Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Ay yok ben yapamıyorum bu saçı!"
Elimdeki düzleştiriciyi sinirle masaya bıraktım, Cem'in ailesiyle olan tanışma yemeğine dört saatten az zaman kalmıştı ve ben daha yeni duştan çıkabilmiştim. Sol tarafımda hafif bir uyuşma vardı, acaba endişeden kalp krizi falan mı geçiriyordum?
"Sabahın köründen beri yedin bitirdin bizi, adam yüzüğü takmış parmağına sanki babaannesi seni beğenmese evlenmeyeceksiniz."
Alin, Asiye teyzenin getirdiği atıştırmalık tepsinin başından konuşmuştu. Mari ile hazırlanmama yardım etmek için geldiklerini söyleyene bakın.
"Hem evlilik teklifi almadan önce tanışmanız gerekmez miydi? Zamanlama biraz garip sanki."
Kabul ediyorum, birazcık endişeliydim ama elimden değildi, Cem'in ailesiyle iyi anlaşmak istiyordum. Benim hiç onlar gibi kocaman bir ailem olmamıştı, aralarında yabani durursam hissedeceğim tüm duygulardan şimdiden korkuyordum.
"-kırmızı elbiseye ne dersin?"
Mari, dolabımın içinden bağırdı. Kendini bir mağaraya kapatmış gibi davranıyordu, alışveriş bağımlılığımın sürekli yüzüme yüzüme vurulması canımı sıksa da bunu değiştirmek için assla harekete geçmeyecektim. Süslü olmayı çok seviyordum, aldığım tüm müdahalere rağmen durmadan devam edecektim.
"Kırmızı olmaz, fazla iddialı. Göze batmadan özgüvenli durmam lazım."
Az önce fırlattığım düzleştiriciyi bir kez daha elime aldım, bu sefer yapacaktım ve tam istediğim gibi olacaktı. Sakin nefeslerle saçlarımın arkasını düzleştirmeye başladığımda aynadan Mari'nin gösterdiği kıyafetleri olabilir, kesinlikle hayır kategorilerine ayırıyordum. Olabilir kategorisi, endişe verici bir şekilde büyüse de bu gerçeği göz ardı ettim. Yemeği Malikanenin ana kanadında tüm aileyle beraber yiyecektik, ne çok rahat olmalı ne çok şık olmalıydım tabi bir de Umay Hanım'ın yanında dekolte giymek istememem vardı. Kıyafetlerimin çoğunluğu salaş, kısa ve göğüs dekolteli parçalardan oluşunca seçeneklerim baya bir kısıtlanıyordu.
"Mari, desenli sarı bir etek bluz takımım vardı. Ona baksana bi."
Sakin kalınca her şey yolunda gidiyordu, saçımın arka tarafını düzleştirmeyi neredeyse bitirmiştim. Örme trikodan olan spor şık bir etek-bluz takımım vardı, hem rengi de buğday tenime çok yakışıyordu.
"Ya Alin neden yatıyor?! Senin Narnia'dan hallice dolabının içinde bir şeyler bulacağım diye ter su içinde kaldım."
"Doğa'nın istediği çiçekleri bulana kadar canım çıktı, bana bulaşmayın."
Aynadan Alin'e bir öpücük gönderip Mari'ye döndüm.
"Eğer hazırlanmaya seni çağırmazsam bana küseceğini söyleyen sendin, suçu sakın bana atma. Bu işten olması gerekenden daha fazla zevk aldığını ikimiz de biliyoruz."
