14.Bölüm

5.6K 264 23
                                    

Yorum ve yıldız atmayı unutmayın lütfen.

Güzel okumalar.

_________________________________________

(8 yıl önce)

Bu hayatta anne baba olmadan önce acaba küçük bir canı kendimden önce düşünebilecek miyim acaba diye düşünmeli insan.

Eğer bakamayacaksa dünyaya masum bir can getirmemeli.
Şuan benim içinde olduğum durum gibi olan çok çocuk vardı.

Oturduğum yetimhane bahçesinin duvarına yaslanmış bir şekilde demir bahçe kapısına bakıyordum elimde sıkı sıkı tuttuğum kağıtla.

Gelecekti, babam söz vermişti beni almaya gelecekti.
Aylardır kendimi bu yalanla avutuyordum sürekli gelecekler diyordum.

Büyüklerden tut küçüklere kadar benimle dalga geçiyorlardı.
Kimsesizsin sen artık diyorlardı.
Ailen seni bilerek bıraktı diyorlardı.
Bir daha asla almayacaklar seni diyorlardı.

Ama ben bir umut bekliyordum, evimize bir tane beyaz önlüklü bir kadın gelmişti.

Bana annemle babamın boşanacağını söylemişti.
Onun ne olduğunu sorduğumda anne babanın artık evli olmayıp aynı evde kalmak istememesi demişti.

Çok üzülmüştüm, bir daha aynı sofrada yemek yiyemeyeceğimiz için çok ağladım.
Benim meğersem o gün annemle babam çoktan boşanmış.

Annem beni istememiş öyle dedi babaannem.
Oysa annem bana kıyamazdı, ama kariyer yapacakmış kariyer ne demek ki ben bilmiyorum.

Ben ayağına dolaşırmışım, son defa sarıldığı günü hatırlıyorum da canım çok yanmıştı.
Arkasından saatlerce gitme diye bağıra bağıra ağlamıştım.

Ne geri gelmişti ne de gözümdeki yaşlar dinmişti.
Babam da zaten babaannemin yanina bırakıp yurt dışına çalışmaya gitmişti.

Onun da ayağına bağ olurmuşum meğersem.
Neden beni de düşünmediler hiç bir zaman anlamadım.

Babam gittikten kısa bir süre sonra Babaanneme sadece acıktığımı söylediğim için beni dövmüş ardından buraya getirmişti.

Burda anne babası olmayan çocuklar kalıyormuş öyle demişti Müdür.

Ama benim annemde vardı babamda benim burda olmamam gerekiyordu.
Elimdeki kağıdı yavaş hareketlerle açtığımda babamın parmak iziyle hemen yanında duran benim küçükken elimin izini görünce gözlerim doldu.

Babam bunu yaptığında 1 yaşındaymışım daha. Üstte yazan yazıları gözümün dolmasına rağmen güldüm.

Bu kağıdı geçen sene doğum günümde göstermişti.
Şimdi buna bakınca babamın beni ne kadar çok sevdiğini görüyordum ama ben 7 aydır bir yetimhanede bir başımaydım.

Affetmeyecektim, asla asla affetmeyecektim. Benim canımı yakmışlardı beni yok saymışlardı ama ben elbet bunları da atlatacaktım.

Ben burda kaldığım süre boyunca ölmek istemiştim onlar ise beni umursamadan hayatlarına devam etmişti.

Benim ölüm o yetimhanenin koridorlarında bahçesinde gömülü. Aylar sonunda babam gelip beni aldı ama eski Mihra'yı asla bulamayacaktı.

Çünkü orda Mihra Yılmazı diri diri toprağa gömmüşlerdi de biri bile yardım çığlıklarını duymamıştı.

#################################






Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi alayım gençler.

Devam ettirecektim günümüz diye ama vazgeçtim diğer bölümden devam etmek istedim.

Nazlı Yarim (Kuyumcu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin