Rüya

8

Rüyayı gördükten sonraki gün Alin plaja gitmek için hazırlanıyordu. Annesi mutfaktaydı, yemek hazırlıyordu. Ne kadar kızgın olursa olsun annesine kötü davranmak istemiyordu. Yanına gitti.

"Anne,ne pişiriyorsun?"
"Bence çokta önemli değil. Ne pişerse yiyeceksin."
"Yerim tabii, ama merak ettim."
"Kabakla makarna. Yanına da özel yoğurdum olan sarımsaklı yoğurt hazırlıyorum."
"Tamam,ben plaja gidiyorum. Betül'ün yanına."
"Tamam."

Çok yumuşamışa benzemiyordu. Hatta hemen hemen aynıydı. Bir anda aklına rüyası gelmişti. 10 gün sonra düzelecekti. Yani bugünden itibaren 9 gün. 

Kafasını şuanlık bununla meşgul etmek istemiyordu, Betül'ün yanına gidecekti. Bakalım sınav sonuçlarından sonra o nasıl davranacaktı?
"Merhaba Betül."
"Merhaba Alin. İyi görünüyorsun."
"Neden olmayayım ki?"
"Kaptanlığı kazanmanı bende annenler kadar istiyordum. Üzüldüm açıkçası."
"Betül,sen kendi sınav sonucunla ilgilenmeyi denesene. Göründüğü üzere ben mutluyum ve annemler de dahil kimseyi ilgilendirmez. Bu benim hayatım." Rüyası gerçekleştikten sonra Betül de susacaktı. Buna inanıyordu. Sadece annesinin vereceği tepkiden sonra Betül'ün alacağı surat ifadesini merak ediyordu. İçinden kıs kıs gülüyordu.
"Öyle diyorsan öyledir."
O arada Tugay geliyordu. Yine stres, yine endişe dolu olacaktı. Ve yine Alin kendi gibi olmayan bir kızı canlandıracaktı. Neydi bu bir çeşit tiyatro mu?

"Merhaba kızlar. Nasılsın sevgilim?"

"Seni görünce iyi oldum canım. Kumsal yürüyüşüne ne dersin?"

"Harika derim."

"Alin sen tek napacaksın burada?"
"Takılırım bende."
"İyi o zaman,hadi gidelim canım." Dedi ve ortalıktan kayboldular.
İyi ki Alin kitabını ve kulaklığını getirmişti. Biraz kafasını dinlerdi.
Bir anda omuzunda bir el hissetti.
"Efendim?"
"Alin? İnanamıyorum gerçekten sensin."
"Kimdiniz çıkaramadım?"
"Fuat ben, hatırlamadın mı? Çilli olan hani?" Güldü.
"Aa Çilli Fuat! Nereden buldun beni?!"
"Antalya'ya tatile geldik, plajda annemle otururken seni fark ettim. Önce bir bakındım, analiz etmeye çalıştım.Alin mi değil mi derken sen olduğunu anlayınca hemen geldim yanına."
'Bu çocukta her şeyi ayrıntıyla anlatıyor ve değişik değişik kelimeler kullanıyor, ama çok özlemişim!' diye iç geçirdi Alin.
"Ay Fuat,iyi ki geldiniz. Hoş geldiniz. İhsan amca geldi mi?"
"Yok annemle geldik. Biliyorsun babamın dükkanı var ve yanında ona yardımcı olacak bir elemanı yok. Bu yüzden bizi bıraktıktan sonra döndü. Ağabeyiminde KPSS sınavı var seneye, şimdiden başladı çalışmaya. Biliyorsun, inek biraz." Güldü.
Alin de güldü. 'Bu çocuk ne kadar yakışıklı olmuş böyle, açık kahverengi gözleri ve açık kumral saçlarıyla başımı döndürmüştü. Önceden sümüklünün tekiydi. 2.5 yıldır Tugay'dan sonra ilk kez birini böyle beğendim.' diye iç geçirdi.
"Ee Alinciğim, sen nasılsın nasıl gidiyor? Sınav sonucu nasıl geldi, istediğin gibi bir yer mi? Anlat bakalım."
"Sınav sonucu benim açımdan iyiydi. İngiliz Edebiyatı bölümünü kazandım. Fakat ailem kaptanlık istediği için aramız bozuk biraz. Onun dışında iyi olmaya çalışıyorum işte,yazın tadını çıkarmaya çalışıyorum."
"Defne teyze sırf kaptanlık olmadı diye ara bozacak bir insan değildir ya, niye böyle yaptı ki?"
"Hiçbir fikrim yok Fuatcığım ya. Ben bir Süheyla teyzeye selam vereyim, çok özledim onu."
Süheyla hanım Alin'in gerçekten burada olduğunu görünce şokları oynamıştı.
"Canım kızım benim nasıl da büyümüş, güzelleşmiş, genç hanım olmuş. İyi misin nasıl gidiyor?"
"İyi Süheyla teyzeciğim, idare ediyoruz işte. Siz nasılsınız?"
"Seni görünce çok çok iyi oldum canım kızım benim. Hala hanım hanımcıksın maşallah. Annenler nasıl iyiler mi?"
"İyiler annem evde yemek hazırlıyor, ablam alışverişe çıktı, ben de buraya geldim."
"Seni gördüğüme çok çok sevindim kızım, herkese selamlar."
"Söylerim Süheyla teyzeciğim. Sen de kendine iyi bak Fuat. Hemen dönmezseniz görüşelim bir ara?"
"Tabii ki görüşürüz Alin,bu benim numaram. Konuşuruz."
"Tamam görüşürüz."
Ne garipti, Alin ilk kez sevdiği bir insanı gördüğünde şaşırmıştı. Normalde her şeyi önceden rüyalarında görür,ona göre davranırdı. Şimdi heyecanlanmıştı. Ama yine de toparlamıştı. Acaba neden görmemişti?