10

14K 729 180
                                    

Günlerin verdiği uykusuzluğa bir de yorgunluk eklenirken kendisini daha bitik hissetmeye başladı. Aslında bu kadar kafasına takacak bir adam olmamıştı hiç. Daha önce de sevgilileri olmuş ve ayrılmıştı ama hepsini ardına bakmadan unutmuştu. Ama Orhan farklıydı. Onun kendisine aşık olduğunu düşünürken kendisi olmuştu. Farkına varsa uzak durmak isterdi ama Orhan sürekli yanında olduğu için de kaçamamıştı.

O gece öptükten sonra içinde en ufak bir pişmanlık olmadan hevesle beklerken Orhan yine şerefsizliğini gösteriyordu. Ama kaçacağını düşünmemişti ki. O gece gözlerinde gördüğü isteği ve sözlerini bire bir hatırlıyordu. Geleceğine çok emin olmuştu ama sürekli Orhan onu şaşırtıyordu.

Düşünmekten artık patlayan beyni ve kırık kalbiyle yavaş adımlarla arabasına yürüdü. Eve gitmek bile istemiyordu. Dağılmış ve yanlardan çıkmış saçlarını kulağının arkasına atarken cebinden telefonu çıkardı. Bugün Kerim erken çıktığı için onu görememişti ve belki arayıp yanına gidebilirdi.

Arabasına geldiğinde yorgun bedenini koltuğa bıraktığında derin bir nefes aldı. Uyumaya ihtiyacı vardı ama yapamıyordu. Belki de gidip biraz içer sonra da arkadaşıyla dertleşirdi. Ekranı açıp Kerim'in ismine tıklayacağı sırada aniden gelen arama ile gözleri şokla büyüdü. Orhan yazısına bakarken hızlanan kalbiyle "siktir" diyerek oturduğu yerden sağına soluna bakındı ama kimse yoktu.

Günler sonra bu şerefsiz ne hakla arıyordu ki. Yavşak günlerce kaçmış bir kere bile önüne çıkmamıştı. Telefon ısrarla çalarken oturduğu yerde heyecandan ne yapacağını bilemedi. Ama kesinlikle onunla olmayacağına emindi o yüzden artık istemiyordu. Orhan bitmişti. Heyecanı hayal kırıklığı ve sinirle harmanlanırken "siktir git" Diye söylendi.

Orhan onun için kesinlikle doğru adam değildi. Ne kadar kalbi sızlasa da, onu istese de artık bitmişti. Gurursuz yada aptal değildi. Acısı olsa da peşinden gideceği kadar gitmiş ve onun şansını kaybedişini izlemişti. Telefon bir kaç saniye sonra kapandığında dudağını dişleyerek telefona baktı. Tekrar arayacağını beklerken gelen mesajla seslice ofladı. İstemiyordu ama okumadan da duramazdı.

Orhan: Buğra evin önündeyim bekliyorum

Orhan: gel konuşalım

Orhan: kaçtığım için özür dilerim ama anlatacağım her şeyi

Orhan: biliyorum kızgınsın ama bir dinle beni bekliyorum kaçta gelirsen gel gitmeyeceğim

Buğra okuduğu mesajlarla istemsizce gülmeye başladı. Piç resmen dalga geçiyordu. Sinir bedenini kaplarken hissettiği kırgınlık da daha belirgin oldu. Aşırı kırılmıştı çünkü Orhan bu güne kadar ne olursa olsun kaçmamıştı. O hakaret ederken kendisi de boş durmamış ama sürekli yazmaktan da geri durmamıştı. Bu defa ise farklıydı. Kendisi öpmüş Orhan ise onu öylece bırakmıştı.

Cevap bile yazmak istemedi. Artık o adamı hayatında istemiyordu. Ne kadar duygularını yeni keşfediyor olsa da bundan sonra yokmuş gibi davranacaktı. Hala telefona bakarken yine mesaj geldi.

Orhan: bekliyorum Buğra sakın başka bir yere gitme bak

Orhan: konuşacağız mutlaka sana kendimi anlatmama izin ver

Orhan: üzdüm kırdım biliyorum ama bir kere şans ver bana

Orhan: Biliyorum okuyorsun hadi gel bırakmam seni bırakamam

Buğra, Orhan evin önündeyken asla gitmezdi. Gitmeyecekti de. Onu görürse ne hissederdi bilmiyordu ama Orhan bitmişti. Kalbini öylece kıran bir adama verecek şansı da aşkı da yoktu. Cevap yazma gereği bile duymadan hızla arkadaşını aradı. Onun yanına gidip gerekirse günlerce kalırdı.

HEMŞİR (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin