28.Bölüm

5.1K 265 61
                                    

Yorum ve yıldız atmayı unutmayın lütfen.

Güzel okumalar...

************************************
Yattığım yataktan kalkıp hızla giyinme odasına girip üzerime rahat şeyler giyip odamın balkonuna çıktım sessizce.

İlk etrafi kontrol edip  ayağımı demirden geçirerek demire tutundum.
Derin nefes alıp tekrardan aşağı bakıp etrafi da kontrol edip atladım.

Tek ayağımın üstüne düşmemle geriye doğru kendimi attığım için götümün üstüne düştüm.

Acıyla inlememek için elimle ağzımı kapatıyordum.
El feneri ışığı gördüğümde sürünerek duvarın dibine yaklaşıp saklandım.

Önümden koruma geçmesiyle nefesimi bile tutmuştum ama Allahtan geçip gitti.

Ayağa dikkatli bir şekilde kalktığımda sızlayan ayak bileğimi görmezden gelip hızlı adımlarla bahçenin yüksek duvarına tırmanıp aşağı atladım.

Bundan sonrası zaten kolaydı, biraz yürüdüğümde karşıma kenrada duran motorum çıktı.

Hemen binip son gaz sürdüm. Yarım saatte geldiğim yıkık dökük olan binayla motoru kenara park edip indim.

Yavaş yavaş içeri doğru adımladığımda sol elimin tırnaklarımı inceliyordum.
Siyah oje sürmüştük bence çok güzel olmuştu.

Başımı kaldırdığımda İçerden çıkan Baha ile derin nefes aldım.

Baha "nerde kaldın kızım sabahtan beri seni bekliyoruz"

Göz devirip yanına vardığımda berber içeri girdik.

"Ges misin Baha, evden çıkmak için maymun olmadığım kalmıştı onu da oldum anca"

Baha "Off nerden çıktı ki bu aile resmen özgürlüğünü kısıtlıyor"

Göz devirip gizli kapının önünde durduğumuzda Baha elini okutunca açılan kapıdan girip aşağı inmeye başladık.

Baha "bu arada patron burda haberin olsun"

'Sıçtık'

Hemde nasıl, bizi boğmazsa iyiyiz.
Demir kapının önüne gelmemizle Baha onu da açınca önden içeri girmesiyle bende ayaklarımı yere sürte sürte girdim.

"Uzun zaman oldu Mihra"

Duyduğum sert sesle dudağımı ısırıp başımı masanın başında oturmuş benden tarafı bakmadan elindeki içki bardağını çeviren adama baktım.

"Valla haber verecektim patron"

Hemen kendimi açıklamaya çalışmak gibi bir gaflette bulundum.
Alayla gülüp kahverengi korkutucu gözlerini bana dikti.

"Eminim öyledir Avcı"

Başını da eş zamanlı salladığında bugün burda sağ çıkmayı diliyordum çünkü her an beni boğabilir bu manyak adam.

"Patron valla söyleyecektim her şey çok hızlı gelişti, ben bile takip edemedim"

İçksinden bir yudum daha alıp masaya koydu.

"Peki babanın ne iş yaptığını biliyor musun?"

Bütün kanımın donduğunu hissettim aklıma gelen şey değildi dimi.

'Bence tam da aklımıza gelen şey kanka'

Olmaz be yapmaz yapamaz, hem öyle minnoş bir adamdan kötü biri imkanı yok çıkmaz.

Ya öyleyse ya gerçekten kötü biriyse ne yapacaktım. Kaçmalı mıydım, kaçsam nereye kaçacaktım ki.

Eğer aklımdaki gibi biriyse beni bulması saniyelerini almazdı galiba.

Nazlı Yarim (Kuyumcu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin