90.Bölüm

2.2K 193 40
                                    

Yorum ve yıldız atmayı unutmayın lütfen.

Güzel okumalar.

Zeynep Casalini : Duvar.

♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡

Kaybetmek de yaşmaya dahildi, nefes aldığımız her an zaten yaşamımızdan bir saniye kaybediyorduk. Ölüme hep bir adım daha yaklaşıyorduk.

Peki neydi bizi öldüren şey. Bir kurşun mu? Yoksa bir arabanın bize çarpması mı?

Ya da kalp krizi geçirmek mi?
Belki de en acısı yaşıyorken ölmek. Nefes almaya devam edeceğini bile bile ölen ruhuna seyirci kalmak.

Ben Asi, ismi gibi ruhu da asi olan kadın. Kendi ismini 18 yaşında bulan kız çocuğu.

Başına gelen onca felakete rağmen ayakta kalan o güçlü asker.

Şimdi ise bir harabe, sevdiği adamın ölümü düşüncesi bile yüreğini yakan o kişiyim  ben.

Bazılarınızın gözünde ise ayran gönüllü belki. Hem kimimiz miladımızdan önce hata yapmadık ki. Doğru kişiyi zaten o hatalarımız sayesinde bulduk.

Yıllar önce üstüme gelen motorla kenara geçmek yerine bende üstüne sürmüştüm.

işte benim hikayem tamda o an başlamıştı. Altay o gün girmişti hayatıma, yüzünü görmemiştim ama varlığını ilk o an hissetmiştim.

Aşk size göre ne, karşı cinslerin birbirine duyduğu hayranlık veya çekim olabilir.

Ama benim için 5 harften oluşan o isimdi. Aşktan anlamazdım ben, taki Altay'a kadar.

O benim hem başlangıcım hemde sonumdu.
O yoksa bende yoktum, o nefes alırsa bende yaşayabilirdim.

Tabi bir de bebeğimiz vardı, başta istemem diye direttiğim bebeğim.
Benim yaşadıklarımı yaşar korkusundan bebeğimin olmasını istemedim hiç bir zaman.

Ama içten içe hayal ettim, Altay ve benden olan minik bir can.

Hep imkansız geldi bana ama gerçekti. Sevdiğim adamdan bir can vardı karnımda. Hissediyordum, ne kadar korksam da bana herşeyden vazgeçmeye değer bir şey olacaktı.

Öğretecekti anneliği, belki de ben sadece onun için yaşayacaktım.

Ama tek değil, Altay'la. O da yaşayacaktı, yaşamak zorundaydı.
Daha bilmediği, öğrenemediği bebeğimiz için.

Bağırmıştım, duysun diye ama duymamıştı. Belki de duymuştu, umarım duymuştur.

Benim için, bebeğimiz için dayanırdı.

Bizden önce iniş yapan helikopterle onları çoktan indirmişlerdi.
Bizim içinde olduğumuz helikopter de indiğinde ayağa kalktım.

Dengemi kaybedecekken kolumdan tutuldum.
Başımı çevirdiğimde abimle göz göze geldim. O da öğrenmişti dimi, kızar mıydı?

"Düşme güzelim"

Kolunu belime sardığında omzuna yaslandım.
Helikopterden beni indirdiğinde  sedyelere yerleştirip hızla içeri götürdükleri sevdiğim ve arkadaşlarımın peşinden gittim abimin elini sıkı sıkıya tutarak.

Bırakırsam o da gider korkusu vardı.
Yanımdan geçen sedye ile adımlarım durdu. Yüzü beyaz örtüyle kapatılmış biri vardı.

Hangisiydi, hangi kardeşimdi.
Sarsak adımlarla sedyenin yanına ilerledim.
Diğerlerini de indirdikleri için iki kişi vardı sadece.

Nazlı Yarim (Kuyumcu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin