HEMŞİR (bxb)

58

Bölümde mide bulandırıcı ögeler bulunabilir dikkatinize..

....

Uzun zaman sonra işlerini bitirip eve geldiğinde direkt sevgilisi için yemek yapmak istedi. Bundan sonra yine kendisi ona bakacaktı. Kendisini şimdi daha iyi hissediyordu ve o piçin varlığı bile artık umrunda değildi. Sanki onun halini görünce rahatlamıştı. Aslında çok daha kötülerini de yapardı ama ona vereceği en büyük ceza zaten yalnızlık olmuştu. Ne birini görebilecek ne de konuşacaktı. Turan hakettiğini bulmuştu.

Ocağın başında yemeğe bakarken gözleri bir an aldığı çikolatalara takıldı. Görünce bile yüzünde bir sırıtış olmuştu. Aslında onun saçlarının hızlı uzaması için bir şeyler almak istemişti ama gördüğü çikolatalar yüzünden kendisine engel olamadı.

Bu akşam tatlı niyetine sevgilisinin üstünden çikolata yiyecekti. Eskiden böyle şeyler düşünen bir adam değildi ama Buğra sayesinde her şeyi istiyordu. Onunla her şeyi yaşamak ve zevk vermekti amacı.

Hava hala kararmamış olsa da bir an çatılan kaşları ile cebinden telefonu çıkarmak için hamle yaptığında dış kapının sesini duydu. Buğra bir dakika geç kalsa sanki ömründen ömür gidiyordu.

"Orhan ben geldim"

Onun bağırtısını duyduğunda kalbi heyecanla kasıldı. O oğlan sayesinde hayatı güzeldi ve ilerde çok daha güzel olacaktı. Bir sürü planı vardı. Ama önce yapması gereken ikisi için yüzük almak olacaktı. Sevgilisiyle ölümüne bir bağlılık istiyordu ve herkes onun kendisine ait olduğunu bilecekti.

Ocağın başından ayrılıp salona döndüğünde gördüğü oğlanla gözleri parladı. Hergün sırf onu karşılamak için eve erken geliyordu ve bu hep böyle gidecekti. Buğra da kendisini gördüğünde yüzünde oluşan sevinç her şeye bedeldi. Bu oğlan mutlu olsun diye yapmayacağı şey yoktu.

"Hoşgeldin yavrum" dedi ona doğru yürürken. Buğra da kendisine yaklaştığında yine kolları yavaşça beline dolandı. Onun başı göğsüne gelirken özlediği mis kokuyu ciğerlerine çekmek için burnunu kısa saçlara daldırdı.

"Çok özlemişim.. Yoruldun mu?" Diye sordu saçlarını öperken. Onun böyle kendisine sığınmasına bayılıyordu.

"Yorulmadım. Sen nasılsın? O piçi bir daha görmeyeceksin değil mi? Canını sıkma sakın onun için artık"

Sevgilisinin sorusu ile derince soludu. Bir daha bu oğlanın bir kilometre yanına bile yaklaşmasına izin vermeyecekti.

"Görmeyeceğim merak etme. İşim bitti artık onunla. Şerefsiz kendi pisliğinde debelenip duracak. Git üstünü değiştir gel hadi"

Sevgilisi hala kollarını ayırmadığı için kendisi de sarılmaya devam etti. Onun dinleneceği durağı ve huzur bulduğu kişi olmak güzeldi. Bunu artık kimse bozamayacaktı. Buğra bir kaç saniye sonra başını kaldırdığında yine burunları bir birine sürttü.

"Yemek mi yaptın. Niye yoruluyorsun Orhan boşuna? Sana dedim yapma diye"

O gözlerinin içine bakarken Orhan hafif kaşlarını çattı. Kendisi her şeyi düşünürdü.

"Artık iyiyim ben. Senin için her şeyi yaparım yemek ne ki. Hadi git çabuk gel ama"

Sevgilisinin burnuna dudaklarını dokundurup çekti. Devamını yemekten sonra getirecekti o yüzden şimdi delirmek istemiyordu. Buğra derin derin gözlerinin içine bakıp kollarını ayırdı. Gözlerini sevdiğini biliyordu. Yavaşça başını sallayıp ayrıldığında Orhan odaya gidişini izledi. Bu kıyafetin içinde çok daha güzel oluyordu sevgilisi.