Yaptığı yemeğin başında heyecanla beklerken tadına hiç bakmamış olmak bile aklına gelmedi. Bakmasına gerek yoktu çünkü daha önce defalarca yapmıştı. Eve geldiklerinde Orhan ısrarla kendisi yapmak istese de Buğra izin vermedi. Belki de aklı dolu olduğu için böyle rahatlamak istiyordu. Çünkü annesi de böyleydi. Evde ne zaman çok fazla çeşit yemek görse o gün kafasına bir şeyi taktığını anlardı. Özlemişti onları.
Keşke annesi de olsaydı. Babasıyla da anlaşırdı ama anneler hep daha özeldi. İlk eşcinsel olduğunu da ona söylemiş ve en büyük desteği ondan almıştı. En kısa zamanda arayıp doya doya hasret gidermeliydi. Ellerini ocağın önündeki tezgaha dayayıp yemeğe dalıp gitti.
Eve geldiğinden beri o kadını düşünüyordu. Ama Orhan'a tek söz etmedi ve etmeyecekti. Çok güzel oluşu aklından çıkmıyordu. Bir erkeği rahatça elde edebilir gibiydi. Al benisi de yüksekti. Acaba neden ayrılmışlardı. Düşünceler yine beynini doldururken bir anda arkasından beline sarılan kollarla irkildi.
"Yavrum gözlerinle mi pişiriyorsun yemeği. Gelsene içeri. Yorulma böyle dikilip"
Sevgilisinin dudaklarını boynunda hissettiğinde derince soludu. Kendisi mutfağa girince Kerim ve onu salonda yalnız bırakmıştı. Ama amacı ikisinin anlaşmasıydı. Çünkü Kerim onun için değerli bir dosttu ve kaybetmek istemiyordu. Orhan boynuna ıslak dudaklarını sürterken bedenini de kendisine yasladı.
"Gelecektim birazdan. Yaptığım şaheseri bırakasım gelmedi" dedi hafif sırıtıp. Orhan hala boynunu öperken içinin titrediğini hissetti. Kalçasındaki baskı ile de kalbi hızlanırken bir kaç saniye tadını çıkarmak için gözlerini kapattı ve başını geriye yatırıp omzuna yaslandı.
Yüzünde hafif gülümseme ile onun öpüşünün tadını çıkarırken arkasına yine baskı yapıp çekilen aletle sertçe yutkundu. Bu adamın her hareketinden çok etkileniyordu. Nefesleri hızlanmaya başladı. "Orhan yapma bebeğim" dedi heyecanla.
"Niye?" Orhan yine boynuna dilini sürtüp emmeye başladığında Buğra içerdeki adamın varlığı ile kendisine gelmeye çalıştı.
"Kerim var içerde. Beni baştan çıkarıyorsun" dedi ama uzaklaşmasını da istemedi. Onun dokunuşlarını seviyordu.
"Yavrum sen böyle güzel olursan dayanamam ki. Çok azgın bir adam oldum ben senin yüzünden. Nefes alsan yetiyor şerefsizim"
Onun sözleri ile keyfi yerine gelirken sesli şekilde gülmeye başladı. Şerefsiz öyle şeyler söylüyordu ki bazen dayanamıyordu. Orhan aletini kalçasına bastırıp çekerken boynunu da dudakları ile yemeye devam etti. Önünde bedeni zevkle kasılırken tezgaha dayadığı elleri yumruk oldu.
İçindeki istek artarken Orhan bir elini çenesine çıkardığında başı yana doğru döndü. Anında dudakları sıcak dudaklarla örtüldü. Kalbi daha çok hızlanırken Orhan dilini ağzına sokmuştu ve yine hırçın öpüşüne yetişmeye çalıştı. Bir yandan da kalçasına kendisini sertçe bastırıyordu. Sevgilisi büyük bir iştahla dudaklarını emerken artık kalkmaya başlayan aleti yüzünden ağzına doğru mırıldandı ama anlaşılmadı.
"Orhan" Diyebildi zorlukla. Onunda sertleştiğini hissediyordu. Başını çekmek istedi ama sevgilisi çenesini sıkıp engel oldu. Dudaklarını hızla emip bir kaç saniye işkence etti ve yavaşça geri çekildi. Nefes nefese kalmıştı yine.
"Allah çarpsın seni şuraya yatırmak istiyorum. Nasıl böyle güzelsin aklım duruyor"
Onun hızlı nefesi dudaklarına vururken sertçe yutkunup gözlerini açtı. Direkt mavileri ile göz göze gelmişti. Gözleri yine kararmış ve istekle bakıyordu. Sözleri yüzünden içindeki sevgisi taşarken "Sen daha güzelsin emin ol" dedi. Gözleri sanki onu büyülüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEMŞİR (bxb)
Ficção GeralTAMAMLANDI Mahallesinde kendince mesleğini yapan Buğra ve başına bela olan komşusunun hikayesi Bxb konudur Olaylar ve karakterler tamamen hayal ürünüdür +18, küfür ve şiddet içerir...