7. Bölüm

430 60 37
                                    


Arkadaşlarıyla birlikte okula giriş yaparken bahçedeki kalabalık ve bağırışlar San'ı önce kapıda durup ne olduğuna bakmak için duraklatsa da kalbini korkuyla çarpıtmaya yetmişti. Gördüğü kişi olayın baş kahramanlarından biri olduğu için orda derin bir nefes almıştı.

"Şurdaki seninki değil mi lan?" Mingi dönüp ona sorduğunda San iyice endişelendi. Mingi onun halini görünce hemen hızlı hızlı önden gidip onlarında peşinden gelmesini sağladı özellikle San'ın çünkü korkusu yüzünden şaşırmış duruyordu.

Wooyoung'a birisi bağırıyordu ve ikisini de tutmaya çalışan birileri vardı hatta daha çok ona zarar gelmesin diye ortada durmaya çalışanlar vardı. Korkmuş gibi değildi, güçlü duruyordu ancak fiziksel farklılık dışardan adil gözükmüyordu.

Hongjoong endişeyle Wooyoung'un yanına giderken Seonghwa ortaya bağırmıştı. "Ne oluyor hey!"

"Ben bir şey demedim!" Wooyoung tekrardan bağırınca San sadece bunu duyabilmişti olayı hiçbir şekilde anlamamışlardı.

"Bak bir daha görmeyeyim ona baktığını elimde kalırsın." Adamın gürleyişi yüzünden Wooyoung afalladı ama içindeki öfkeyi geri tepmedi.

"Kimi tehdit ediyorsun lan?" Mingi oraya ilk ulaşan olunca tam ortalarına girip adamla yüz yüze gelip konuşan çocuğun göğsünden itleyerek geriletmişti.

Birincisi herif Wooyoung'dan çok büyüktü ve buna rağmen gereksiz bir şekilde dikleniyordu, ikincisi ise San için önemli biri olduğuna kanaat getirdiği için artık her türlü onun yanında olurdu.

San otomatik olarak Wooyoung'a yönelip yüz yüze gelmişti.

"İyi misin?" Öndeki kavgaya odaklanamadı bir süre, sessizce Wooyoung'a sordu. Yanağı kızarmış çocuk ona bakıp başını salladı o da sessizleşmiş sadece derin derin nefesler alıyordu. Tokat mı atmıştı ona?

Kargaşa devam ederken bu kez Seonghwa öne doğru atılıp susmayan adamın üstüne yürüdü. "Lan geri zekalı cüssene bakıp öyle diklen çocuğun üç katısın."

"Ne oldu?" San hâlâ arkadaki olaya bakmıyordu gözleri bir an olsun ondan ayrılmadı çok fazla endişelenmişti onun için çünkü Wooyoung'a karşı içinde hassas korumacı tavırları tekrardan gün yüzüne çıkmıştı.

"Sevgilisi," diyip iç çekti Wooyoung. Umrunda bile değildi bu durum niye yaşıyordu ki tüm bu saçmalığı? "Kız bana yaklaştı istemediğimi belirttiğim halde devam etti bu da yanımda onu görünce beni suçladı."

San iç çekip arkasını dönerek adamın üstünde sinir bozucu bir şekilde göz gezdirdi. "Kız seni aldatmaya çalışmış resmen bunu git sevgilinle çöz çocuğu ne karıştırıyorsun olaya?"

"Ona gitmesinin sebebi var işte bu da yapmıştır bir boklar." Öfkeli adam tekrardan öne doğru atılmaya çalıştığında iki grubun arkadaşları da önde kendini siper etti. Özellikle Mingi bir tane kafa atmak istiyordu çünkü ayağına basmıştı.

"Yapmadım diyorum!" Wooyoung az önceki sessizliğini koruyamamıştı öyle bir bağırmıştı ki bahçedeki herkes ona dönüp bakmıştı. Hoş, zaten tartışma yüzünden bakıp umursamayanlar da olmuştu. Artık sabrı iyice taşmıştı.

"Yanağına ne oldu senin? Vurdu mu bu?" San bu kez açıkça sorduğunda dikkat ettiği yüze bakmak için iki parmağıyla çocuğun çenesini döndürüp iyice incelemişti, bakışlarını yakalayamayınca derin bir nefes alıp tekrarlamak zorunda kaldı. "Wooyoung vurdu mu diyorum?"

Sonunda Wooyoung ona bakmıştı, pek umursamıyor gibi gözükse de umursuyordu aslında. "Yanlış anlaşılma." diyip kestirip attı.

Her ne kadar arkadaşları yanında olsa bile o da iyi ki burdaydı. Geçen gün de dediği gibi kendisi için edişelenen birilerinin etrafında olması ona derin bir nefes aldırıp sırtını yaslayacak kadar güvenebileceği bir insan yanında durması güzel bir duyguydu.

twins |woosan|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin