29

49 4 0
                                    

"Nasıl da inandı,salak 😆😆"
"Aynen öyle sevgilim. Ondan hoşlanıyormuş gibi davranarak ona acı çektiremedim. Fakat böyle yaparsak,yani ikimizde uzak yerlerden planımızı uygularsak istediğimiz intikamı alabiliriz 😈"
"Aynen öyle. Ahahaha kim bilir suratı nasıl bir hal almıştır ismini görünce. Sevdiğini falan sanmıştır."
"Onun neyini seveyim ben ya? Sütün teki. Senin gibi biri karşıma çıkmış,ben Alin'e bakacağım. Güldürme."
"Hayır yapmış olamazsınız! Hayır!"
Birkan yerinden sıçramıştı. "Alin sevgilim ne oldu? Kan ter içindesin."
"H-hiç. İ-iyiyim."
"Doktorların taktığı serum etkisini gösterdi galiba. Rengin yerine gelmiş. Bakayım. Ateşin de düşmüş."
"E-evet galiba.."
Alin hiç iyi değildi aslında. Birkan'ı oyalamak için öyle söylemişti.
Alin o günün akşamı hastaneden çıkmıştı. Bedensel olarak iyiydi,fakat ruhsal olarak çöküntü içindeydi.
"Defne hanım,ben bugün Alin'e evimde bakmak istiyorum. Uygun olur mu?"
"Bilemiyorum ki,doğru olur mu.."
"Hem geçen gün de gelmişti. Çorba yaparım ona,yatağımı hazırlarım."
"Sen nerede yatacaksın peki oğlum?"
"Ben kanepede yatarım,benim için hiç sıkıntı değil. Alin rahat olsun da."
Birkan'ın yaptığı fedakarlık Defne hanımın hoşuna gitmişti.
"Peki oğlum. Ama bak saat başı arayacaksın beni."
"Tamam efendim,arayacağım."
"Bak bu kadar hanımlı efendimli konuşmana gerek yok. Defne teyze de bana. Öyle daha mutlu olurum 😊"
"Peki Defne teyze." Birbirlerine gülümsediler.
Birkan Alin'i arabasına bindirdi,evine gittiler. Hemen yatağını hazırlayıp Alin'i yatırdı,çorba pişirdi. Fakat ne kadar yedirmeye çalışsada Alin yemiyordu.
"Canım senin neyin var böyle? Hiç konuşmuyorsun."
"Hiç."
"Hadi anlat,dinliyorum."
Alin güvenmeli miydi? Tabiki güvenmeliydi. O kadar evini açtı,dinledi,uyuttu. Güvenilir olmasa yapmazdı ki. Ama bu sırrı ailesine bile anlatmamıştı. Birkan öncelikli kişi mi olmalıydı? Evet olmalıydı. Birkan onun hayat arkadaşıydı.
"Sır tutabilir misin?"
"Tabiki tutarım."
"Ben.." Birkan gözlerini kocaman açmış söylemesini bekliyordu.
"Evet. Sen?"
"Birkan ben sürekli rüyalar görüyorum."
Birkan gülmüştü. "E garip değil ki,biz de rüya görüyoruz."
"Öyle değil. Gördüğüm rüyaları gerçekte yaşıyorum."
"Nasıl yani?"
"İnanmayacağını biliyordum. Ama gerçekten yaşıyorum. Hatta bugün kan ter içinde kalkmamın sebebi yine rüya görmüş olmamdı. Tugay ve Betül'ü gördüm bugün. Arkamdan sinsice plan kuruyorlardı. Şeytani ve kötü. Betül'den beklerdim ama Tugay'dan beklemezdim."
"Bence Tugay'dan da beklemelisin."
Alin şaşırmıştı. "Nasıl bu kadar emin konuşabiliyorsun? Tugay neden yapsın bunu?"
"Emin konuşuyorum. Çünkü dün sana serum verilirken telefonun bendeydi. Titreyince dayanamayıp açtım. Tugay mesaj atmış. Şaşırdım ve sinirlendim tabi. Ben Betül'le birlikte değilim,uydurmuş falan dedi. Ama yalan söylüyor,belli."
"Ne?! Sen benim telefonumu mu karıştırdın? Hemde mesaj kutumu?!"
"Bak canım ben.."
"Ne sen Birkan? Nasıl karıştırırsın ya telefonumu! Nasıl yaparsın bunu?"
"Pek inandırıcı gelmedi ama rüyanda görmüşsün işte. Plan yapıyorlarmış."
"Ben yalan mı söylüyorum Birkan? Bunu mu ima ediyorsun?"
"Hayır. Yani.. Biraz değişik geldi,ne bileyim. Ben batıl inançlara,sihirli şeylere inanmam pek."
"Ben sana güvenip sırrımı anlatıyorum sen bana inanmıyorsun,üstüne üstlük birde ben serumluyken mesajlarımı okuyorsun! Sana güvenmemem gerektiğini biliyordum!"
"Canım dinle.."
"Dinlemeyeceğim seni. Bitti Birkan,anlıyor musun? Bitti! Ben eve gidiyorum,sakın gelme peşimden!"
"Dur Alin nereye gidiyorsun bu saatte?"
"Eve dedim,duymuyor musun!"
"Bağırma bana! Kötü bir niyetle bakmadım telefonuna. Tugay olabileceği içime doğdu sadece,fakat tam emin olamadım. O kadar olayın üstüne mesaj atamaz diye düşündüm."
"Sen benim hakkımda sakın bir şey düşünme Birkan!"
Alin çekip gitmişti. Birkan ise arkasından koşuyordu.
"Sevgilim bekle beni ne olur!"
"Peşimden gelme demiştim!"
"Melek yüzlüm ne olur dinle beni,seni incitmek için yapmadım."
Alin'in sesi biraz alçalmıştı. "Biraz ara vermek iyi olacak Birkan. İnan bana,yani en azından buna."
Birkan Alin'in son sözlerinden sonra paramparça olmuştu. Alin haklıydı,çok kırmıştı onu. Meleğinin kanatlarını kırmıştı,hemde kökünden..

RüyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin