38

42 4 0
                                    

Babamın yazdığı mektubu okudum!
Ve ilk kez gözyaşı döktüm!
Benim babam bir katildi.  Bir gencin babasını öldürmüştü. Hemde teknesine çarparak. İnanamıyorum,bu benim babam olamazdı. Bu mektubu kimseye okutmamalıyım. Annem ve ablamın babamdan soğumasını istemiyorum.
Mektubu nereye koymalı? Nereye koymalı.. Buldum! Anahtarlı günlüğümün içine sıkıştıracağım. Anahtarı da yastığımın altına saklayacağım. Böylece kimse bulamayacak. Ama bunu yapmadan önce Kemal abiyi bulmalıyım.
Nerede bu telefon defteri,lanet olsun!
Hah,arkaya sıkışmış. K,K,K.. İşte buldum.
Çalıyor.
"Alo Kemal abi?"
"Kimdiniz çıkaramadım?"
"Kemal abi benim,Alin."
"Ah Alincim,nasılsın canım? Ailen ve sen cenazeden bu yana daha iyi misiniz?"
"İyi olmaya çalışıyoruz Kemal abi. Aslında seni bir şey konuşmak için rahatsız ettim."
"Yok canım ne rahatsızlığı,anlat bakalım ne oldu?"
"Babamın yazdığı mektubu okudum."
"Demek okuyabildin. Nasıl hissediyorsun?"
"Babam bir katil. Nasıl hissedebilirim ki?"
"Sana şu mektup hikayesini anlatabilirim istersen? Yani hazırsan?"
"Her şeyi duymak istiyorum Kemal abi."
"Baban denize dalıp dalıp gidiyordu,bu olay yaşandıktan bir kaç gün sonra. Daha çok yeni tabi,baban hala şokta. Sadece bana anlatmıştı. Neyse,gittim yanına konuştuk biraz. Kimseye anlatma diye 100. Kez tedbirledi beni. Sonra uyuyup kalmış,uyandırdım onu,tekrar içeri gidip geldiğimde kağıda bir şeyler yazıyordu."
"Yani bu mektubu?"
"Hayır."
"Nasıl? Başka mektup mu var?"
"Aslında bu mektubu yazmamıştı size. Başka bir mektuptu. Sadece sizi sevdiğini anlatan bir mektup. Fakat onu göndermedi,mektupları karıştırmış. Yani bu mektup size yanlışlıkla geldi."
"Peki bana niye verdin o zaman?"
"Gerçekleri bilmen gerekiyordu."
"Haklısın. Hala babamın bana yalan söylemiş olmasını kaldıramıyorum. Hesapta soramıyorum. O artık yok.."
"Tamam canım,tamam sakin ol. Bir ara mutlaka size uğrayacağım,sizi bu zor günlerinizde yalnız bırakmayacağım. Fakat şimdi kapatmak zorundayım,gemide bir kaç iş var. Sonra mutlaka konuşalım olur mu?"
"Tamam Kemal abi,arayı açmayalım. Görüşmek üzere."
"Görüşürüz canım."
Asıl gerçekleri yanlışlıkla öğrenmiştim. Yani babam mektupları karıştırmasaydı asla öğrenemeyecektim. Gerçekten her işte bir hayır vardı.
1 gün sonra..
Okula girdiğimde kendimi çok tuhaf hissediyordum. Nedense kötü bir şey olacakmış gibi gerilmiştim. Tam o sırada Birkan geliyordu. Sıkı sıkı sarıldık.
"Hayatım,nasılsın?"
"İyi olmaya çalışıyorum Birkan."
"Gergin görünüyorsun,aynı meseleler mi yoksa ekstra bir şey mi oldu?"
"Bir ara anlatırım. Hadi ders başlayacak,amfiye çıkalım."
Ders çıkışı Birkanlarla kantine doğru ilerliyorduk. Ve bir kol beni durdurdu.
"Merhaba Alin."
Bu da kim?
"Merhaba? Tanışıyor muyuz?"
"Beni çok yakından tanıyorsun."
"Tanımıyorum seni,bırak kolumu."
"Hop! Sen kimsin,bırak sevgilimin kolunu!"
"Kes traşı. Bu olay Alin ve benim aramda. Sen karışma."
"Bana bak.."
"Tamam Birkan,konuşup gelicem ben. Siz kantinde oturup beni bekleyin. Hemen döneceğim."
"Yürü bakalım Alin."
Çok korkuyordum.
O arkada ben önde bahçeye doğru ilerledik. Banka oturmamı işaret etti. Başındaki siyah kapşonuyla suratını göremiyor,sadece sesini duyabiliyordum. Bu beni dahada çok korkutuyordu.
"Benim adım Furkan,Alin."
"Beni nerden tanıyorsun?"
"Ah Sinan Korol,çok iyi bir(!) insandı."
"Babamı nerden tanıyorsun sen?"
"Senin baban olacak rahmetli varya,benim babamı öldürdü. Yani yaptığı şeyin bedelini ödedi."
"Sen ne diyorsun? Babanı mı öldürdü?"
"Evet. Babamın teknesine çarptı,arkasına bakmadan kaçtı. Baban tam bir korkaktı senin,korkak!"
Sinirle ayağa kalktım. "Saçmalama! Benim babam dünyanın en cesur babasıydı!"
Güldü. "O yüzden babama çarpıp kaçtı değil mi?"
"İlla ki bir şey olmuştur,bilerek yapmamıştır!"
"Babanın savunulacak bir yanı yok Alin. Yaptığı şeyin bedelini ödedi o kadar."
Bir anda ağlamaya başladım.
"Yumuşayacağımı sanıyorsan yanılıyorsun. Takındığın hiç bir tavır babamın öldüğü gerçeğini değiştiremez." Ve hızlı adımlarla uzaklaştı.
İyi de babam nasıl öldü peki,kim öldürdü onu?

RüyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin