🌠
Hiç kamp yapmadım, hiç arkadaşlarımda yatıya kalmadım. Karnım ağrıyana kadar gülmedim hiç, doğum günümü kutlamadı kimse. Sessiz bir çocuktum hep, öyle yetiştirdi yetimhanedeki canavarlar beni. Tanrı'ya dua ettiğim için dövdüler, yıldızları saymaya çalıştığım için üzerime kalın perdeler çektiler. Sustum. Çünkü kimse konuşmam için cesaretlendirmedi beni. Ne hayallerim vardı, ne ümitlerim, yaşamaya aç bir kızdım ben. Beni hayat soldurdu, küstüm sonra, çokça da ağladım. Ağla ağla nereye kadar Mahinev dedim her akşam kendime, yatağımın içinde iki büklüm yatarken. Ağla ağla, ölene kadar dedi biri bana. Sonra bin tane yıldız görürsen mucizeler gerçekleşir dedi aynı kişi. Ama kim, hatıramda yok ismi. Aptal bir kalbim var benim, her şeye çok çabuk inanırım. Buna da inandım işte.
Bin yıldız.
Sonra bir mucize gerçekleşecek.
Mahinev Türel, esir olduğu kabustan silkelenerek gerçeğe dönecek.
"Özür dilerim." dedi Atlas, bunu belki de bininci defa söylüyordu. Parmakları bandajlı elimin üzerinde dolaştı, bana arkamdan sarılmıştı. "Abime olanları anlatsaydım sana bu kadar kızmazdı." Burnunu çekti, benden daha çok ağlamıştı. "Çok özür dilerim Mahinev, çok çok özür dilerim!"
Gözlerimi kapatıp açtım, yatakta rahat bir pozisyon almak için debelendim ama Atlas fazlasıyla yer kapladığı için hiçbir işe yaramadı bu çabalarım. Birlikte pikenin altına girmiştik, daha doğrusu ben kendimi yatağa atıp zırıl zırıl ağlamaya başlamıştım ve çok geçmeden Atlas da yanıma kıvrılmıştı. Nefeslerini boynumda hissediyordum, durup durup burnunu omzuma sürdüğü için de huylanıyordum ama onu istemediğimi düşünmesin diye hiçbir şey söylemedim.
"Neler olduğunu anlatacak mısın?" dedim en sonunda, bir nebze olsun sakinleştiğinde. Ben merdivenin ortasında çığlık çığlığa bağırmaya başlayınca Atlas da kontrolünü yitirmişti. Bu evdeki herkesin hasarlı olduğunu biliyordum ama abilerim sağolsun, Atlas'ın da çarpık bir ruh haline sahip olduğunu sürekli unutuyordum. Çünkü çoğu zaman kendini tutuyor, olgun davranıyor, kimseyi endişelendirecek şeyler yapmıyordu. Bu kadar içine atması neye yaradı peki? Hiçbir şey.
"Ne anlatayım?" dedi uykulu bir sesle. "Sadece uyusak olmaz mı?"
Olur. "Olmaz." Kendimi sıktım, sesi o kadar tatlıydı ki her an vazgeçebilirdim. "Konuşmak istiyorum Atlas. Bana her şeyi anlatmanı istiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVERA
ChickLitMahinev, yalnızlıkla arkadaş bir kızdı. Doğduğunda yalnızdı, acı çekerken yalnızdı, büyürken yalnızdı. Böyle öleceğini düşünüyordu ta ki bir ailesi olduğunu öğrenene kadar. Aynı şehrin içinde, kendisinden kilometrelerce uzakta; annesi, babası, abile...