Oturduğu koltukta heyecanla dizleri sallanırken kulağına gelen su sesi ile yüzünde büyük bir sırıtış vardı. Şu an gözünden bile sakındığı oğlan kendi banyosunda duş alıyordu. Onun varlığı bile huzur veriyordu. İyi ki aklına gelmişti de sevgilisiyle yaşamak için adım atmıştı. Kabul etmeyecek diye korkuyordu ama Buğra da kendisini seviyordu biliyordu. Daha sonra gidip o evle ilgili her şeyi de halledecekti.
Evden şimdilik bir kaç eşyasını alıp buraya geldiklerinde Orhan annesinin yaptığı yemeklerden zorla yedirip duş alması için yollamıştı. Çünkü güzel sevgilisi çekingen duruyordu ve alışsın istiyordu. Buğra giderken ona bakışları ile sende gel der gibiydi ama eğer o banyoya girse canını yakardı. İlk günlerinden böyle bir yakınlaşma istemiyordu çünkü sevgilisi özeldi. Asla kendisinden rahatsız olmamalıydı. Seks her zaman olurdu.
Saçı uzun olduğu için işinin uzun sürdüğünü biliyordu. Birazdan geldiğinde kendisi saçlarını tarayıp güzel kokusunu içine çekecekti. Gözleri annesinden hatıralarla dolu salonu süzerken sehpanın üstünde titreyen telefonu ile kendisine geldi. Otomatik olarak kaşları çatılırken telefona uzandığında gördüğü isimle hızla cevap verdi.
"Efendim Turan" dedi sert sesiyle. Günlerdir onlarla da oturup sohbet etme fırsatı olmamıştı.
"Orhan nasılsın kardeş ne yapıyorsun?"
"İyiyim sağol evdeyim hayırdır inşallah"
"He işin yoksa gel diyecektim biraz otururuz. Hem sana diyeceklerim vardı"
Onun sözleri ile kaşları daha çok çatıldı.
"Gelemem kardeşim Buğra yanımda. Annem gitti biliyorsun artık benimle kalacak. Onu bırakamam ne oldu ki?"
Sözleri ile karşı tarafta bir kaç saniye sessizlik oldu. Sonra onun derince soluduğunu duydu. Adam resmen homofobikti biliyordu ama artık abartıyordu.
"Yani siz.. birlikte mi kalacaksınız artık?"
"He ne var ki bunda. Ulan hala mı alışamadın. Turan iyi hoş ama bak Buğra üzülürse seni üzerim ona göre kardeş. Eğer benimle görüşeceksen alışacaksın yoksa da biliyorsun yani"
"Yani alışacağız be oğlum zamanla. Her zaman iki erkeği görmüyoruz ki yan yana. Neyse o anlatmıştır o zaman sana ben hiç tutmayayım seni"
Onun sözleri ile bir an kasılırken "Neyi anlatacakmış?" Diye sordu. Onunla ilgili her şeyi bilmek istiyordu.
"Ha şey bak benden duyduğunu söyleme ama. Bugün onu markette gördüm de deli Mehmet varya bilirsin. Şu herkese asarım keserim diyen. Seninkine takmış kafayı haberin olsun. Onu tehdit ediyordu herkesin içinde"
Orhan duydukları ile kalbinin sıkıştığını hissederken öfkenin anında bedenini ele geçirmesi ile hızla ayağa fırladı.
"Ne diyorsun lan sen.. Ne takması oğlum?" Diye sordu. Delirmesi an meselesiydi.
"Hastanede bir kaç olay olmuş işte. Buğra karısına bakarken o da bağırmış seni öldürürüm diye. Sonra markette görünce üstüne yürüdü yine. Seni öldürürüm ibne bilmem ne diyordu. Ben gittim de korktu pezevenk. Söyleme dedi seninki ama Ahmet kıstırır onu bak biliyorsun. Buğra da baya korktu yani"
Orhan arkadaşının sözleri ile deli gibi gözlerini büyüttü. Kendisinin canına, hayat arkadaşı olacak oğlana kim nasıl öyle yapma cesaretinde bulunurdu. Mehmet denen adamın iğrenç karakterini zaten bilirdi ama kaç kere onu susturmuştu. Sesli sesli soluklar alırken gözleri yine banyo tarafına döndü. Deli olacaktı.
"Orhan delirdin mi lan yine. Buğra sana söylemeliydi tabii. Aranızda sır olmamalı da neyse sen bil işte. Mehmet taktı mı takar yani"
"Eyvallah düşüneceğim ben kapat sen kardeş kapat"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEMŞİR (bxb)
General FictionTAMAMLANDI Mahallesinde kendince mesleğini yapan Buğra ve başına bela olan komşusunun hikayesi Bxb konudur Olaylar ve karakterler tamamen hayal ürünüdür +18, küfür ve şiddet içerir...