
- Maç var bugün maçı izlemem lazım.
- Onu nasıl yapsak ki? Buldum.
Ardından çıktı. Kaşlarım çatılırken olanları düşündüm nedensizce. İlk başlarda sinir olduğum kız şuan neler yaşatıyordu bana.
- Hadi gidiyoruz.
🌌
Tamam güzel soru şu.
- Sen niye bana bakıyorsun?
- Ölme diye?
- Ben halle....
- Demezdin çünkü doğru düzgün yürüyemiyorsun.
- Susuyorum.
Koltuğa oturdum.
- Ee küçük hanım.
- Maç hazırlığı geliyorum.
Doğru kız koyu fenerli olunca. Acaba çocuğumuz olursa hangi takımlı olur? Ben onu Galatasaraylı yaparım.
- Nah yaparsın!
- Lan ben dışımdan mı düşündüm onları.
- Evet.
Elindekileri masaya bıraktı ve oturdu.
- Galatasaraylı yaparmış sen daha benim inadımla tanışmadın galiba komutan.
- Yok ben ne dedim ki şimdi aaa ikincisi görücez teğmen ben nasıl onu Galatasaraylı yapıyorum.
- Daha çocuk olmadan çocuğun takımını tartışıyoruz ya.
- Direk nikah basabilirsin.
Göz ucuyla baktı.
- Yaralı değil misin sen.
- Evet?
Yanıma yaklaştı ve yanağımdan öptü.
- O nasıl ruh değişimi?
- Gece Karaca böyle.
Gece Korkmaz daha güzel olur. Nikah basalım. Canıma minnet.
- Şimmdii baştan anlaşalım maçta çok küfür ederim.
- Tamam.
Maç başladı.
- Vurrduu ve goll!
Diyerek ayağa kalktı.
- Ulan kıza bak bizden daha coşkulu.
- Tabi oğlum babamdan miras. Ee ne demişler? Taraftarıyla şanıyla
Dünya döndükçe sürecek
Kalpleri hep titretecek
Dillerden hiç düşmeyecek FE-NER-BAH-ÇE
Bir gün girsek biz mezara
Gözümüz kalmaz arkada
Evladıma miras bu sevda
- Öyle olsun küçük hanım.
🌌
- Acımıyor aslan kanaryaya acımıyor!
Ayağa kalktım.
- Otur lan! Yaralısın sen!
Vee geri vites. Oturdum. Burnuna işaret parmağımla hafifçe vurdum.
- Bizde de böyle Fenerbahçe güzeli.
🌌
- Ee berabere bitti bu.
- Öyle oldu.
Arkama yaslandım.
- Tamamm maç kısmı bitti gel bakalım.
Diyip kendime çektim onu iyice.
- Lan. Adama bak ya.
- Noldu?
- Yaralı değil resmen.
- Güzeli iyi bakıyorsa o napsın?
- Hadi bakalım Pars efendi uyuman lazım.
- Çocuk muyum ben ya.
- Şuanlık evet.
- Benle uyuyacağını umut ediyorum.
- Yalnız uyumak mı istiyorsun?
- Senle uyumak istiyorum olmaz mı?
Ayağa kalktı. Odama geçtik ve uzandım. Yanıma uzandığında kollarımı beline doladım başımı boynuna gömdüm. Kokusuyla uyudum.
🌌
Sabah uyandığımda Gece yanımda yoktu. Hafifçe doğruldum.
- Gece?!
- Efendim?!
Ayağa kalktım ve üstümüzü zor da olsa değiştirip mutfağa doğru ilerledim.
- Günaydın komutan.
- Günaydın Fenerbahçe güzeli.
Arkasından sarıldım ve boynundan öptüm.
- Yüzünü yıka gel.
Boynunu birkaç defa da öptükten sonra yüzümü yıkamaya gittim. Mutafağa geri döndüğümde elini suya tutuyordu.
- İyi misin?
Yanına yaklaştım.
- Ufak bi kesik.
Parmağını kendime çektim.
- Pek bişey yok gibi duruyor.
- Yok zaten otur sen.
Sandalyeye oturdum.
- Yormuşsun kendini.
- Yoo yorulmadım güzel uyuyunca.
- İlk defa üstünü açmadın.
🌌
Kahvaltıdan sonra Timler gelmişti.
- Gece sen niye bu hayvanlara çay koyuyorsun? Lan kalkın kendiniz alın çayınızı!
- Komutanım sizde ha....
- Kalk lan!
- Anaa komutan da elden gitti.
- Yengemiz sağ olsun ben memmunum ya.
- Tamam çayınızı içtiniz hadi şimdi gidin.
- Komutanım görende Gece komutanımla neyse susuyorum.
- Pars.
- Efendim Fenerbahçe güzeli?
- Abim geliyormuş.
- Sen bunu niye bu kadar sevinçle söylüyorsun barıştınız mı yoksa.
- O değil Şırnak'ta görev yaparken bi yüzbaşı vardı jet pilotu eşi de çok iyi. O. Haberin olsun diye söyledim.
- Tamam güzelim. Neyse siz gidiyor musunuz artık.
- Yio.
Ayağa kalktım.
- Otur oturduğun yerde! Yaralısın sen yaralı!
- Çıkmam lazım.
- Niye?
- Sonra anlatırım.
Yanağından öptüm.
- Pars. Noluyor?
- Yok bişey güzelim gelirim 1 saate.
- Ama yaralısın sen.
- İyiyim Fenerbahçe güzeli. Merak etme.
Ve çıktım.
GECE KARACA
- Kocan gitti.
- Of İrem sırası değil.
Telefonumu elime aldım.
Siz: Pars bişey mi oldu?
Parss: Hayır güzelim geleceğim merak etme.
Siz: Öyle diyorsan
Evett durum bu şu anlık. Pars nereye gitti en güzel soru bu yazar olarak bende bilmiyorum daha. Buraya kalp ❤️ bırakıp kaçıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEĞMEN
ComédieYeni karakola yeni bir tim gelir ama iki timin komutanları son derece inatçı ve dik kafalıdır ikisi de en yakınını şehit haberiyle sarsılır. Gece yetimhanede büyür çok küçük yaşta hayat onu yere serer. Pars ise babasıyla büyür ama sevgiyi çok az bil...