Ortamda sessizlik ve bakışmalar hakimdi.Yeonjun oturmuş San'ın bir şey söylemesini bekliyordu. Wooyoung onun seninle konuşacak bir şeyleri var diyince gerilmişti ama San hiç de korkmasını gerektirecek bir şekilde durmuyordu hatta San kafasında kurduğu şeye nereden başlasam diye tartıyordu.
Wooyoung planı bir türlü öğrenemediği için Yeonjun'la birlikte merakla o konuşsun diye bekliyordu. O olayın sonrasından tam bir gün daha geçmişti ve dayanmıştı bu planı öğrenmek için. Sabretmişti, San resmen sabır testi uygulamıştı.
"Ee artık anlatacak mısın hyung?" Yeonjun sormuştu.
Ondan büyük olduğunu vurgulayarak saygı ifadesini ekleyince San gülümsedi yani Wooyoung için tamamen aralarında bir tehdit barındırmıyordu sanki, Wooyoung bu konuda haklıydı yine de ipleri eline almaktan zarar gelmezdi tabii ki.
"Onlardan mal almaya devam et." dedi San birden. Olaya dolaylı yoldan girmeyip direkt istediğini belirtince ikilinin gözleri şaşkınlıkla irileşti.
"Ne?" Yeonjun'un sesi yüksek çıktı.
"San ne düşünüyorsun?"
"Durun şimdi anlatıyorum her şeyi baştan." İki telaşlı çocuğu susturup planı anlatmaya koyuldu. "Aslında her şeyi baştan ayarlayacağız Yeonjun sadece onlardan mal alıyormuş gibi gözükecek böylece biz de hepsini kıstırmış olacağız. Sonuç olarak onlardan tamamen kurtuluyoruz tabii herkes planı düzgün uygularsa."
Plan Yeonjun'un aklına yatmadığı için başını olumsuz anlamda salladı. "Onlar aptal değil. Böylece onlardan zor kurtulmuş olan beni de bir daha yakacaksın. Piyon muyum ben? Ayrıca başarısız olup onları daha fazla kızdırırsak ne olacak?"
"Sandığından daha da aptal olabilirler." San yüzündeki alay dolu gülümsemesini silmeden konuşurken diğer ikilinin kendisine güvenmesini öyle bir sağlamıştı ki acaba şüphesini ortadan kaldırmaya başlamıştı bile. "İkizim onlarla uzun süredir arkadaş yani her ne yaptıklarını, nereden getirip nereye sattıklarını biliyor. Sadece onlardan alım yapan birinin bize yarım etmesi lazım o kadar. Bu kişi de sen oluyorsun."
"Peşime takılacaksınız, suçüstü basacaksınız ve her şey bitecek öyle mi?" Yeonjun'un bir yanı mantıklı bulsa da diğer yani tüm riski alabileceğinden hâlâ emin değildi.
"Öyle, yalnız eğer bu planı kabul edip sonra taraf değiştirirsen o zaman karşıma bile çıkma. Polisle uğraşmak durumunda kalacak olan sen olursun çünkü seni de bilecekler ve sadece polisle de uğraşmazsın." San'ın gözlerini kısıp karşısındakine attığı bakışlar yüzünden Wooyoung endişelenmişti. Bu ciddi bir konuydu ve San baştan sona düşünmüştü, herhangi bir pürüz çıkarsa o pürüzü düzeltmeye çalışırdı.
"Beni tehdit etmene gerek yok zaten onları sevmiyorum ayrıca neden onlara iyilik yapıp bu duruma susayım ki?"
Memnun olmuş bir şekilde gülümsedi San. "O zaman hallettiğimizde seninle iletişime geçerim ve nerede, ne zaman olacağını konuşuruz."
"Wooyoung'dan halledersin zaten numaram var onda."
"Wooyoung'la değil benimle iletişim kuracaksın ayrıca onun karışmasını istemiyorum. Ne kadar uzak kalırsa o kadar iyi kafayı ona taktılar." Cebindeki telefonunu çıkartarak numara kısmını açıp ona uzatmıştı. Bunu yaparken göz ucuyla da Wooyoung'a baktı, o bu konuda bir şey demiyordu çünkü kafası karışıyordu, panik oluyordu ve kötü şeyler düşünüyordu bu yüzden kafa sallayıp susmayı tercih etmişti.
Yeonjun telefonu eline alıp numarasını girdikten sonra San'a geri uzatarak ayağa kalktı. "Her şeyi detaylı bir şekilde düşünmüşsündür umarım. Kendimi riske atıyorum sonuçta, en ufak detayına kadar bilmem gerek."