39

25 4 0
                                    

Bugün okula siyah bir cip geldi,şu mafya babalarının arabalarından. Açıkçası bayağı korkmuştum. Berenleri alıp arabayı rahat izleyebilecek bir yere geçtik. Bir de ne göreyim! Arabadan Furkan çıktı!
Evet,Furkan. Kapşonlu Furkan. İlk kez suratını görmüştüm. Epey yakışıklıydı. Kumral dağınık saçları,siyah kazak ve kotuyla kombinleştirdiği converseleriyle epey bir yakıyordu. Bir an gözlerimi ondan alamadım. Yakışıklılığına o kadar dalmıştım ki Birkan'ın sesini duyamamıştım bile.
"Sevgilim,nereye daldın böyle?"
"H-hiç şu çocuğa."
Birkan'ın suratı epey bir bozulmuştu.
"Yani demek istediğim,dün beni çeken çocuktu o."
"Tabi,kesin öyledir." Sinirli bir şekilde yanımdan ayrıldı. Böyle dememeliydim,onu çok kırmıştım.
"Alin ne yaptın sen,öyle denir mi hiç? Yanlış anladı çocuk."
"Ya biliyorum Beren,öyle demek istemedim."
"Bence hemen gönlünü alsan iyi olur. Çok kırıldı."
"Haklısınız. Ama önce bir şey yapmalıyım."
Hemen Furkan'ı bulmalıydım. Nerede olabilir ki? Ah daha demin burdaydı. Ne çabuk kayboldu.
Hah işte gördüm! Amfiye giriyor.
"Furkan!"
Furkan kimin bağırdığını anlayamamış bir ifadeyle arkasına döndü. Epey şaşırmıştı.
"Alin?"
"Merhaba. Nasılsın?"
"Sence?"
"Ben de iyiyim sağ ol. Biraz konuşabilir miyiz?"
"Ne hakkında?"
"Dünkü konuyla ilgili. Beni çok çelişkide bıraktın."
"Amacımda oydu."
"Biliyorum. Neden yapıyorsun bunu?"
Önce sustu,uzun uzun baktı. "Benim çektiklerimi anlaman için."
"Ya tabiki haklısın,sonuçta baban öldü. Ama benim de öldü."
"O zaman anlamışsındır artık."
"Neyi?"
"Söylediklerimi iyice düşün istersen."
"O zaman anlamışsındır artık." Ne demekti şimdi bu?
"Anlamadım."
"Biraz düşünürsen anlarsın. Artık gitmeliyim."
"Nereye gidiyorsun,konuşmamız daha bitmedi."
"Dersim var,kusura bakma ama seninle vakit kaybedemem."
Züppe!
Tam bir züppe!
Dediği şeyin ne anlama geldiğini bir an önce anlamalıydım. Eve gidince beni güzel bir beyin fırtınası bekliyordu,anlaşıldı.

RüyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin