10

268 18 0
                                    

bu bölümün şarkısı: ÇAĞAN ŞENGÜL- ÇOK YAZIK speed up
Gitti. Sadece arkasından baktım. Mal bu ya gitsene! Asla gurur var lan bizde! Aklım karıştı ama gitmeyeceğim. Gururum var benim bana bazen zarar veren gururum. Odama çıktığımda İrem oturuyordu.
- Ne konuştunuz?
- Gereksiz. Ben gidiyorum.
- Nereye?
- Akşam gelmicem.
- Gece nereye dedim?
- Sahile. Uzun bi süre oturucam.
- Ağlama.
- Ağlamam.
Nah ağlamam tövbe ya. Üstümü değiştirip indim. Hava çoktan kararmıştı. Etrafı küçük led lambalar aydınlatırken bazı çiftler dans ediyordu bazıları ise bişeyler içiyordu. Çardaklara doğru yöneldiğimde Pars görüş açıma girdi. Yanına yaklaştığımda elinde alkol bardağı olduğunu fark ettim. Kolaysa iç Pars efendi onu senin g.. neyse. Daha da yanına yaklaştım ve bardağını içmek için kaldırdığında ondan önce davranıp bardağı aldım.
- Bunu senin kafanda kırarım Pars!
Karanlıkta parlayan ela gözlerine bakarak bardağı yere doğru yatay bi şekilde tutarak döktüm ve masaya sertçe koydum.
- Duydun mu?
Sadece gözlerime bakıyordu.
- Hayır.
- Hayır mayır yok kafanda bardak parçalatma bana.
- Niye sana zarar veriyor ki beni sevmiyorsun.
- Seni sevmiyorum demedim.
- Seni sevdiğim güne lanet olsun dedin.
- Bu sevmediğim anlamına gelmez.
- Ama pişmansın anlamına gelir.
- Değilim. Bir daha içtiğini görür ya da duyarsam o bardağı kafanda kırarım.
- Sen beni bu hâle getirdin.
- Ben ne alaka?
- Gittin. Beni bırakıp gittin.
- İlk kim gitti? İlk kim arkasından iş çevirdi.
- Keşke neden yaptığımı anlasan ama...
- Aması yok bunun keşke bana sorsaydınız. Annem karşıma çıktı. Sadece 5 yıl annelik yapan annem. Şimdi bana bunları söyleme.
- Bu kalp sadece sana ait.
Konuyu nasıl değiştirmişti uyuz.
- Konuyu değiştirme Pars.
- Ne anlamak istiyorsan öyle anla.
Burukça gülümsedim.
- Yapma Gece.
Ayağa kalktı ve yanıma yaklaştı.
- Lütfen yapma. Gülümse ama buruk bi gülümsemeyle değil.
- Niye kendimi suçlu hissediyorum?
- Beni dinlemeden gittin.
- Başka çarem yok.
- Var.
- Ne var? Onca laftan sonra gurursuz gibi kalmak mı? Hayır onu yapmayacağım. Benim de bi gururum var.
Hafifçe gülümsedi.
- Hiç böyle düşünmezdim sonumuzun böyle olacağını.
- Siz yaptınız eseriniz bu.
Diyip ayrıldım. Gözyaşımı sildim ilerlemeye devam ettim. Uzaklaşınca kuma oturdum. Dedikleri aklımda dolaştı. İstemeden de olsa gözümden kaçmış göz yaşını umursamadım o gece sadece ağladım. Sevgiyi bilmedim ki ben seveyim. Bütün gece kendime kızdım. Geceyim ben. Sevgiyi bilmeyen,babasından sonra terk edilmiş olan Gece, bulutlu günleri seven Gece. Düzeni bozdum şimdi belki de cezasını çekiyorum onu bilemiyorum artık. Gözlerim denize odaklandı. Yavaşça ayağa kalktım ve denize doğru ilerledim. Hayır! Bileğime temas eden suyla bedenim uyarıldı adeta. Devam ettim su artık diz kapaklarıma geliyordu yanağımdan süzülen yaşlar kuruyordu. Yanağımda göz yaşlarının izi geçerken telefonla durdum.
- Teğmen Gece KARACA emredin komutanım.
- Tayinin onaylandı Gece. Hayırlı olsun.
- Sağolun komutanım. Ne zaman gidiyorum?
- Yarın.
- Sağolun komutanım. Tekrar teşekkür ederim.
- Her zaman kızım.
Telefonu kapatıp otele doğru yöneldim. Odama çıkıp valizimi topladım.
- Gece? Nereye?
- Tayinim çıktı yarın gidiyorum.
- Bizde gelelim.
- Halledersiniz siz ben önden gideyim. Duramıyorum artık burda.
Gece haklı mı. Ya yazar benim benim bile kafam çok karıştı. Bir sonraki bölümde görüşürüz sizi seviyorummm

TEĞMEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin