Rüya

20

Alin yemeğe indiğinde herkes birden ona bakıyordu.
"Ne oldu? Neden bana öyle bakıyorsunuz?"
"Annenler bir şey anlattı kızım,doğru mu?"
"Ne anlattılar baba?"
"Erkek arkadaşın varmış ve bizle tanıştırmak istiyormuşsun?"
Alin kızarcasına önce annesine sonra ablasına baktı. "İnanmıyorum size ya,ben bu konuyu babamla yalnız konuşacaktım,neden anlattınız?"
"Canım ne bilelim,bu konuyu bir daha dile getirmeyince konuşmayacaksın sandık."
"Tamam kızım,kızma annenlere. Hem bu kadar telaş yapacak bir şey yok. Pekalada erkek arkadaşını bizle tanıştırabilirsin. Bir dakika? Yoksa sen annenlerden çok benimle tanıştıracağın için mi bu kadar endişelisin?"
Alin sus pus kesilmişti. "Y-yok baba yani.."
"Tamam kızım anlıyorum. Her kız babasından çekinir,korkacak bir şey yok. Yarın gelsin tanışalım."
"Bu kadar çabuk mu?" Alin çok şaşırmıştı.
"Evet kızım,şaşıracak bir şey yok. Gelsin,tanışalım. Bakalım kızımız düzgün bir insanla mı görüşüyor,konuşuyor,öğrenelim." Sinan bey gülümsedi.
Alin babasının gülümsemesiyle rahatlamıştı,sanki üstünden koca bir yükü atmış gibiydi. Babasına sarıldıktan sonra koşarak yukarı çıkıp Birkan'a mesaj attı.
Alin: Sevgilim,naber?
Birkan: İyiyim canım,senden?
Alin: İyi ne olsun. Babamla hala tanışmak istiyorsun değil mi?
Birkan: Tabiki,babanı tanımak isterim.
Alin: Yalnız babamla tanışırken annemler de evde olacak. Yani annemlerle de tanışmış olacaksın.
Birkan: Ne? Bunu hesaba katmamıştık.
Alin: Biliyorum canım ama babamla tanışıp annemlerle tanışmamak olmaz.
Birkan: Öyle diyorsan öyledir. Tanışalım bakalım,belki de her şey iyi olur.
Konuşmayı bitirdikten sonra kafasında tarihi ve ne yapacağını belirledi. Belki de babası haklıydı,yarın çokta erken bir tarih olmayabilirdi.
ERTESİ GÜN
Alin'in heyecanı doruktaydı. 1 saat sonra Birkan gelecekti ve içinde hala ufak bir endişe vardı. Annesi ve ablasından çok,babasıyla anlaşmasını daha çok istiyordu nedense. Fakat babasından çok annesi ve ablası hevesli gibiydi. Kek,börek,poğaça.. Hamurişinin her türlüsü mevcuttu.
Zil çalıyordu. Beklenen an gelmişti.
"Merhabalar efendim,bu çiçeği siz üç güzel bayana aldım." Birkan gözleriyle Alin'i,Defne hanımı ve Peyker hanımı gösterdi.
"Teşekkürler Birkancım. Geçsene içeri."
"Siz Sinan Bey olmalısınız? Ben Birkan efendim,memnun oldum."
"Merhaba Birkan,ben de memnun oldum. Gel salonda oturalım dikili kaldık ayakta."
Salona geçtiler,konuşmaya başladılar. Bu sırada Alin çay ve hamurişi servisi yaptı.
"Ee Birkan,ailenle mi yaşıyorsun?"
Birkan uzun bir süre konuşmadı. Alinse olaya girmemek için kendini zor tutan bir ifadeyle yerinde kıpırdadı.
"Kusura bakma,yanlış bir soru sordum galiba?"
"Ben annemi,babamı ve kardeşimi 13 yaşında uçak kazasında kaybettim. Bu konuda çok hassas olduğum için durgunlaşıyorum böyle,siz kusura bakmayın lütfen."
Ufak bir sessizlik oldu,sessizliği Defne hanım böldü.
"Çay isteyen?"
Herkes istiyordu,demek ki bu konuyu konuşmak yerine çay içmek daha mantıklıydı.
Saatler sonra Birkan yerinden kalktı.
"Ben gideyim artık,her şey çok güzeldi. Tanıştığıma çok memnun oldum."
"Biz memnun olduk Birkancım." dedi Defne hanım.
Sinan bey hala Birkan'ı süzüyordu. Alin Birkan gittikten hemen sonra koşarcasına babasının yanına geldi.
"Baba,neden öyle bakıyordun Birkan'a? Sevmedin mi yoksa?"
"Sevmemek değil de... Çok soğuk."
"Baba anlattığı konuyla ilgili. Size hemen anlatmasına şaşırdım,çünkü bana bu kadar kolay açılmamıştı."
"Sana değer veriyor,konuştuklarından,sana bakışlarından hissettim. Ama bilemiyorum,içim çok ısınmadı."
Alin'in yüzü düşmüştü.
"Siz anne? Sevdiniz mi Birkan'ı?"
"Bayıldık kızım. Tamam babanın dediği gibi biraz soğuk olabilir,ama çok iyi bir çocuk. İyi ki arkadaşlık ediyorsunuz. Ayrıca kekimi çok sevdi." Defne hanım gülümsedi. En çok Birkan'ın kekini sevmesine sevinmiş görünüyordu.
Alin buna biraz olsun sevinmişti. Ama hala bir yanı eksikti. Babası Birkan'a ısınamamıştı ve Alin babasını annesi ve ablasından çok daha farklı tutuyordu. O yüzden bu denli üzülmüştü. Birkan kesin soracaktı,çünkü sadece babasıyla tanışmak istiyordu,annesi ve ablası tuz biber olmuştu olaya. Ve Alin Birkan'a ne diyeceğini bilmiyordu.