Buğra yanındaki adama ne kadar itiraz etse de arabayı şuan bilmediği bir yere çekmişti. Park gibiydi ama karanlık ve sessizdi. Evin önünde konuşacaklarını sanıyordu oysa. Orhan direksiyonu sıkı sıkı tutarken arabada sadece ikisinin solukları duyuluyordu. Onun arabasına da ilk defa binmişti ve güzeldi. İçi tamamen onun gibi kokuyordu.
Buğra uzayan sessizlik yüzünden sabırsızca başını çevirip önüne bakan adamı süzdü. Kendisini sıktığı için tişörtten görünen kolları hep kas olmuştu. Beyaz bir teni vardı ve yüzündeki sakala oranla kolları daha tüysüzdü. Giydiği siyah kot yüzünden kalın bacakları da fazla belliydi. Vücudu güzeldi.
Daha önce onu defalarca görmüş olsa da ilk defa böyle dikkatle süzdü. Her bir noktasına bakarken kalbinin ritmi de değişiyordu. Gerçekten Orhan çok yakışıklı adamdı. Siyah saçları onun aksine kısa ve özenle kesilmişti. Sürekli yüzünde kirli sakalı oluyordu ama mavi gözlerinin güzelliğini hiç bir şey saklayamıyordu.
Onu nefessiz izlerken Orhan bir anda kendisine döndüğünde heyecanla tuttuğu nefesi bıraktı. Gerçekten boku yediğini biliyordu. Aşık olmuştu ve bu adama karşı ne kadar direnebilirdi emin değildi. Orhan yine aynı çaresizlikle gözlerine bakıp derince soludu.
"Konuş artık Orhan. Niye buraya geldik susmak için mi?" Diye sordu. Durdukça kalbi daha çok hızlanıyordu ve yine öpmek istemiyordu.
"Seninle bir ömür susabilirim ben. Ama konuşmam lazım doğru"
Onun sözleri kalbini tekletirken boğazını temizleyip kaşlarını çattı. Asla yumuşamak istemiyordu. Orhan dikkatle gözlerinin içine bakarken bakışlarının saçlarına çıktığını gördü. Sonra yüzünde bir gülümseme oluştu ama samimi bir gülümsemeydi. Sinirli değildi.
"Saçların sana çok yakışıyor gerçekten. Hep kıskandığım için kes diye tehdit ettim. Bir de o oğlan saçına benden önce dokununca delirdim. Ama bakarken içim gidiyordu hep. Keşke bende dokunabilsem diyordum her seferinde"
Ondan duyduğu sözler kalbine işlerken duruşunu bozmamaya çalıştı. Bu adamdan böyle şeyler duymak garipti ama tahmin etmişti. Biliyordu işte. Kendisine boş olmadığını biliyordu.
"Ben hayatım boyunca hiç bir erkeğe ilgi duymadım. Hatta iki erkeği yan yana görünce iğrendim öldürmek istedim. Yıllarca böyleydi ama sonra seni gördüm. Bana çok aykırı duruyordun. Uzun saçlarınla falan. Ama o üniformanın içinde görünce kalbim duruyordu sanki."
Orhan gözlerinin içine baka baka konuşurken Buğra sakin kalmaya çalışarak sadece dinledi. Etkilenmeyecekti. İstemiyordu. Yaptıklarını haklı çıkarmazdı söyleyeceği hiç bir şey. Yanındaki adam derince soluyup devam etti.
"Sonra aşık olduğumu anlayınca delirdiğimi sandım. Yıllarca iğrendiğim şey başıma gelmişti. Kendime kızdım önce ama senden de uzak kalamıyordum. Sinirliydim. Sana değil kendime. Ama sinirimi senden çıkardım işte. Bilmiyordum nasıl başa çıkacağımı çünkü. Hatta sen gelmeden önce bir kıza ilgi duyuyordum ama uzaktan yanlış anlama. Seni görünce o bir anda gözümde yok oldu. Silindi resmen"
Buğra dinledikçe kalbinin ritmi sürekli değişiyordu. Şerefsizin bu kadar açık olacağını düşünmemişti. Ama Orhan öyle yumuşak konuşuyordu ki yalan olduğunu düşünemiyordu.
"Neyse işte. Baktım senden uzak kalamıyorum gece gündüz köpek gibi seni düşünüyorum bende sana hakaret etmeye başladım. Ben vazgeçemiyorum bari o benden nefret etsin dedim. Çünkü hiç seninle olabileceğimizi düşünmedim. Bana tersti iki erkeğin olması. Ama seni kırdıkça kendimden daha çok iğrendim. Sonra daha sinirli bir adam oldum. Çıkmaza girmiş gibiydim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEMŞİR (bxb)
General FictionTAMAMLANDI Mahallesinde kendince mesleğini yapan Buğra ve başına bela olan komşusunun hikayesi Bxb konudur Olaylar ve karakterler tamamen hayal ürünüdür +18, küfür ve şiddet içerir...