52

5.2K 276 45
                                    

+18...

...

Uzun zamandır sanki hiç kalkmamış gibi kemikleri sızlamaya başlamıştı artık. Evin içinde her şeyi güzel sevdiği yapıyordu ve kendisine izin vermiyordu. Aslında artık yürüyebiliyordu tek başına ama Buğra gerçekten üstüne çok düşüyordu. Bu durumdan hiç şikayetçi değildi ve sevmişti ilgiyi. Sevdiği elinden gelse yemeğini de yedirecekti ama Orhan kıyamıyordu. Yoksa bu ilgiden asla sıkılmazdı.

Zorlukla dolabından aldığı eşyaları yatağa bıraktı. Banyoya girmek istiyordu ve uyumadan önce rahatlamalıydı. Kendisine havlu da aldığında odaya hızla giren sevgilisi ile sanki suçlu bir çocuk gibi olduğu yerde kaldı.

"Orhan..Ne yapıyorsun sen?"

Buğra çatık kaşları ile yanına geldiğinde masum masum omzuna attığı havluyu gösterdi. Aslında onunla yıkanmak güzeldi ama Buğra ona dokundukça daha fazlasını istiyordu. Ama sevgilisi yaklaşmıyordu. Sinirden kaç kere kendisini yediği için sessizce girmeyi planlamıştı. Buğra havlusuna bakıp başını sağa sola salladı.

"Tek başına giremezsin biliyorsun değil mi? Ben yıkarım seni. Niye bana haber vermiyorsun bebeğim?"

Sevgilisi yine koluna girdiğinde Orhan birazdan yaşanacakları düşünüp sessizce ofladı. Günlerdir sertleşip hiç bir şey yapamadığı için deli olacaktı.

"Şey işte. Sen yorulma diye yavrum. Yoksa söylerdim" dedi onunla birlikte yürürken. Sanki yürümeyi yeni öğreniyormuş gibi düşmesin diye sıkı sıkı kolunu tutuyordu Buğra. Bu haline deli olsa da artık patlayacak hale gelmişti.

"Ben olsam sen yoruldum deyip bakmayacak mısın bana Orhan. Saçma sapan konuşma artık lütfen. Birlikte gireriz"

Onun sözleri bile anında kaşlarını çatmasına neden oldu. Bunu düşünmek istemiyordu. Buğra'nın kılına zarar gelse ortalığı ayağa kaldırırdı.

"Öyle bir şey olamaz. Bir daha söyleme sakın" dedi. Düşüncesi bile kalbini sıkıştırdı. Buğra ona sırıtırken ikisi birlikte banyoya girdi. Hava sıcak olduğu için su iyi oluyordu ve yatmadan önce yıkanmak güzeldi. Buğra yine onu durdurup önüne geçtiğinde Orhan heyecanla derin bir nefes aldı. Ona dokunmak için deli oluyordu artık.

Sevgilisi yavaş hareketlerle tişörtünü çıkarırken Orhan yapmasına izin verdi. Çok dikkatli davranması hoşuna gidiyordu. Onun böyle ilgilenmesine fazla seviniyordu. Tişörtü tek tek kollarından çıktığında Buğra boynundan çıkarıp yere attı. O da kendisini dikkatle süzüyordu.

"Belini yine sarmamız lazım. Su geçmemeli. Çıkınca da temizlerim." Buğra kısık sesiyle konuşurken elleri eşofmanına indiğinde Orhan çarpan kalbiyle çıkarmasını bekledi. Yine sertleşecekti biliyordu. Onun bir dokunuşuna bile dayanmak çok zordu.

Kalp atışları hızlanırken sanki Buğra inadına yapar gibi yavaşça eşofmanını aşağı doğru indirdi. Gözlerinin üstünde olduğunu görüyordu ama hala onunla yakınlaşamamıştı. Banyonun içinde sessizlik olurken sevgilisi eşofmanı ayaklarından tek tek çıkardı. Çocuk gibi omzundan tutuyordu.

"Orhan gergin misin ben varım diye" Buğra onu baştan aşağı süzüp doğrulduğunda Orhan hızla başını sağa sola salladı. Bakmak bile azdırıyordu haberi yoktu. Ama Buğra istemediği için bir şey diyemiyordu.

"Seninle olmaktan asla gerilmem yavrum ben. Ama öyle bakmaya devam edersen seni şurada yere yatırmak isteyebilirim. Dayanamıyorum o yüzden çabuk yıkanalım"

Sözleri ile sevgilisi hafifçe gülüp başını salladı. Onun da etkilendiğini biliyordu ama neden yapmadığını hala anlamıyordu. Belki de kırgınlığı yüzündendi o yüzden zorlamazdı. Buğra dolaba dönmeden önce kendisine yaklaşıp yanağından öptü. Bir gün bu oğlana deli olacaktı.

HEMŞİR (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin