Herkese Merhabalar 🌸✨
Günler sonra olsa da bölümü tamamlayabildim. Daha önce hiç VPN kullanmamıştım ve açıkçası sürecin çok uzun bir zamana yayılacağını anlayana dek de kullanmayı düşünmüyordum. Ancak görüldüğü üzere Wattpad'in açılması en iyi ihtimaliyle üç-dört ay sürecek. Erişim engeli, yaratıcılığıma ve yazma isteğime çok büyük bir darbe oldu. Umuyorum ki bu bölüm, motivasyonumdaki kaybı çok net fark etmeyeceksiniz. Elimden geleni yaptım ama yazması en zor bölümlerden biri oldu. Suçlu Hazlar'ı okumaya devam etmek isteyenleriniz için erişim engeli fark etmeksizin bölümleri yayınlamaya devam edeceğim. Eskisi kadar düzenli olacak gibi bir söz veremesem de Suçlu Hazlar'ın finalini okumanız için elimden geleni yapacağımın sözünü, kesinlikle veriyorum. Ne kadar kişi kaldık, aranızdan VPN ile giriş yapanlarınız var mı bilmiyorum. Eğer bu bölümü okuyarsanız sizden ricam, özellikle hayalet okuyucularıma sesleniyorum, kendinizi belli etmeniz. Yorumla, oy ile ya da panoma yazarak burada olduğunuzu belli edebilirsiniz... Bunu istememin nedeni de sizden aldığım geri dönüşle bir nebze olsun motivasyonumu kazanacağıma olan inancım. Erişim engeli hakkında söylenecek çok söz, eleştirilecek çok nokta var ama bunlarla sizleri sıkmak, daha da yormak istemiyorum. Bizler süreci sıkı sıkı takip etmeye, elimizden geleni yapmaya devam edelim. Eminim ki bu absürtlüğün de bir sonu gelecektir.
Kitaba dönersek, bu bölümlerden sonra Cem ve Doğa'nın bir aile olmayı öğrenmesini okuyacağız. Çok şey yaşadılar ve yaşananlar kolay yutulabilir şeyler hiçbir zaman olmadı. İkisi de kendileri olarak durumlarını en iyi şekilde yönetmeye çalışacak. Doğa'nın yaşadıkları yalnız bir anne olarak deneyimlediklerine hak ettiği önemi vermek, benim için çok önemliydi. Elimden geldiğince gerçekçi bir bakış açısıyla anneliğin hem tatlı hem de acı köşelerine değinmek istedim. Keza romanlardaki çoğu zaman lanse edilen toz pembe bakış açısını hep fazla yapay bulmuşumdur. Sizlere zaman atlaması verip, her şeyi oldu bittiye getirmek tercih ettiğim bir yön değil. Okuduğum kitaplarda karakterlerin mutluluklarını da görmeyi, deneyimlemeyi seven birisi olarak, kendi kurgumda da bu şekilde bir yol seçtim. Aranızdan bölümü sıkıcı bulacaklarınız olabilir ancak finale kadar Doğa'yla Cem'in aile olmalarını, önlerine çıkan zorlukları beraber atlatmalarını okuyacağız. Çünkü bana kalırsa onların hikayesi de aşkı da daha yeni başladı ve biraz daha anlatılmayı hak ediyorlar... Umarım sizler de bu yolculukta bana eşlik etmeye devam edersiniz...
Her zamanki gibi çenem düştü, neyse ki bu sefer geçerli sebeplerim vardı. Yukarıda dile getirdiklerimi okumanız benim için çok önemli, o nedenle lütfen atlamayın. Sizleri seviyorum ve bölüme uğurluyorum. (Bilgisayardan giriş yapabildiğim için emojileri kullanamasam da sizlere bol bol kalp gönderiyorum.)
Keyifli okumalar...
***
Her şey, bir anda oldu. Ona tutulmam, evlenmem ve ihanetine uğramam gözlerimi kapatıp açana kadar gerçekleşti. Savruldum durdum ömrüm boyunca. Sonuçta ben dalları gökyüzüne uzanan köksüz, yurtsuz bir ağaçtım. Toprağım vardı ama alışkın değildim, köklerim olsun diye çok uğraştım ama zehirli terk edilmişlikler kesti yolumu. Cem, köklenmemiş ruhumu kopartıp çok başka diyarlara taşıdı. Önce karanlığa hapsetti sonra gün ışığını gösterdi ama bu sefer de dallarımı altından bir kafesle kilitledi. Onunla bir ailem vardı. Son yedi günü hayalini kurduğum her şeyi deneyimleyerek yaşamıştım. Dünyalar tatlısı bir oğlan çocuğu, küçük bir apartman dairem ve bana aşık bir adam vardı hayatımda. Köksüzlüğü iliklerine kadar hissetmiş ben, başka ne isteyebilirdim ki? Bakışlarım, sol yüzük parmağımdaki alyansa takıldı. Bir zamanlar kafesimin kilidi olan yüzükler, şimdilerde bambaşka bir yolculuğu vadediyordu. Korkusuzca peşinden koşacağıma dair söz verdiğim ama kuruntularım tarafından ele geçirildiğim bir yolculuk. Tek bir sözümle her şeyin mükemmel olmasını ne çok isterdim... Cem, oğluna alışabilseydi hayatım ne kadar basit olurdu, değil mi? Ya da ben her anımızı diken üstünde geçirmesem? Ama bunların hiçbirine engel olamadım. O, bir oğlu olduğunu kabullenmekte zorlanıyordu. Bense kaçtığımız her şeyin köşe başında beklediğini bilerek, günlerimi zehir ediyordum. Sonuçta burası bizim gerçekliğimiz değildi. Öyle olmasını ne kadar dilesem de bu şehir, hiçbir zaman yuvamız olmayacaktı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suçlu Hazlar (TAMAMLANDI)
General Fiction"Seni hiç sevmedim, sevmiyorum ve sevmeyeceğim." Aptal kalbim, gerçekleri haykıran zihnime ayak uydurduğunda dizlerimin bağı çözülüvermişti, dengemi sağlamak için kendimi duvara yaslarken kalbimin atışlarına dayanamaz haldeydim. Beni öldürmeye yemin...