9. Bölüm

430 61 66
                                    


Aradan geçen günler sonucunda yaşanan olay tekrar etmesin diye arkadaşları Wooyoung'u tek bırakmamaya çalışmıştı.

Mingi'nin de söylediği gibi evleri yakın olduğu için San'la birlikte gidip gelmeye başlamışlardı.

Tekrardan birlikte okula yürürlerken San'ın gözüne takılan kişi ayaklarının yere çakılmasına sebep olmuştu. Gözlerini Wooyoung'a çevirmeden yanında o da durduğu an konuşmaya başladı.

"Önünde iki seçenek var," demişti.

"Ne oluyor?" Onun baktığı yere bakınca Wooyoung ofladı. Kaç gündür her şey yolunda gibiydi yine erken sevindiğini düşündü.

Arabasına yaslanmış bir şekilde okulun önünde duruyordu ama kendisini mi yoksa o kızı mı bekliyordu belli değildi. Belki de gerçekten o kızı bekliyordu. O gün konu kapanmıştır, rahat ederim diye düşünmeye başladı.

"Oradan geçerken laf söyleyeceği belli yeni bir tartışma çıkabilir." San ona döndü tepkisini görmek için, beklediğinden daha iyi bir tepkiyle duruyordu.

Ya onu görmezden geleceklerdi ya da tartışma tekrardan başlayacaktı. Ama San'ın kafasında başka bir şey vardı, aklını karıştırırlarsa belki görmezden gelme planı diğer seçeneği yok ederdi.

"Ne yapmam gerek?" Wooyoung büyüğüne danışınca yüzünde korkuya dair bir ifade olmadığını gördü San, dudakları yukarıya kıvrılmıştı.

"Şaşırtabilirsin."

"Nasıl?"

"Eğer hayatında biri olduğunu düşünürse belki düşüncesi değişir diye düşündüm ama sana kalmış bir durum. Sadece aklını karıştıralım derim."

San da ne düşündüğünü bilmiyordu, başka bir şey söyleyebilirdi neden buna adım atmıştı ki birden? Kabul etmez diye derin bir nefes alıp verdi. Alabileceği tepki yüzünden keşke söylemeseydim diye içi içini yemeye başladı.

Wooyoung iç çekti ve tekrardan okulun önünde bekleyen kişiye baktı, bu kez göz göze geldiklerinde gözlerini hızlıca ondan çekip tekrardan San'a bakmıştı. "Tartışma çıksın istemiyorum. Aklında ne varsa yapalım yeter ki sorun çıkmasın."

San aldığı olumlu cevapla cebindeki elini çıkarmadan kolunu ona uzattı. "Koluma gir."

Uzatılan kola elini sokunca bakışlarını o kişiye yönlendirmeden yürümeye başladı Wooyoung. Ne olacaksa olsun durumuna gelmişti. En kötü ne olabilirdi ki zaten kötüsünü de yaşamıştı.

Yanlarından geçerlerken aynı tahmin edilen gibi hiçbir şey olmadan okulun içine girip ortamdan uzaklaşırlarken elini çekti.

San o kişinin yanından geçerken göz ucuyla baktığında adamın yüzündeki anlamsızca ifadeyi görünce istediğini elde ettiği için gülümsemişti. Rahatsız edeceği varsa bile etmezdi gibi, öyle umuyordu.

"Bir şey olmadı. Şaşırdığı için mi yoksa uğraşmak istemediği için mi?" dedi Wooyoung okulun kapısından geçip vücudunun kabul ettiği sıcaklıkla rahatlamıştı.

San ellerini cebinden çıkarmadan sınıfı işaret etmişti. "Dersine git hadi."

"Senin dersine daha var mı?"

"Evet ama çıkış saatimiz yakın."

"O zaman ben gideyim."

Wooyoung arkasını dönüp giderken San da son kez bahçeye bakmıştı. Bir sorun gözükmediği için o da kendi sınıfına doğru yürümeye başladı.

***

Kimden: Wooho
Bugün eve geç gelsen olur mu? Sang bizde.

Mesajı görüp göz devirirken arkadaşlarıyla okulun bahçesinde biraz oturup ne yapmaya karar vereceğini düşünecekti. Burdan sonra kütüphaneye giderdi belki. Hiç çalışası da yoktu ama başka gidecek bir yer aklına gelmiyordu.

twins |woosan|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin