50

239 4 0
                                    

Uyandığımda saat gece 2ydi. Balkona çıktım ve soğuğun bedenimi sarmasına izin verdim.
- Güzelim? Neden balkondasın?
Ona döndüm.
- Biraz hava aldım hem sen niye ayaktasın git yat.
- Yatmakla da olmuyor ki.
BUKET KAYA
Göz yaşlarımı silip peçeteyi çöpe attım ve lavabodan çıktım. Dinlenme odasına geçtiğimde Alpayla göz göze geldim.
- Neden ağladın?
- Ağlamadım?
- Buket yalan söyleme bana.
- Bişey olmadı.
- Buket.
Dedi uyarırcasına.
- Bişey olmadı Alpay.
- İlla ben mi öğreneyim.
- Of olmadı.
- Anlaşıldı.
Ayağa kalktı ve önümde durdu.
- Ağlamışsın, gözlerin kızarmış hafiften ve sebebi kim bilinmiyor.
- Önemli değil.
Diyip attım.
- Benim için önemli Buket.
Bakışlarımı ona çevirdim.
- Ki öğrenmesini de iyi bilirim.
- Alpay yok bişey gerçek....
- Buket.. baban mı?
Gözlerim açıldı başımı eğdim hafifçe başımı kaldırıp gözlerini gözlerime dikti.
- Baban..
- Ben çıkıyorum.
Dedim ve ayaklandım.
- Otur.
- Alpay..
- Buket o zaman benimle geliyorsun.
- Gerek yok.
- Evet var.
Bileğimden çekiştirerek arabaya bindirdi.
- Nereye gidiyoruz?
Sustu.
- Alpay.
Sessizliğini bozmadı.
- Alpay cevap ver bana.
Gülümsedi sadece.
- Alpay cevap verecek misin artık bana?
Susmaya devam edince sinirle cama döndüm.
- Trip mi atıyorsun bana?
- Hayır seni ne zaman boğsam diye düşünüyorum.
- İstediğin zaman.
Gözlerimi kapattım.
- Esila ablaya.
- Esila abla?
- Esila abla güzel gözleme yapan biri. Kafamız dağılsın biraz.
- Olurr.
Gece Korkmaz..
Elimdeki silahı bırakıp Alpay'a döndüm.
- Alpay ya vallahi çok sıkılıyorum.
- Teğmen sakin biraz.
- Ama cidden sıkıldım operasyon da yok.
- Napalım?
- Timi toplayıp eğlenmeye gidelim.
____
Şaka mıydı bu?
- Beyler şaka mısınız?
- Katılıyorum.
Ciddi ciddi bizi ocakbaşına getirmişlerdi.
- Eğlenmeye gidelim dedik yemek yemeye değil.
Alpay'ı dürttüm. Anlayıp dışarı çıktık ve lunaparka attık kendimizi. Şimdi gerçekten eğlenecektik içimizden geldiği kadar sıkılana kadar. Öyle de yaptık uykumuz gelene kadar eğlendik.
- Alpay çok yorulduk be.
- Öyle oldu. Ama güzeldi.
- Güzeldi.
İki timde bizdeydi. Parsla göz göze geldim gülümsedim. Etrafa göz gezdirdim. Kolay bi hayatım hiç bir zaman olmamıştı. Çocukluğum dahil nerdeyse herşeyimi kaybetmiştim. Sonra Hakkari'ye geldik. Sinir bozucu teğmen hayatım oldu. Sevdim. İremler geldi. Bir sürü olay yaşadık. Şimdi mutluydum. Mutluluğa inanmayan sevgiye inanmayan ben şimdi gerçekten huzurluydum. Ateş doğmuştu. Anne olmuştum. Babamın şehit olmadığını öğrenmiştim abim ihanet etmişti. Sonuç buydu ama. Önemli olan da son değil midir zaten? Zor bir hayatımız olmuştu hepimizin ama sonumuz buydu mutluyduk hepimiz iyiydik. Yarım kalanlar tamamlanmıştı. Üsteğmen Pars Korkmaz geçmişimi bana gerçekten unutturmuş, kabuslarım bile bana erişemeyecek kadar korumuştu. Ölenler yeniden doğmuştu. Ölmek üzere olanlar geri dönmüştü. Hepimiz buyduk. Aile olmuştuk. Bizim hikayemiz buydu. Bu hikaye bir üsteğmen ve bir teğmenin hikayesidi. Şimdi son kez diyorum. Yarım kalmıştık ama bir şekilde tamamlanmıştık.
                                  SON

TEĞMEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin