"Hayır benimki!""Hayır dedim."
Wooyoung ve Mingi yere oturmuş yaptıkları çizimleri karşılaştırarak kiminkinin daha iyi olduğu konusunda tartışmaya başlamışlardı. İki inatçı birbirlerine bakarken detayları iyice anlatmaya başlayıp ikisi de kendisininkinin daha iyi olduğunu bir türlü kabul ettirememişlerdi.
San'ın bacakları arasında yerde oturan Wooyoung kafasını kaldırıp dizine doğru yaslanarak ona baktı. "San benimki daha güzel olmuş değil mi?"
San uzanıp onun çenesini okşadı. "Evet bebeğim."
"Ohooo hiç adil değil ki bu." Mingi gördüğü görüntü karşısında sızlandı. "Bende Yunho'yu çağırayım o zaman beni seçince görürsünüz. Yunho?"
İkili ona gülerken Yunho elindeki su bardağıyla mutfaktan çıkmıştı. Mingi'nin halini görünce gülmemek için kendisini zor tutmuştu, belli ki diğer ikiliyle anlaşamadığı bir durum vardı. Mingi onu görünce hemen eliyle gel işareti yaptı heyecanla.
"Ne oldu?" dedi Yunho ilerleyerek.
Hemen çizimini Yunho'ya gösterdi bir yandan da Wooyoung'unkini de çevirdi daha iyi görebilsin diye. "Hangimizin çizimi daha güzel olmuş?"
"Wooyoung'unki." dedi Yunho hiç düşünmeden ve diğer ikili dayanamayıp daha çok güldü.
"İnanmıyorum gerçekten. Sevgili kontenjanından bari beni seçseydin de şunları güldürmeseydin." dedi Mingi elindeki çizim defterini masaya fırlatır gibi atmıştı. Ayağa kalktı hemen başka bir yere gitmek istiyordu.
Yunho kolundan tutup durdurdu onu. "Tamam gel küsme. Ama o senden küçük böyle davranma hem iki senesi daha var hevesi kırılmasın, değil mi?"
"Sanki küçük çocuk da kardeşe böyle yapma der gibisin. Aynı yaştasınız." diye hatırlattı Mingi. Sonra hazır ayaklanmışken gidesi geldi. "Gel gidelim bunlar da yalnız kalsın."
"İyi mi olur ki?" dedi Yunho diğerlerini de kastederek.
Wooho kendi odasındaydı. Sang ise hava güzel olduğundan balkonda duruyordu. Bir araya gelebilecekleri çok an olacağı için artık kimse itiraz etmiyordu hem garip hissetmesinler diye saatlerdir Mingi ve Yunho da onlarlaydı.
"Hem de çok iyi olur." dedi Mingi. Wooho o gün yerine geri döndüğü zaman ne olduğunu sorduğunda Sang'ın bir an kendisine teslim olduğunu ilk ona anlatmıştı. Ara sıra yalnız kalmaya başladıkları anda düzeleceklerini biliyordu.
"Tamam."
Mingi kapıya doğru ilerlerken San başını arkaya çevirdi. "Nereye ya?"
"Gidelim biz biraz dolaşıp eve geçeriz." Mingi kaş göz yaparak hem odayı hem de balkonu işaret etmeye çalıştı. Wooyoung yerde oturduğu için zaten San'dan başka kimse de görmüyordu.
"Tamam. Sağ olun geldiğiniz için."
Yerden kalkmak için San'ın bacaklarından destek alıp kendisini kaldırdı Wooyoung ve vedalaşmak için arkadaşının yanına gitti.
Yunho onun kulağına eğilip dalga geçer bir tonla fısıldadı. "Seni şu an içimde istiyorum San."
"Ya Yunho!" dedi dişlerinin arasından fısıldarken sarıldığı bedeni de iyice sıkmasıyla Yunho zor durumda kalmıştı.
Mingi onların halini görünce hemen Yunho'yu kurtarıp kaçırır gibi evden çıkmıştı. Wooyoung'la aralarında değişik bir bağ olduğu için bazen ona inat böyle şeyler yapıyordu Wooyoung da onun arkasından kahkaha atmıştı.