Herkese Merhabalar 🌸✨
Wattpad hakkındaki son gelişmelerin iç karartıcılığı ile baş başa kalmış bir şekilde, bataklıkta debeleniyormuş gibi hissetmeye başladık. Uygulamanın umursamazlığı mide bulandırıcı ve çok umut kırıcı. İnsanların uygulamanın dikkatini çekmek için birden çok fikir ortaya attığını sıkı sıkıya takip ettim ve sürecin nasıl ilerlediğini izledim. Ve gördüğüm şey, yaptığımız hiçbir şeyin işe yaramadığı. Her iki taraf da bizleri VPN kullanmaya itmiş durumda. Büyük kitleli yazarların ben kanallarımda paylaşıyorum, PDF şeklinde okuyucularıma yazdıklarını ulaştırıyorum dediğine şahit olduktan sonra ne yapacağımı şaşırdım. Elbette ki paylaşımlarını nasıl yapacakları tamamen onlara kalmış fakat insan, bizim gibi küçük kitleli yazarlara ne olacak peki diye sormadan da edemiyor. Yayınevleri, kafalarında çok satacağından emin oldukları yazarları garantiye aldıklarını düşünerek büyük ihtimalle yeni dosyaları kabul etme çabasına dahi girmeyecek. Piyasanın aldığı hal içler acısı ve o kadar sinir bozucu ki artık söyleyecek hiçbir şey bulamıyorum. İnsanlar Wattpad'in hukuksuz bir şekilde kapatılmasına neden karşı çıktığımızı unutmuşçasına ya kariyerlerinin peşinde ya da kazançlarının...Bu durumun sonu ne olur, tekrar gelir miyiz hiç bilmiyorum ama sanırsam ben buraya yavaş yavaş küsüyorum. Ve Suçlu Hazlar'ı bitirdikten sonra bir daha paylaşım yapmamayı, yazdıklarımı sadece kendime saklamayı düşündüğüm bir dönemdeyim. Aranızda birkaç kişi olsa da diğer çiftler için heyecanını belirtenleri bildiğimden bu şekilde bir açıklama yapmak istedim. Sonuçta ne kadar veririm ne yaparım hiç bilmiyorum. Başka platformların rezaletini de insanlara verdikleri cevaplardan gördükten sonra öyle bir yerde(Kitappad) olmak istemediğim aşikar. Süreci takip edeceğim ve sonucunda vereceğim kararı da sizlerle paylaşacağım. En hayırlısı neyse hepimiz için o olsun. Buraya kadar okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Sizleri Doğa ve Cem'le baş başa bırakıyorum, umarım beğendiğiniz bir bölüm olur.
Gitmeden önce, sizin bu konudaki düşüncelerinizi çok merak ediyorum. Sizce geri döner miyiz? Ne düşündüğünüzü benimle paylaşırsanız çok sevinirim :)
Keyifli okumalar...
***
Kısa ömrüme sığdırdığım onca arayış, kimsesizlik ve yurtsuzluk hiç beklenmedik bir şehirde son buldu. Hep bir eksiklik, yarım kalmışlıkla yaşadım günlerimi. Neden öyle hissettiğimi bilmeden ya da unutmak isteyerek nefes alıp verdim. İnsan iyi bir yalancı olmak istiyorsa önce, söylediklerine kendi inanmalıymış. Ben hep iyi bir yalancı olmuştum ve bu şehir, İstanbul, yalanlarımı hep yakalamıştı. O yüzden elime geçen her fırsatta kaçmışım buradan. Beni kendimle, derine gömdüklerimle yüzleştirdiği için sevememiştim İstanbul'u. Burası bir zamanlar terk edilmişliklerin, ihanetin ve kötü anıların tapınağıydı. Şimdi ne olduğunu bilmiyorum. Beni ne beklediğini, hangi zorluklarla yüzleşeceğimi bilmiyorum ve bundan korkmuyorum. Bilinmezden korkmak, insan fıtratının en değişmez özelliğidir. Ama ben bilinmezlikten hiçbir zaman korkmamışım aksine peşinden gitmeyi sevmişim. Benim esas korkum, bilinmezlikleri yalnız göğüslemek zorunda kalmamdı. Şimdiyse yalnızlıktan ya da kimsesizlikten kilometrelerce uzaktayım. Bir şekilde kendimi elini tuttuğum adama ve küçük ailemize mahkûm etmiştim. Mahkûmiyet diyorum çünkü istesem de gidemem, ardımı dönemem ve belki de en kötüsü, gitmeyi hiç istemem...
"Hazır olduğuna emin misin?" Cem'e ait olan anlayışla bezenmiş tok ses, duygularımın arasındaki karmaşaya yüksek duvarlı bir set çekti. Bakışlarımı malikanenin ana kanadından ayırıp, ona çevirdim. Güneş'in altında parıldayan gözleri, nefesimi keserken sert bir yutkunuşla toparlandım. Dudaklarıma yerleştirdiğim samimi gülümsemeyle "Hazırım." dediğimde, sessiz kaldı ve Giray'ın pusetini de alarak ilerlemeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suçlu Hazlar (TAMAMLANDI)
Ficção Geral"Seni hiç sevmedim, sevmiyorum ve sevmeyeceğim." Aptal kalbim, gerçekleri haykıran zihnime ayak uydurduğunda dizlerimin bağı çözülüvermişti, dengemi sağlamak için kendimi duvara yaslarken kalbimin atışlarına dayanamaz haldeydim. Beni öldürmeye yemin...