TEĞMEN

46

bu bölümün şarkısı
3 AY SONRA
Karnım artık belli oluyordu fazlasıyla. Veee bugün cinsiyeti öğrenecektikk. İnanılmaz merak ediyordum bizimkiler erkek mi kız mı diye iddiaya bile girmişlerdi. Uzandım ve karnıma jeli sürmelerini bekledim. Pars adeta elimi esir almıştı.
- Sakin ol biraz.
- Sakinim bitanem.
Yavaş yavaş gözükmeye başladı.
- Erkek.
O an Pars'a döndüm.
- Fenerbahçeli olacak.
- Galatasaray. Sonra tartışalım.
Alnımdan öptü ve ekrana dikti gözlerini.
- Erkek olacak..
Diye mırıldandı birkaç kez. Çıktığımda canım inanılmaz derecede tuzlu erik çekmişti.
- Pars..
- Emret bitanem?
- Benim canım çok fena tuzlu erik çekti.
Diye mırıldandınıp kedi gibi baktım.
- Bana kedi gibi bakma güzelim gel hadi tuzlu erik ye sen.
Oha adam hazır mı bekletiyordu.
- Erkek..
Diye mırıldandı yine.
- Gece oğlum mu olacak benim?
- Yok Pars erkek dediyse kızın olacak.
- Oğlum.
Diyip öptü karnımı.
- Kıskandım.
Alnımdan öptü.
- Tamam oldu.
Arabada tuzlu eriği gömdükten sonra toparlandım yavaşça karnımı okşadım.
- İsmi ne olacak peki?
- Bilmem. Eve geçince bakarız.
Eve geçip direk köşeye uzandım.
- Ne koyalım adını?
Tekrar öptü karnımdan.
- Bilmem sen ne düşünüyorsun.
- Aslan veya Yiğit olabilir.
- Ateş ya da Aslan?
- Hayır güzelim benden bir senden bir.
- Hımm..
Düşündüm bir süre.
-  Ateş?
- Olur tabiki.
Karnımdan öptü yine ve yine. En sonunda alnımdan öpüp çenesini başımın üstüne yerleştirdi.
- Çok seviyorum sizi.
- Bizde seni babası.
Karnımı okşadı yine.
-  Ateş.. odasına alışveriş mi yapsak güzelim?
- Yapalım.
🌌
- Pars bu nasıl?
Telefonu eline verdim.
- Gayet güzel.
Çoğu şeyi halletmiştik. Bir an önce doğsa olmaz mıydı?
- Az kaldı bitanem.
Alnımdan öptü ve saçlarımı kokladı.
- Az kaldı..
Diye tekrarladı.

Sabah gözlerimi zar zor açtım.
- Günaydın vatan gözlülerim.
Alnımdan öptü.
- Günaydın babamız.
Yavaşça doğrulup sırtımı başlığa yasladım.
- Benim çıkmam lazım bitanem dosyalarla uğraşıcam.
- Dur bekle.
Arkasından gittim.
- Uzan işte güzelim yorma kendini.
- Seni gönderiyoruz sonuç olarak.
Sarıldım ve boynundan öptüm.
- Görüşüz babamız.
- Görüşüz vatan gözlüler.
Önce alnımdan sonra karnımdan öptü. Tam bahçeden çıkacaktı ki bişey unutmuş gibi dönüp boynumdan öptü.
- Şimdi oldu.
Bütün ev bana kalmıştı ve sürekli otur diyen bir Pars yoktu. Kahvaltıdan sonra çatı katına çıktım kitapları inceledim. Fazlasıyla güzellerdi. Bir tanesini seçip armut koltuğu kuruldum. Bir süre sonra iyice canım sıkıldı. Oflayarak kalktım ve biraz da bahçede oturdum. En sonunda karakolda soluk aldım.
- Gece.
- Sıkıldım ya!
- Ah Gece ah.
Odasına ilerlemeye başladı.
- Ben silah odasına gidicem.
- Olmaz.
Odasına sokup beni kapıyı kapattı.
- Pars ya çok sıkılıyorum ben.
Diye mırıldandım kedi gibi bakarak.
- Sıkılıyoruz.
- Yiğit Ateş de mi sıkıldı Gece?
- Of Pars ya! Sıkıldım işte evde oturmaktan.
6 AY SONRA
Gözlerimi açtığımda hastanadeydim.
- Lan!
Hızlıca doğrulduğumda karnıma bi arı girdi.
- Güzelim.
Alnımdan öptü sürekli.
- Pars.. Ateş?
- İyi güzelim getirirler birazdan.
🌌
Eve geçtiğimizde onu beşiğinde yatırdım Pars ise ayrılmıyordu Ateşden.
- Pars uyumalı.
- Uyusun..
Onu öptükten sonra beni öptü. O an farkettim o cidden benim tek iyikimdi.
- Pars?
- Efendim güzelim?
- İyiki sevmişim seni.
Boynundan öptüm ve başımı boynuna gömdüm.
- İyiki sevmişim seni güzelim.
Yanağımdan öptü. Biz buyduk işte yarım kalırdık bazen. Bazende öyle güzel bişey olurdu ki tüm yaralarımızı sarardı. Bizim hikayemiz buydu bizim hayatımız buydu. Kokusunu içime çektim. Ve ağlamaya başladı.
- Şimdi başlıyoruz asıl komutanım.
Odasına girdik ve kucağına aldı Ateş'i.
- Oğlum.
Gülümseyerek izledim onları.
- Neden ağlıyorsun sen?
- Uykusu gelmiş uyut bizi.
- Uyutayım sizi.
Bizim odamıza geçtik ve Ateş'i aramıza alıp uzandım. Yavaş yavaş gözler giderken alnımdan öptü Pars.
- İyi geceler güzelim..
- İyi geceler komutanım.
Gözlerimi kapattım ama çok sürmedi saat 3 gibi ağlama sesiyle geri uyandım.
- Uyu sen güzelim ben uyuturum onu.
Doğruldum hafifçe.
- Sen hiç uyumadın?
- Uyudum güzelim.
- Yalan atma.
- Olsun uyurum birazdan.
🌌
Sabah erkenden kalktım. Onları rahatsız etmeden yataktan kalkıp banyoya girdim. Yüzümü yıkadıktan sonra çıktım ve benimkilere baktım sırıtmama engel olamazken aşağıya indim ve kahvaltıyı hazırladım. Pars kucağında Ateşle indi.
- Günaydın güzelim.
- Günaydın.
Önce onun yanağından sonra Ateş'in yanağından öptüm.
- Keşke uyandırsaydın.
- Zaten uyumadın gece uyu biraz.
Boynumdan öptü.
- Ben alayım Ateş'i sen otur geliyorum şimdi.
Ateş'i hallettikten sonra o tekrar uyumaya bende kahvaltıya gittim. Kahvaltıdan sonra Ateş'i alıp bahçeye vakan camın önüne oturdum.
- Bak kar yağıyor.
Boynumdan öptü Pars.
- Kar yağıyor.
Yanımda ona yer açtım ve açtığım yere oturdu. Ateş'i ortamıza koyup başımı omzuna yasladım.
- Biraz büyü de karla oynayalım ya.
Ateş bana ne diyon la der gibi baktı.
- Annecim bakma bana öyle.
Kolunu bedenime sardı Pars.
- Oğlum haklı Gece.
- Aman sakın aman.
Güldü.
- Bırak küçük kalsın hep.
Saçlarımdan öptü.
- Sizi seviyorum.
- Seni seviyoruz.
Çok sakin bir bölüm oldu diğer bölümde görüşelim canlarımmm💙💙 sizi çok çok çok seviyorummm