50.Bölüm

4.3K 247 125
                                    

Yorum ve yıldız atmayı unutmayın lütfen.

Güzel okumalar...

♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡......♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤

(8 yıl sonra)

Valizimi arabama koyup kenarda bana bakan ikiliye döndüm.

İkisinin de gözleri dolmuştu.
Benim de gözlerim dolmak için zorlasa da kollarımı iki yana açtığımda hemen gelip bana aynanda sıkıca sarıldılar.

Kuzgun "bir şeye ihtiyacın olursa ara tamam mı"

Baha "Evet evet biri bir şey derse de hemen ara gelelim"

"Tamam merak etmeyin hallederim ben"

Ayrıldıklarında bana emin olamıyor gibi baktılar ama ben tebessüm ettim.

Kuzgun "mutlu ol"

Baha "hep gül"

Aynanda demeleriyle kahkaha atıp tekrardan sarıldım.

Gerçekten de bu iki aptalı çok seviyordum benim abilerimdiler.

"Sizi çok seviyorum ama geç kalıyorum"

Ayrılıp dudaklarımı büzdüğümde aynanda iki yanağımdan sertçe öptüler.

Kuzgun "Bizde seni seviyoruz acı bademim kendine dikkat et"

Baha "seni seviyoruz ve hep yanındayız kendine dikkat"

Yüzümde oluşan huzurlu gülümsemeyle arkamı dönüp arabama bindim.

Baha ve Duha benim şansımdılar, benden 5 yaş büyüktüler ama hiç bir zaman büyümüyorlar benim yanımda benimle yaşıt olmayı tercih ediyorlardı.

Onlarsız ne yapardım düşünmek bile istemiyordum.
Derin nefes alıp arabayı çalıştırıp merkezden çıktım.

Kendimi yola bıraktım, çokta hızlı olmayan bir şekilde yolu bitirdim.

Arabayı kenarda durdurup karşımda bana bakan Şanlıurfa tabelasına iç çekerek baktım.

İçimden bir ses girmememi söylüyordu ama yapacak hiç bir şeyim yoktu o kadar yolu gelmiştim bir kere.

Kalbimde oluşan sızıyla birlikte derin nefes aldım.

Bakışlarım 8 yıldır parmağımdan çıkarmadığım abimin bana hediye ettiği yüzüğe kaydı.

Sonradan fark etsem de içinde ismim yazıyordu.
Sonsuzluk işareti vardı yanında da.

Baş parmağımla yüzüğü okşadım.
Aklıma Miran abim geldi, evlenecekmiş haberini almıştım.

Nişanı olmuş ama öyle gösterişli değil sade ve sessiz bir Nişan olmuş.

Fotoğraflara baktığımda sanki orda değil gibiydi.
Mutlu değil hep bir yere bakmış dalmıştı.

Bu kalbimi sızlatsa da sesimi çıkaramadım. Abimin mutsuz olduğu için itiraz hakkım yoktu.

Susmak ve görmezden gelmem gerekiyordu yaşamam ve ayakta kalabilmem için kimseye görünmemem lazımdı.

Başımı koltuğa yaslayıp şehre baktım.
Benim 8 yıl önce terk ettiğim şehir.
Ölümle burun buruna gelerek bıraktığım şehir.

Babaannem olacak o kadın hapiste ölmüştü zaten cenazemden dolayı mahkemesine bile kimse katılmamıştı.

Devletin atadığı bir avukatla 20 yıl hapse çarptırılmış ama ikinci yılında geberip gitmişti.

Yaptıklarını çekmemişti ama dünyadan bir pislik daha silinmişti o yüzden huzurluydum.

Nazlı Yarim (Kuyumcu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin