Rüya

45

Ablamı istemeye gelen kişi Furkan'ın abisiymiş!

İnanabiliyor musun? Furkan'ın abisi! Şu şerefsiz herifle yine aynı ortamda bulunduğuma,ablamın onun abisini seçtiğine inanamıyorum!

Ablam kahveleri yaptı,damat adayınınki tuzluydu vs vs. Asıl olay isteme bölümündeydi. İstemeye Furkan'ın amcası geldi. Malum babası öldüğü için.

''Allahın emri peygamberin kavliyle kızınız Peyker'i oğlumuz Sedat'a istiyoruz efenim.''

Annem hiç düşünmeden ''Verdim gitti!''

Anne!

İstemeyle birlikte söz de kesildi. Bu ne hız böyle?

Alkışlar alkışlar..

Yarım saat sonra eve dağıldılar. İsteme boyunca Furkan bana baktı zaten. Giderken de göz kırptı. Cibilliyetsiz!

Sinirimden kuduruyordum resmen!

Bir an önce Birkan'la konuşmalıydım.

Odama gidip kapımı sertçe kapatıp kitledim. Hemen telefonumu elime aldım,hızlı bir şekilde numarayı çevirdim.

'ARADIĞINIZ KİŞİYE ŞUANDA ULAŞILAMIYOR..'

Kahretsin!

Bir daha,bir daha,bir daha.. En az 15 kere aramışımdır.

15.de çalmaya başladı. Sonunda!

''Alin çok işim var,şimdi konuşmayalım.''

''Birkan dur,nerdesin sen şuanda?''

''Havaalanındayım.''

''Sakın binme uçağa,bekle beni geliyorum!''

''D-dur..''

Suratına kapattım. Telefonu yatağa fırlattıktan sonra hemen dolabı açtım. Bir kot bir tişört bir mont havaalanında her şeyi itiraf etmek için gayet uygun bir kombindi.

Evden çıkarken ablam hala aptal aşık gibi gülümsüyordu. Umarım abisi Furkan gibi değildir. Zamanla tanıyacağız.

Caddeye gidip hemen bir taksi durdurdum.

''Havaalanına gidiyoruz.''

''Tamam bacım.''

Çok da yavaş sürüyordu.

''Biraz hızlı olabilir misiniz?''

''Valla bacım bizim taksi bu kadar. Eski işte napacan. Senin acelen mi vardı ki?''

''Sevdiğim adama her şeyi itiraf etmem gerekiyor. Şimdi hızlanacak mısın?''

''Oo sevenleri buluşturmak sevaptır bacım. Hemen hızlanıyorum.''

Bu sefer de o kadar çok hızlandı ki neredeyse kusacaktım.

Neyse,sonunda varmıştık. İşte,Birkan oradaydı!

Alelacele parayı uzattıktan sonra arabadan indim.

''Birkan!''

Birkan arkasına döndüğünde epey şaşkındı.

''Alin? Gelmeni beklemiyordum.''

''Geldim işte. Artık gitmene gerek yok.''

''Nasıl yok? Biletim burda,pasaportum burda,e gitmem içinde bir sürü neden var. Neden gitmeyeyim?''

''Gitme. Çünkü seni seviyorum.''

''Bence sen beni değil,benim sana verdiğim değeri seviyorsun.''

''Hayır ben seni seviyorum. Seni sen olduğun için seviyorum. Asabiliklerini,kaprislerini,asiliklerini seviyorum. Çünkü sen benim diğer yarımsın Birkan. Furkan olayı yalandı. Babamı o öldürmüş. Babamın bir katil olduğunu anlatacaktı. Anlatmaması için bazı şartlara uymam gerekiyordu. Onunla sevgiliymiş gibi yapıp...''

''Devam etsene,niye durdun?''

''Birlikte olmamızı istedi.''

Birkan köpürmüştü.

''Ne! Onu bir elime geçireyim.''

''Hayır Birkan hayır lütfen. Bu böyle olmaz. Böyle halledemeyiz. Sana anlattığımı bilmemeli. Yoksa tüm okul babamın bir katil olduğunu öğrenir. Hatta sadece okul değil,bütün şehir öğrenir. Furkan her şeyi yapabilecek potansiyele sahip biri. Ve de en önemlisi.. Ablam onun abisiyle evleniyor!''

''Ne ne ne?''

''Evet,ben de bilmiyordum. Bugün istemeye geldiler. Bende biter bitmez seni aradım buraya geldim. Şimdi neden böyle şeyler yaptığımı anladın mı?''

Birkan yumuşamıştı. Gelip dudaklarımdan öptü.

''Anladım canım,sana haksızlık etmemeliydim. Özür dilerim,çok ağır konuştum.''

''Önemli değil,senin yerinde kim olsa aynı şeyi yapardı. Sana kızmıyorum. Ve Birkan emin ol,sadece seni seviyorum.''

''Peki o zaman,sana bir şey soracağım. Okulda Furkan'a neden öyle değişik bakıyordun,sanki beğenmiş gibi?''

''Hayır öyle değil. Tamam açık olacağım,başta ben de öyle sanıyordum. Ama değilmiş işte. Babamın olayları beni çok etkiledi. Benim babama ne kadar bağlı olduğumu biliyorsun. Bu yüzden böyle şeyler hissettim ve bir seçim yapmam gerekti. Ya susup ailemi koruyacaktım,ya da konuşup her şeyi mahvedecektim.''

''Ah canım sevgilim benim,neler yaşamışsın sen böyle. Gel buraya.'' Bana sıkı sıkı sarıldı. O kadar iyi gelmişti ki,bütün günü böyle geçirebilirdim.

''E gitmiyorsun o zaman?''

Birkan güldü. ''Gitmiyorum sevgilim,seni bırakıp hiç bir yere gitmiyorum.''