5

118 9 1
                                    

Alin heyecandan uyuyamıyordu. Son gördüğü rüyanın gerçek olması onu bir hayli telaşlandırmıştı. Kötü bir şey görürse gerçek olmasından korkuyordu. Ya annesinin ölümünü görürse? Aman Allahım, ya babasının bulunduğu gemi batarsa. Tam bir felaket olurdu. Uyumama grevine girmeye kararlıydı.
"Kızım uyusana artık saat 2 oldu,yarın erkenden denize gideceğiz, uyanamayacaksın sonra."
"Uykum yok anne."
"Tatlım" Annesi yatağın ucuna oturdu,büyük bir şefkatle ona baktı. "Biraz konuşmak ister misin?"
"Ne hakkında anne?"
"Seni böylesine üzen konu hakkında, baksana yavrum incecik kaldın,rengin soldu,korkuyorum bu gidişatından."
"Anneciğim, gerçekten bir şeyim yok, benim için üzülme sakın. Ben gayet iyiyim." Alin bu aralar yalancılıkta sınır tanımıyordu.
"Neden böyle durgunsun peki tatlım? Her sene büyük bir heyecanla gelirdin buraya, en zevk aldığın şey araba yolculuğuyken bu sene en nefret ettiğin şeye dönüştü. Gerçekten neyin var?"
"Anne gerçekten bir şeyim yok. Lütfen ısrar etme hoşuma gitmiyor, biliyorsun."
"Peki canım, ne zaman konuşmak istersen buradayım. Sakın unutma, iyi geceler." Annesi Alin'i iki yanağından öptükten sonra odasına çekildi.
Alin, annesini bu denli üzdüğü için kendini affetmeyecekti. Tam bunları düşünürken Alin uyuyakaldı. Eh, normaldi tabii. Beynini bu aralar o kadar yoruyordu ki hemen uyuması gayet doğaldı.
"Alin! Alin!" Bu Betül'ün sesiydi. Alin uykulu uykulu kapıyı açtı.
"Ne oldu Betül, neyin var?"
Betül konuşamadan arkadaşına sarıldı. "Çok kötüyüm, ne olur dertleşelim biraz."
"Tabii canım, geç içeri bende bir kendime geleyim, hemen yanındayım." Alin elini yüzünü yıkadı, kendine çeki düzen verdikten sonra arkadaşının yanına geldi.
"Canım geldim, anlat ne oldu?"
"Annemlerle çok feci kavga ettik. Ya ben Tugay'laydım ya hani, babam geç kalınca plajda olabileceğimi düşünüp geldi, bizi gördü."
"Eyvaah."
"Eyvah ki ne eyvah. Daha sonra tam açıklama yapacakken çocuğun önünde saçımdan tuttuğu gibi sürükledi beni eve kadar. Nasıl rezil oldum bilemezsin. Bu da yetmezmiş gibi o hışımla Tugay'a mesaj atıp 'Her şey senin yüzünden oldu,18 yıllık babamı ilk kez beni döverken görüyorum, lütfen bir süre konuşmayalım.' demem oldu. Tanrı aşkına Alin söyle, ne yapacağım ben?"
"Dur bir sakin ol önce. Tugay'la ne konuşuyordunuz baban gelmeden önce?"
"Hiçbir şey, bana beni ne kadar özlediğini, benim için yaptığı fedakarlıkları, kavgaları falan anlatıyordu. İki sevgili gibi muhabbet ettik işte."
"Peki babanlar sana haber göndermedi mi gelmiyor musun eve falan diye?"
"Gönderdiler, ben de hemen gelemem bir arkadaşımlayım 1 saat sonra gelebilirim ancak dedim. Benim ailemi biliyorsun,hem sabırsızlar hem de rezil etme konusunda üstlerine yok."
Alin 'Vay be,ne kadar şanslıymışım meğer. Ailem pırlanta gibiymiş,onları kırdığım güne yanarım.' diye iç geçirdi.
"Haklısın canım, çok haklısın. Ailenle konuşmamı,durumu anlatmamı ister misin?"
"Yok kanka, sağ ol. Yapabileceğin bir şey yok bu saatten sonra. Her şey olacağına varır artık, şimdi Tugay'a kendimi nasıl affettirebilirim onu düşünmeliyim."
"Ya barışırsınız,her sevgili zor günler geçirir."
"Çok sağ ol canım, geldiğim halimden eser kalmadı sayende. Tam bir dert ortağısın, iyi ki varsın kızım!" Betül Alin'e öyle bir sarıldı ki Alin kemiklerinden birinin koptuğunu zannetti.
"Ne demek canım, arkadaşlar bugünler içindir. Sadece iyi günler için yanında olursam gerçek arkadaş olmam." Alin gülümsedi.
"Tamam kanka ben biraz hava alayım dışarıda, hem gece gece iyi gelir. Hadi iyi geceler."
"Güle güle Betül, iyi geceler."
"Betül mü?"
"Anne,sen nereden çıktın?"
"Kızım ben hep buradaydım, rüyanda Betül'ü gördün herhalde."
"E-evet öyle oldu anneciğim. Sen yat geri, ben kendime gelirim şimdi."
Olamaz Alin yine rüya görmüştü. Umarım gerçekleşmez, çünkü kendi bencilliği yüzünden yakın arkadaşıyla platonik aşkının arasının bozulmasını istemiyordu.

RüyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin