Nazlı Yarim (Kuyumcu)

16.Bölüm

Yorum ve yıldız atmayı unutmayın lütfen.

Güzel okumalar.

_________________________________________

İçeri girdiğimizde mutfağa geçtik direk.
İkişer bardak dolusu su içip mutfaktaki masanın sandalyelerine oturduk.

Cenk "Ablaya söz verdin ama nasıl bulacaksın"

"Dur bir dakika"

Telefonu çıkartıp baktığımda ablanın numarayı attığını gördüm.
Hızla kendi kurduğum uygulamaya girip numarayla konum arattığımda önüme en sonki konumu geldi.

Burası bir park, eğer şansımız varsa buradadır ama yoksa geçmiş olsun.

"Buldum son yerini ama orda olduğundan emin değilim"

Cenk "OHA nasıl buldun"

Telefonu ona çevirip gösterdiğimde eline alıp şokla uygulamayı inceledi.

Cenk "bu çok güzel lan hangi siteden indirdin bu uygulamayı"

Dudağımı ısırıp gözlerimi kaçırdım.

Cenk "Hadi ama ya benden mi gizliyon"

Oflayıp Cenke baktım.

"Ben kurdum"

Cenk "Ne!?"

Ağzı açık kaldığında başımı salladım.

Cenk "OHA oha ciddi misin?"

"Evet aslında yasal değil biraz ama kendimi bildim bileli kodların içindeydim ister istemez öğreniyor insan ve benimki baya bir tehlikeli şekil aldı"

Cenk "dur nasıl kodların içinde büyüdün."

"Şöyle ki benim babam yani eski babam yazılım mühendisiydi sürekli işi eve getirirdi ben okumadan önce sayıları öğrendim. Kodları öğrendim eeee tabi bunda IQ'mün 190 olması da büyük etken."

Cenk "bütün Haznedar'ların zeka seviyesini sen çalmışsın yemin ediyorum 190 ne kızım Profesör müsün sen Allahım ben bir fena oldum"

Gülerek telefona aldım elinden.

"Aslında her çocuk zeki doğar yetiştirilme şekliyle alakalı benim için hep zeka üzerine ilerlediler. Mesela televizyon yasaktı, oyunca yasaktı, arkadaş yasaktı. Zeka geriliği yaptığını düşünüyorlardı başkalarının değil her zaman kendi doğrularıyla büyüttüler. 14 yaşıma kadar ne telefonum vardı ne tabletim ne de bilgisayarım. Daha da olmazdı ama o olaydan sonra kendim aldım. Öyle işte asla ders çalışmaz okulun en yüksek notunu alırdım.
Hocalar ve öğrenciler hep kopya çektiğimi iddia ederdi."

Cenk "Vay anasını sayın seyirciler seni okula gidince yanıma oturtacam başka bir yere oturmana izin yok bu arada hangi bölüm seninki"

"Sayısal"

Cenk "oh oh ay dur senin okul işini kalk amcama soralım hemde dışarı çıkmak için izin alalım"

"Tamam"

Ne okulu ya offf.
Mutfaktan çıktığımızda karşılaştığımız kardeşim olacak veletle kaşlarımı çattım ama o bize bakmadan Mutfağa girdi.

Şaşkınca Cenke döndüğümde omuz silkince dışarı ilerlemeye başladık.
Bahçeye çıktığımızda hepsi aynı şekilde oturuyordu.

Cenk "amca"

Vedat bey " Efendim Cenk"

Cenk "Mihra bizim okula gelecek dimi"

Vedat bey "Evet kayıt işlerini hallettim ben"

Göz devirip bahçeyi incelemeye başladım.

"Aman ne acelesi var bir hafta tatil ne de olsa"

Hepsi gülmeye başlayınca kaşlarımı çatıp hepsine baktım.
Komik bir şey dediğimi düşünmüyorum bunlar da benden daha deli be.

Miran bey "yalnız özel okulda tatil yok yani yarın okul var"

Bu sefer ben gülmeye başladım.

"Şaka çok komikmiş gerçekten"

Vedat bey "Ne yazıkki şaka değil güzel kızım"

Artık nasıl baktıysam hepsi tekrardan gülmeye başladı.
Ama benim bir hafta uyuma planlarım vardı.
Siyah poşet getirin hayallerim fos çıktı.

Hızla Sinem hanımla Vedat beyin arasına oturdum.

"Lütfen beni devlet lisesine yazdırın"

Yalvarır modda dediğim şeyle kahkaha attı.
Ben gayet ciddiydim oysa.

Vedat bey "olmaz güzelim okul bizim gidipte kızımı devlet lisesine yazdıramam"

"Ama lütfen yalvarırım hatta endüstrü melek lisesine bile razıyım ama özel olmaz ben yapama orda hem benim tatilim var hayallerim vardı benim o tatilde yıkılmasına nasıl izin verirsiniz"

Yalvarmamı kesen şey Cenkin koluma yapışıp beni kaldırmaya çalışmasıydı.

Cenk "o kadar da kötü bir yer değil okulumuz Mihra sadece iğrenç"

Yüzümü ağlak bir hale sokup dizlerimin üstüne çöküp oturdum.

"Bak duydun mu hani kızım kızım diye sahip çıkıyordun kurtlar yesin mi beni"

Çemkirmemle birlikte başını öteki tarafa çevirip gülmeye devam etti.
Hızla ayağa kalktım.

"Yazdım bunu bir kenara Vedat Haznedar senin bana işin düşer bir gün dimi çok beklersin"

Bağırmamla cenkin kolundan tutup sürüklemeye başladım.

Sinem hanım "nereye kızım"

"Markete gidiyoruz canım çikolata çekti hem Cenk bana etrafi gezdirecek"

Sinem hanım "tamam çok geç kalmayın"

Başımı sallayıp son defa kötü kötü Vedat beye bakıp olmayan saçımı savurarak arkamı dönüp çıkışa doğru ilerledim.

"Ay dur ayağımızda ayakkabı yok"

Koşarak evin bahçe kapısından içeri girdik.
Ayağımıza sporları giyip ön taraftan çıktık.

Dışarıdaki bir yığınla korumaya yüzümü buruşturarak baktım.

Cenk "yabancı sevmiyorsun dimi"

"Ay yok insan sevmiyorum ben"

Gülerek kolunu omzuma attı.
Beraber seke seke sokakta yürümeye başladık.
Takip edilme hissiyle arkamı dönüp baktım ama hiç kimsey yoktu.

Tekrar önüme dönüp ablaya attığım konuma doğru ilerlemeye başladık.
Telefonuma mesaj gelince arka cebimden çıkarıp bakınca Felix'in attığını gördüm.

#################################

Kedi maması; sen bana yazmıyor

Kedi maması; ben üzülüyor

Siz; ama sende bana yazmiyor

Siz; bende üzülüyor

Kedi maması; ah taklit etme beni

Siz; Allah Allah ne yaparsın taklit edersem

Kedi maması; her şey yapabilirim

Kedi maması; ama öpmek tercihlerim arasında

Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi alayım gençler.

Mihranın kurduğu uygulamada daha çok şey çıkar xkxjxkxlkxxff

Vedat beye yalvarışı ikna edemeyince tehdit etmesi hahahahahahahhas

Yaren denen yellozu bulduk acaba neler olacak xkdkxkdkd

Felix'in yazdığı şey xjxmxkxkxkkxjxmxx