14

59 5 0
                                    

MEDYA: DEMİR ADIVAR

Tüm bu olaylar yaşandıktan sonra Alin Birkan'a son sözünü söylemiş,ondan uzak durmaya başlamıştı. Birkan'ı çok tanımıyordu fakat nasıl biri olduğunu hemen çözmüştü. Fakat içten değil,dıştan. İçini çözmesi imkansızdı.

Tugay ve Beren sürekli olarak Birkan'ın kim olduğunu,ona neden böyle davrandığını sorup duruyordu. Fakat Alin konuşmak istemediğini,daha fazla sormamaları gerektiğini söylüyordu. Konuyu şimdilik kendi içinde kapatmıştı. Umarım son dakika golü olmazdı.
"Alin."
Bu ses çok tanıdıktı. Alin arkasını döndüğünde karşısındakinin Demir olduğunu gördü.
"Demir? Adımı nereden öğrendin?"
"Sence?"
"Birkan söyledi."
"Aynen öyle. 5 dakikan var mı,konuşalım?"
"Tabii." Birkan'la konuşmuyor diye Demir'e de trip atacak değildi.
"Birkan bir şeyler anlattı bana,bir de senden duymak istedim."
"Ne anlattı?"
"Baya ters davranmışsın. Birkan'ı ilk kez böyle üzgün görüyorum."
"Ne yapsaydım Demir? Sürekli kavga ediyorduk,bana kaba laflar söylüyordu,bir gün öyle bir gün böyleydi. Dayanamadım artık. Hem bu bir anda verdiğim bir karar değil. Günlerdir düşünüyorum."
"Yani sen de onu önemsiyorsun?"
Hay aksi! Pot kırmıştı. "Onu değil,bana yaptıklarının karşılığında konuşmamam gerektiğini düşünüyordum." Kırdığı potu düzeltmeye çalışmıştı ama pek başarılı olduğu söylenemezdi. Demir güldü.
"Tamam tamam öyle olsun. Bence son bir kez konuşmanızda fayda var."
"Diyorsun."
"Öyle diyorum. Sen bir adım at, Birkan'ı artık az çok tanıyorsun,o ilk adımı asla atmaz."
"İyi peki madem. Ama bu seferde çözemezsek üstelemeyeceksin."
"Tamam tamam. Ha bu arada Alin,konu dışı bir şey sormak istiyorum. Yanındaki kız kimdi? Hani geçen gün kantinde oturuyordunuz?"
"Beren. Neden ki?"
"Bilmem,hoş kızdı sorayım dedim. Selam söyle." Gülümsedi.
"Tabii ki,Birkan nerededir şuan?"
"Amfidedir."
"Tamam sağ ol." Alin hemen Beren'in yanına gitti. Bir çırpıda her şeyi anlattı. Alin bu kıza Betül'den daha çok güveniyordu. Bir kere egoist ve bencil değildi,boş konuşmuyordu. Melek gibi bir kızdı adeta.
"Gerçekten böyle mi dedi?" Gözlerinin içi gülüyordu.
"Aynen öyle. Sanki sende de bir şeyler var?" Alin gülümsedi.
"Yani,ilk gördüğümde içimden ne hoş çocuk dediğim doğru olabilir. Ama onun da beni beğenmesi,ne bileyim çok hoşuma gitti." O da gülümsedi.
"Çok iyi çocuk,benden söylemesi."
"Sen öyle diyorsan."
"Öyle diyorum. Neyse ben Birkan'la konuşmaya gidiyorum. Sen amfide bekle beni,10 bilemedin 15 dakikaya gelirim."
Alin bir hızla Birkan'ın bulunduğu amfiye doğru gitti. Oradaydı. Tek başına.
"Birkan."
Birkan ilk kez bu kadar sevinmişti herhalde. "Alin."
"Ben,konuşmak için geldim."
"Aslına bakarsan ben de konuşmak istiyordum."
Alin Birkan'ın yanına oturdu. "Bak Birkan,beni sinirli veya kaba bir insan olarak tanımanı istemem. Ben kimseyi inciten,kıran bir insan olmadım hayatımda. Ama o ilk karşılaştığımız gün varya,o gün ipler koptu. Tutamadım kendimi. Ve bunun tek sorumlusu sensin. Kibarca nazikçe davranman gerekirken o kadar kaba davrandın ki. Karşında bir bayan vardı üstelik. Bunun dışında dengesizsin. Bir gün kabasın bir gün de.." Sessizce "Duvara yaslayıp öpme peşindesin. Söylesene,ben ne yapmalıydım bu durumda?"
Sessiz kaldı,durumu sindirmeye çalışıyor gibiydi. "Bu kadar kafaya takacağını düşünmemiştim."
"Ben de." Aksi şeytan! Yine pot kırmıştı. Birkan ilk kez gülümsemişti.(!) O gülüyorsa herkes gülebilirdi.
"Sen... Sen gülümsüyorsun."
"Evet,çünkü biri beni ilk kez böylesine mutlu etti. Şu ana kadar hayatıma giren tek dürüst insansın,belki de ondandır." Bir anda yüzündeki gülümseme kayboldu.
"Ne oldu?"
"Şuanda anlatabileceğimi sanmıyorum. Kendimi hazır hissettiğim zaman anlatmak istiyorum."
"Peki." Sanırım durum düzelmişti.
Uzun bir süre sessiz kaldılar. Sessizliği bozan tabiki Alin oldu.
"Arkadaşım beni bekliyor,onun yanına gitmeliyim. Sonra görüşürüz."
Birkan tarifsiz bir mutluluk yaşamıştı. "Sonra görüşür müyüz?"
"Tabiki." Alin soğuk durmak istesede yapamıyordu. Bu çocuğa karşı içinde değişik bir çekim gücü vardı,bunu hissedebiliyordu.

RüyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin