İki genç duvara yaslanıp olayın gerçekleşmesini beklerken Mingi beklemekten sıkıldığı için yanındaki arkadaşı San'a döndü. "Wooyoung'un gelmemesi iyi oldu her ne kadar şu sıralar daha sakin gözükse de her an eskiye dönebilirdi. Panik yaparsa seni, beni, diğerlerini de etkilerdi."Tekrardan bir şeyler oluyor mu diyerek önüne döndüğünde diğer taraflarda gizlenen polislerle göz göze gelmişti. Sivil polisler de etraftaydı, dikkat çeken hiçbir durum yoktu bu yüzden rahatça konuşabiliyorlardı.
"Her şeyi detaylıca düşündüm bu da aklıma geldiği için hiçbir şeyi riske atamam. Bu durumu kökünden çözmediğimiz sürece bitmeyecek, bitmedikçe de bizimle uğraşmaya devam edecekler." dedi San o da gözlerini etrafta dolaştırırken.
Planı ayarlamak, Yeonjun'la birlikte giderek kanıtlı bir şekilde sunup onları ikna etmek zor olmuştu. Bir kavga sonucu iftira atan gençler olarak da nitelendirmek isteyenler olabilirdi gözleriyle görmeden inanmayacaklarını söylemişlerdi burada da San'ın planı devreye giriyordu. "O zaman size kanıtlamamıza izin verin." diyerek yaydığı güven sayesinde herkesi olayın gerçekleşeceği yere getirmişti, durumu açıklamıştı.
Gözlerini sivil polislere dikerken Mingi onun arkasına bakarak gülümsemişti. San onu görünce kimin geldiğini anlamak için arkaya döndüğündeyse Seonghwa ve Hongjoong'u görünce hem şaşırdı hem de kaşlarını çattı.
"Sizin ne işiniz var burada?" dedi sessizce yanına ulaşan ikiliye.
Seonghwa göz devirdi, bir yandan da ona kızıyordu çünkü neden hiçbir şeyden haberleri olmamıştı? "Kahramancılık oynamaya karar verdin ve bize haber vermedin öyle mi? Neden bizi de katmadın işe?"
"Mingi." dedi San dişlerinin arasından kızarak.
Ne kadar az kişi bilirse daha iyiydi. Onları gerçekleşebilecek herhangi bir tehlikeden koruyordu ayrıca bir kişinin tepkisi, en ufak bir telaşı her şeyi mahvedebilirdi. Olay bölgesinde polislerin haricinde kendisi ve Mingi dışında kimseyi istemediği için söylememeyi tercih etmişti.
"Söylemezsem kızarlardı. Ayrıca yanımızda fazladan destek olması daha iyi." Mingi savunmaya geçerken sesini alçak tuttu. Suçluluk yüzünden okunurken dudaklarını birbirine bastırıp onun kızmamasını bekledi.
Hongjoong alayla güldü, her zamanki gibi Mingi Mingiliğini yapıyordu. "Bizi arayıp korkudan götüm tutuştu San da kendini kaybetti ne olur gelin diyip yalvardı."
San bu kez gözlerini Mingi'ye çevirip kıstığında Mingi hemen bakışlarını kaçırdı.
"Şey, biraz ne yapacağı belli olmayan birisine dönüştüğün için ondan şey yaptım ben." dedi elini ensesine atıp sonra hemen Hongjoong'a dönüp isyan etti. "Ayrıca götüm tutuştu demedim dediysem de peteklere yaslanmışımdır sıcaktan olmuştur o."
"Yaza giriyoruz farkında mısın?" dedi Seonghwa.
"İşte ben de onu diyorum sıcaktan petekler bile nasıl ısınmışsa artık orasını sen düşün."
Beklenilen yere Yeonjun gelince herkesin gözü anlık oraya dönmüştü. Ona düşen kısmı yapmaya başladığı için birazdan her şey başlayacaktı. Sivil polisler göz ucuyla onu kontrol ediyordu. Yeonjun ise gerçekten de olayın parçası değilmiş gibi duruyordu, boş boş etrafına bakıp mal almak için gelecek olan grubu bekliyordu.