17.BÖLÜM ''Karar''

37.1K 1.3K 35
                                    

DÜZENLENMİŞTİR.

*Bölüm şarkısı Ellie Goulding- Love me like you do*

ARAS'IN AĞZINDAN

Komodinin üzerinde titreyen telefon uykumun bölünmesine neden oldu. Gözlerimi aralayıp telefona uzandım.  Arayana bakmadan yanıtla tuşunu kaydırıp olabildiğince kısık bir sesle,

"Alo?" dedim. Nefes hala uyuyordu ve en son isteyeceğim şey göğsümde huzurla uyuyan karımı uyandırmaktı.

"Kardeşim ben şirketteyim. Toplantı bir saat sonra başlıyor. Erken geleceğini söylemiştin." Ellerimi saçlarımdan geçirip yüzümü buruşturdum. Doğru ya bugün toplantı vardı.

"Ben onu unutmuşum ya."

"Gelmeyecek misin?" Nefes uykusunda mırıldanıp iyice göğsüme sokulunca gülümsedim.

"Doğu, toplantıyı bensiz halledin. Bugün karımla vakit geçireceğim, şirkete uğramayı düşünmüyorum." Telefonun diğer ucunda işittiğim kahkahayla birlikte istemsizce sırıttım.

"Ooo hayırlı olsun Aras Bey. Gözünüz aydın."

"Tamam, kes zevzekliği. Nefes uyanacak." deyip telefonu suratına kapattım. Telefonu yerine bırakıp moraran elimi açıp kapadım. Kırılmış olması gereken elim sapasağlamdı. Bazen kendi gücüm beni hayrete düşürüyordu. Bakışlarım Nefes'e kayınca moraran elimi unutmuştum. Bugün hiçbir iş umrumda değildi. Günümün tamamını yatakta geçirmek bana daha cazip geliyordu. Önemli olan tek şey Nefes'in yanımda olmasıydı. Gözlerimi kırpmadan Nefes'i izledim. Sanki kırparsam Nefes gidecek ve dün gece hiç yaşanmamış olacaktı.

Parmaklarımı çıplak omzunda gezdirmeye başladım. Ona dokunmak hoşuma gidiyordu. Omzuna çizdiğim daireler hem beni hem de Nefes'i rahatlatıyordu. Huzurla uyuyan hatunumun yüzünde hafif bir tebessüm vardı. Göğsüme yayılan kızıl saçlarına öpücükler kondurup kokusunu içime çektim.
Uzun zamandır ilk kez kendimi mutlu hissediyordum. Melek'in ölümüyle kalbimin en ücra köşelerine saklanan duygularım açığa çıkmaya başlamıştı.
Kendimi suçlu hissettiğim bir gerçekti. Melek benim hatalarım yüzünden elimden kayıp gitmişti. Dikkatsizliğimin bedelini Meleğimi kaybederek ödemiştim. Kalbim yorgundu. Yaptığım bu hatayı her seferinde yüzüme vuracaktı, biliyorum. Öte yandan Nefes kalbime iyi geliyordu. Yavaş yavaş tekrardan sevmeyi öğreniyordum. Bunun için ona minnettardım. Uzun zamandır aşkla atmayan bu kalbi tamir ettiği için ona hep minnettar kalacaktım.

"Aras.." Nefes tebessümünü koruyarak gözlerini araladı. 

"Buradayım güzelim." Eğilip saçlarından öptüm. Kıkırdadı. Yüzünü göğsüme gömüp birkaç saniye orada kaldı. Daha sonra hızla yüzünü kaldırdı. Gözleri kocaman açılmıştı. Kızıl hatunum olanları yeni idrak ediyordu anlaşılan. Sırıttım. Üzerimizdeki çarşafla birlikte ayağa fırlamasını keyifle izledim.

"Ben.. Sen.. Biz.. Olanlar.." Nefes kıpkırmızı bir suratla bana baktı. Onu utandırmak hoşuma gitmişti.

"Olanlar?" deyip tek kaşımı kaldırdım. Nefes şaşkınlıkla beni süzdü. Gözleri göğsümde fazlaca oyalanmıştı. Kahkaha atmamak için savaş veriyordum.

"Biz dün gece... Şey mi oldu?" Yataktan kalkıp Nefes'e doğru yürümeye başladım. Gece bir şeyler giymeyi akıl edebildiğim için memnundum. Karımı daha fazla delirtmek hoş olmazdı.

"Dün gece benim oldun Nefes Taşkıran. Tamamen benim.." Onu belinden tutup kendime çektim. Küçük bir öpücük için can atıyordum. Benim aksime Nefes benden kurtulup çarşafla birlikte kapıya koştu.

Artık Özlemek İstemiyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin