64

3.9K 238 83
                                    

5 yıl sonra..

..

Telaş ve heyecanla arabayı sürerken içinde sadece geç kalmanın üzüntüsü vardı. İki kişinin kendisini dört gözle beklediğini bilmek bile uçmak istemesine neden oluyordu ama hastanede mecburen oyalanmıştı. Gelene kadar defalarca arayan eşi yüzünden paniği de fazlaydı. Ama gelirken ne olursa olsun küçük kızı için dondurma ve bir sürü çikolata alabilmişti.

Sonunda evin önüne geldiğinde apar topar poşetleri eline alıp dışarı çıktı. Eski mahallelerine nazaran daha güzel olan bu yeri seviyordu. Evleri de kendilerine göre daha güzeldi ve Orhan yine müstakil bir ev bulmuştu. Aslında diğer evde iyiydi ama Masal için ikisi de düzgün bir mahalle istemişti.

Evin kapısına geldiğinde cebinden anahtarını bile çıkarma gereği duymadan kapıyı sertçe çaldı. Her zaman cebinde anahtar olmasına rağmen bile isteye sevdiği adam açsın isterdi. Ama şimdi küçük kız için çalıyordu.

Yüzünde yine bir sırıtış olurken içerden duyduğu koşma sesleri ile dudağını dişledi. Onun varlığı bile kendisini daha iyi hissetmesine neden oluyordu. Bir kaç saniye sonra kapı açıldığında Buğra özlediği yüzü görmenin sevinci ile yere diz çöktü.

Masal yine örülmüş uzun sarı saçları ve yeşil gözleri ile resmen büyülüyordu. 6 yaşında olmasına rağmen ikisini de baba olarak benimsemişti ve aralarında asla mesafe yoktu. Orhan ve kendisi için Masal öz kızlarıydı.

Elindeki poşetleri yere bıraktığında Masal gülerek boynuna atıldı. Günün en sevdiği saati kesinlikle bu anlar olabilirdi. Bütün yorgunluğu ve iş sıkıntısı bu eve geldiği anda uçup gidiyordu.

Kollarını onun küçük bedenine sarıp sıkı sıkı sarılırken koşmaktan allaşmış yanaklarına öpücük bıraktı. Çok seviyordu bu kızı. İyi ki zamanında sevdiğini dinlemişti de Masal hayatlarına girmişti.

"Niye geç kaldın. İğne mi yaptın yine çocuklara?" Masal ona sarılırken Buğra daha çok sırıttı. Kendisini üniforma ile gördüğünde ilk başlarda çok korkup ağlamıştı. Hastaneye götüreceğini yada iğne yapacağını düşünmüştü ama bu korkusunu zamanla yenmişti. O korktukça Orhan sinsi sinsi gülmüştü ama kızı alışsın diye çabaladığını biliyordu.

"Yapmadım bebeğim. Çocuklar çok akıllı hiç hasta olmuyorlar. İşim uzadı yoksa hemen gelecektim" dedi onu tekrar tekrar öpüp.

"Çok özlemişim seni ben ya. Baba çok kızdı mı bana geç kaldım diye?" Kollarını ayırıp güzel yüzüne bakarken Masal hızla başını sağa sola salladı. Çok güzel bir çocuktu. Yetimhanede yaşarken gördüğü üzgün ifadesinden artık eser yoktu ve iki yıldır hayatlarında bir ışık gibi parlıyordu.

"Kızmadı. Ben onunla yemek yaptım. Seni unuttu sonra" Masal kendisine heyecanlı heyecanlı fısıldadığında Buğra kabaran sevgisini bastırmaya çalıştı. Zaten Orhan kızı severken yanaklarını ısırıp bazen canını yakıyordu o yüzden kendisini kıyamıyordu.

"Hadi girelim içeri. Sen duyduğuma göre çok uslu olmuşsun bende sana bir sürü çikolata aldım. Ama yemekten sonra yiyebilirsin" dedi ayağa kalkarken. Kendisi ne kadar istemese de otoriter olan kişi konumundaydı.

Çünkü Orhan onun üzülmesine dayanamayıp çok fazla taviz veriyordu. Onu uzun zamandır tanımasına rağmen resmen çocuksu tarafı ile bazen şok yaşıyordu. Evin içinde kızıyla her şeyi oynayıp zerre sakınmıyordu. Bazen aldıkları barbileri bile oyuncak yapıyor bazen saçına toka takmasına izin veriyordu.

Gerçekten mükemmel bir baba olduğunu asla inkar edemezdi. Orhan tam baba olacak adamdı ve Masal onunla olduğu zaman fazla mutluydu. Yine de kendisine olan ilgisinde hiç azalma yoktu. Sanki yıllar geçtikçe daha çok bağlanmıştı ve hala deli bir adamdı.

HEMŞİR (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin