42. Bölüm

245 44 50
                                    


Zamanla her şey yoluna girmeye başladığı için ikizlerin abisi ailesine biriyle ciddi bir şekilde görüştüğünü açıklamıştı. Karşı tarafta aynı şekilde açıklamıştı. İşler ciddiye binmeye başladığı için de aileleri tanıştırmak istemişlerdi.

Chaeyeon genç yaşlarında annesini kaybedince babasıyla tek başına kalmıştı bu yüzden babası da kardeşine onları iki kişi karşılamak istemediğini anlatıp onun ailesini de bu buluşmaya çağırmıştı.

Şu an ortam biraz garipti. İki tarafın da ikizleri karşı karşıya duruyordu. Başta bu durum hakkında kapıdan içeriye girildiği gibi garip bir durum diye muhabbet döndürüp sonradan asıl konuya geçilmişti.

Wooyoung'un annesi San'ın fotoğrafını gördüğü için oğluyla arasındaki ilişkiyi de biliyordu. Aynı zamanda Wooho ve Sang'ın flörtöz bakışları da ortada dolanıyordu. Tüm bunların yanı sıra asıl evlenmek isteyen çift nasıl tanıştıklarını ileride nerede, ne yapmak istediklerini açıklamıştı.

"Harbiden ikizlerin yan yana gelmesi değişik oldu böyle görünce." demişti Choi ikizlerinin babası.

"İkizler toplantısı yapıyoruz arada." dedi Sang gülerek. İma ettiği şey çift olarak takılmalarıydı aslında ama sadece ikizler anlayabilmişti bunu.

Wooyoung'un abisi yapılan şakaya güldükten sonra diğerleri de güldü. San hemen Wooyoung'a baktı. Sang'ı sevmişti galiba onu niye sevmemişti? Wooyoung onu fark edince endişlenme der gibi gözünü açıp kapatmıştı.

Choi ve Jung ikizleri okullarını, bölümlerini önceden tanıştıklarını falan söylemişlerdi ama hiçbir şekilde Wooho ve Sang'ın durumu açılmamıştı hatta onların tanışma süreci bile doğru düzgün konuşulmamıştı. Genel olarak Wooyoung'la San aynı bölümde olduğu için onlar sayesinde tanıştıkları düşünülmüştü.

"Yakında düğün mü var diyoruz o zaman?" Bay Jung sormuştu soruyu ortam tekrardan sessizleşmeye başlarken.

"Öyle gözüküyor." diye onayladı Chaeyeon'un babası kızına bakarken.

Wooyoung karşısındaki San'la bakışırken bir ara öyle bir dalmıştı ki konuşmaları dinleyememişti yanındaki annesinden dirsek yediği için kendisine anca gelebilmişti. Karşısında o varken başka bir şeye nasıl odaklanabilirdi ki? Oturduğu yerde kendisini dikleştirmeye çalıştı.

"Çok belli ediyorsun." Annesi kulağına fısıldadı. "Düzgün dur."

O da annesine doğru yaslandı. "Bir şey yapmadım ya."

"Bakma."

"Tamam." dedi ama göz ucuyla San'a baktı çünkü o da bir sorun olduğunu anlamak için endişeyle ona bakıyordu ancak yine annesine yakaladı.

"Bakma dedim." Kolunu mıncırdı. "Dikkat çekiyorsun oğlum."

"Tamam ya sustum."

"Ne oluyor?" Bay Jung eşine sordu. Deminden beri yanında sessiz sessiz atıştıklarını fark etmişti.

Eşi sesini yükselterek diğerine baktı.
"Otur otur sıkıldılar bahçeye çıksa ya çocuklar biraz? Biz de daha rahat konuşuruz şu işleri." Annesi bir yandan da Wooyoung'u itliyordu yerinden kalksın diye yoksa yerinde durdukça daha çok yakalanacak gibiydi.

"Olur olur bizim ikizler biliyor zaten her şeyi. Bahçe siteye bağlı," Chaeyeon'un babası ona katıldı ve San'lara döndü. "Siz yönlendirirsiniz olur mu?"

San amcasını duyunca yerinden kalktı. "Hallederiz, merak etmeyin." diyip Sang'a döndünce o da ayaklanmıştı.

Annesi tekrardan Wooyoung'a dönmüştü. "Gideceğimiz zaman haber veririm."

twins |woosan|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin