Rüya

34

O gün okul epey karışık görünüyordu. Alin meraklı bir şekilde gözleriyle Beren'i ararken tam köşeden çıkıvermişti.
"Beren! Beren!"
Beren neye uğradığını şaşırmış bir vaziyette Alin'in yanına geldi. "Alin ne oldu?"
"Okulun bu karışıklığıda ne böyle? Herkes grup grup toplanmış fısıldaşıyor."
"Ha o mu?" dedi Beren gülerek "Okula yeni bir çocuk gelmiş,o yüzden kızlar böyle sapıttı. Yani kısacası canım,iddiayı kaybedeceğiz."
Tabi ya,iddia. İddianın kuralları arasında kesinlikle birine bakmamak,onu kesmemek vardı. Ve bu yakışıklı çocuğun okula gelmesinde kesinlikle Birkanların parmağı vardı. Ama Alin bu tuzağa düşmeyecekti.
Yaklaşık 1 saat sonra Birkan okuldan içeri girdi. Terli ve yorgun gözüküyordu,anlaşılan koşmuştu. Alin yanına gitti.
"Canım hoşgeldin. Yorgun gibisin?"
"Sorma,dün gece çizim ödevimi bitirmek için uğraştım. 11de başladım sabah 5te bitti. E sabahta alarmı duymamışım. Şimdi ödevi vermek için koşuyordum. Teslim edeyim arada buluşuruz,kantinde." deyip sevgilisinin dudağına öpücük kondurdu.
"Tamam sevgilim,görüşürüz." Dedi Alin sevgilisinin arkasından el sallayarak.
Tam o sırada güzel giyimli,yakışıklı bir çocuk dışarı çıktı. Alin'e uzun uzun baktı. Alin işkillenmişti. Tam 'Ne bakıyorsun' diyecekken derse geç kaldığını farketti,koşar adımlarla amfiye çıktı. Fakat kafasını karıştıran bir sürü soru vardı; O kimdi ve Alin'e niye bakıyordu?