Bahçede oturan ikizleri yukarı çağıran ilk kişi Jung ikizlerinin annesi olurken onlar gideceğini sanıyordu ancak yapılan başka planların tam ortasına gelmişlerdi. İki hatta üç ailenin ortaya attığı fikirleri dinlerken kaşları çatılmıştı dördünün de."Akşam akşam o kadar uzun yol araba kullanmayın kalın burada işte yerimiz var." demişti Chaeyeon'un babası tekrardan diretiyordu.
"Bizim ikizler de kalsın hem arkadaşlarmış." Choi ikizlerinin babası abisini desteklemişti.
"İyi olur."
"Evet kalın. San? Sang?" Chaeyeon da onay almak için ikizlere döndü.
İkizlerin hepsi birbirlerine dönerken hem gerilmiş hem de heyecanlanmışlardı sanki her şey onların isteğine göre ilerlerken alttan alttan gülümsemeyi de ihmal etmemişlerdi. Özellikle Wooho bu konudan çok memnundu. Sang'la yakınlaşmak için fırsat kollayan biri olduğu için herkes söz sahibi San'mış gibi ona bakarken o da gözlerini üstünden ayırmayarak kafa salladı kabul etsin diye.
San onun tepkisini gördükten sonra Wooyoung'a baktı göz kırpmıştı kendisine kimsenin göremeyeceği bir şekilde. Oradan da ikizine baktı ondan da olumsuz bir tepki görmüyordu. Ailelere doğru döndü.
"Kalalım o zaman."
"Aynen kalalım." dedi Sang hemen onu onaylayarak. San onun istekli olmasına güldü sanki kararı ona bırakıyormuş gibi yapmıştı.
"Eşyalarımızı alıp gelsek daha iyi olur önce." diye ekledi.
Chaeyeon'un babası onayladı. "Evet evet. Bu evde gençlere uygun kıyafet bulamayız yoksa."
Jung ve Choi ikizleri ayrı odalarda yatıyordu. Chaeyeon kendi odasındaydı. Babası kendi odasındaydı. Jung ikizlerinin abisi de salondaydı. Aileleri de San'ların ailesinin evine gitmişti onların evi de yürüme mesafesindeydi. Birkaç sokak alttaydı hemen.
Akşam herkes uykuya çekildikten sonra Wooho ve San odaları değiştirmek için yerlerinden kalkmıştı, kapıda karşılaşınca gülmemek için zor durdular. San küçüğün kafasını okşayıp kardeşinin yanına yolladı. Etrafı iyice kontrol edip hemen içeri kaçarak ikisi de kapılarını kilitlediler. Akşam ayrı odalarda uyuyup alarm kuracak sabah da ikizlerinin yanlarına geri döneceklerdi.
Wooyoung kapıyı arkasından kilitleyen San'ı görünce hemen üstündekini açıp yana kayarak onun için yer açtı. San ise ona doğru muzipçe ilerleyerek tam tersi üstüne doğru çıkarak birden öpmeye çalışınca Wooyoung şaşırdı.
"San?" dedi geriye çekilirken.
"Hım?"
"Ne oldu?"
"Özledim kaç gündür öpemedim daha ne olsun?" San tekrardan atak yaptı ama Wooyoung'un geri çekilmesiyle yine bir sorun olduğunu anlayıp kendisi için açılan yere doğru uzandı. Üstlerine ince pikeyi çekip onu da kendine doğru yaklaştırdı. Açıklama yapmasını bekliyordu.
"Sang'ın söyledikleri aklıma takıldı." dedi Wooyoung açıklayarak.
"Tekrardan aklını başından almam gereken bir konu var herhalde?" San sırıttı. En son bunu dediğinde arabadaydılar, yaşadıkları duruma vurgu yapmak istemişti.
Wooyoung biraz daha doğrularak yüzünü doğru düzgün göremese bile azıcık gelen sokak lambasının aydınlığıyla ona bakmaya çalıştı. İçeriye girdiğinden beri değişikti. "İyi misin sen?"
"Çok iyiyim." dedi Wooyoung'un tam tersine. Sanki o ne kadar stresliyse San o kadar sakindi. Aslında Wooyoung da bunun ne kadar iyi bir şey olduğunun farkındaydı.