32

37 5 0
                                    

'Bugün benim doğum günüm,şu yaşadıklarıma bak.'
Alin dokunulsa ağlanacak vaziyetteydi. Sanırım bu gecenin sonu belliydi. Yatak+depresyon+ağlama krizi=Süper doğum günü.
O bunları düşünürken amfiden Goncayla Birkan çıkıvermişti. Birkan şaşkındı.
"A-Alin?"
"Merhaba Birkan,nasılsın?"
"İyiyim teşekkürler,sen nasılsın?"
"Ben de iyiyim sağ ol."
"Merhaba Alin,sonunda tanıştık. Seni çok merak ediyordum,Birkan'ın ağzından düşmüyor ismin."
Alin gülümsemişti. "Gerçekten mi?"
"Evet. Çok iyi bir dost,arkadaş olduğunu söyledi."
Alin'in gülümsemesi bir anda kaybolmuştu.
"E-evet ıhm şey, doğru söylemiş. Çok iyi arkadaşızdır biz."
Birkan gözlerini Alin'den alamıyor,gülüyordu. Ama normal bir gülüş değildi,acı çekmesini farkeden bir insan gülüşüydü.
"Bu arada,doğum günün kutlu olsun Alin."
"Teşekkürler Birkan."
Birkan ona sarıldı. Ama sadece arkadaşçaydı,hissedebiliyordu. Alin'in içi acımıştı.
Saatler geçmişti aradan. Fakat Alin hiç bir derse konsantre olamıyordu. Aklında sadece o konuşma vardı. Gözlerinden akan yaşları silmek için kalemini düşürmüş gibi yapmıştı. Ve sessizce,acı çeke çeke ağlamıştı. 19 yıllık hayatında en güzel doğum gününü(!) yaşıyordu.
Akşam kimse aramayınca sahile gidip denize karşı bir bankta oturmaya karar vermişti. Deniz onu rahatlatıyordu.
Tam gözlerini kapatıp Birkan'ı düşünecekken telefonu çalmaya başlamıştı.
Arayan: Beren Sidar
"Efendim Beren?"
"Canım napıyosun?"
"Sahilde oturuyorum."
"Napıyorsun bu saatte sahilde? Hadi bize gel."
"Size mi?"
"Evet,hadi bekliyorum."
Alin şaşkındı. Beren'in evinde ne yapacaklardı ki? Doğum günü kutlaması değildi herhalde.
Hemen bir taksi durdurup Beren'in evine gitti. Heyecanlı ve bir o kadarda endişeliydi.
"Canım hoşgeldin!"
"Hoşbulduk Beren." diyordu montunu çıkarırken. "Aramız bozuk sanıyordum?"
"Yoo,nereden çıktı?"
"Sabah bağırdım biraz,kırılmışsınızdır diye düşünmüştüm."
"Haklıydın,çok üstüne geldik. Hem Demir de özür diliyor. Değil mi Demir?"
"Evet,özür dilerim Alin."
Alin şoktaydı. "Demir,ne işin var burada?"
"Özür dilemeye geldim. Hem tek biz dilemeyeceğiz,bir kişi daha var."
"Kim?"
"Benim."
Alin 2. bir şok daha yaşıyordu. "B-Birkan?!"
"Özür dilerim Alin."
"Ne için Birkan?"
"Telefonunu karıştırdığım için,Goncayla yanlış anlaşıldığımız için. Kısaca her şey için."
"B-ben.."
"Dur lütfen. Bugün Goncayla konuşmamın sebebi sendin. Gonca aynı Demir gibi bu sene arkadaşım oldu. Gerçekten iyi bir dost ve birbirimize o yönde hiç bakmadık. Bana sana nasıl davranmam gerektiği hakkında akıl verdi. Çünkü seni çok kırmıştım ve nasıl davranacağımı hiç bilmiyordum. Alin sensiz bir hiçim ben,sen yokken hep bir tarafım boş,eksik. Sensiz tamamlanamıyorum. Beni tamamlar mısın sevgilim?"
Alin dayanamayıp ağlamaya başlamıştı. Bütün günün gözyaşlarını akıtıyordu.
"Canım dur ağlama,dur."
"Birkan,sana aşığım ben. Hemde deli gibi!"
Bir anda birbirlerinin dudaklarında buldular birbirlerini. Değil 5 gün,5 yıl bile ayrı kalamazlardı.
Dudakları ayrıldığında Alin;
"Tugay konusunda haklıydın,her şey yalanmış. Senden şüphelendiğim için,seni bu kadar kırdığım için özür dilerim sevgilim!"
"Tamam geçti,ben her şeyi gözlerinden anlayabiliyorum, açıklama yapmana gerek yok. Bugün senin doğum günün. Ve mutlu bir şekilde kutlayacağız. Anlaştık mı?"
Alin gözyaşlarını silip başını küçük bir çocuk gibi salladı.
O gece müthiş geçmişti. Alin ve Birkan gece boyu dansetmişlerdi. Bir ara Gonca da gelmiş,onların bu mutluluklarına sebep olduğu için mutlu olmuştu.
Alin dansederken sevgilisine bakmıştı. 'Yine kol kolayız,mutluyuz. Canım sevgilim,senle arkadaş olma fikrini nasıl yerleştirdim beynime? Tugay'a nasıl inandım tekrar? Artık o ve Betül'le görüşmeyeceğim. Hayatımda onlara yer yok. Beren,Demir ve sen benim tek doğrumsunuz.'

RüyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin