Artık Özlemek İstemiyorum

Özel Bölüm "Çilek"

Baldan tatlı okurlarım,

Size Aras ve Nefes'i özletmeyeceğimi ve arada özel bölümler atacağımı söylemiştim.
Bölümü görünce mutlu olacağınızı biliyorum :D

Şimdiden İyi Okumalar ❤❤

Telefonda, Eylül'ün attığı gelinlik modellerini incelerken odaya dolan şampuan kokusu başımı kaldırmama neden oldu. Aras, kas yığınım.. Kapı pervazına yaslanmış beni izliyordu. Altında açık renk bir eşofman vardı, üstünde ise hiç bir şey. Ellerini eşofmanının cebine koymuş, yüzüne serseri bir gülümseme yerleştirmişti. Bu hali kesinlikle ağız sulandırıcıydı. Başımı kaslı kollarından ve çıplak karnından çekip önümdeki telefona döndüm.

"Sakin olun hormonlarım." Fısıltıyla söylediğim bu cümleyi, Aras'ın duymadığını varsayıyordum.
Telefonu kapatıp komodinin üzerine bıraktım. Bakışlarım kocamın üzerinde gezinirken farkında olmadan iç çektim. Aras güldü. Gülümseyişi yağmur sonrası etrafa yayılan toprak kokusu gibi huzur veriyordu.
Yaslandığı pervazdan ayrılıp yavaşça yanıma geldi. Yatağın ona ait olan bölümünü çökertirken göz temasını kesmedik.

"Bu kadar yakışıklı olman ruh sağlığımın bozulmasına neden oluyor." Sağ elimle Aras'ın boynunu kavrayıp onu kendime çektim. Sol elim sert karnında usul usul dolaşıyordu. Nemli saçlarından süzülen su damlaları nefesimi kesiyordu.

"Bu kadar tahrik edici olman sınırlarımı zorlamama neden oluyor. Karnımdaki elini çekmezsen kendimi daha fazla tutamayabilirim." Aras gözlerini kapatıp burnuma küçük bir öpücük kondurdu. Dudaklarıma yaklaşmaya korkuyor gibiydi. Pis pis sırıtıp onu kendime çektim. Beşinci ayımdan beri, yaptığımız tek şey düzenli olarak öpüşmekti. Daha ilerisine gitmemiştik. Risk dolu hamileliğim ve geçirmiş olduğum düşük tehlikeleri bizi durdurmak için yeterli olmuştu. Dudaklarına doğru,

"Tutma o zaman." desem bile Aras dediğimi umursamayıp kendine hakim oldu. Böyle yapacağını biliyordum. Çünkü Aras Taşkıran koruma iç güdüsüyle hareket eden bir adamdı. Yine de arzularını dizginleyememiş, dudaklarıma uzanmıştı. Ah, dudaklarına bakmak bile içimi kaynatıyordu.

"Ya beni öp ya geri çekil." deyip gözlerimi kapattım. Aras kıkırdadı. Benimle oynamaya bayılıyordu öküz.
Dudaklarımızın birleşmesine milimler kala aklımı dolduran leziz çilek görüntüsüyle geriye çekilip,

"Çilek.." diye mırıldandım. Mırıldanmamın aksine ses tonum gayet güçlü ve istekli çıkmıştı. Sevgili kocam Ciddi olamazsın bakışlarıyla bir süre yüzümü incelese de beni kıramayıp Serkan'ı aradı. Elleriyle saçlarını karıştırırken yüzünde sinirli bir ifade vardı. Nihayetinde ben hamile bir kadındım. Oyun oynamak yerine öpmesi gerekirdi değil mi?

"Çilek bulman için on dakikan var." Gözlerimi kırpıştırıp aynı Aras gibi, ciddi olamazsın ifadesiyle bir süre yüzüne baktım. Bu mevsimde on dakikada çilek bulmak zordu. Hatta imkansızdı desek daha doğru olur. Ah, şimdiden geçmiş olsun Serkan.

Yanaklarımı şişirip on dakikanın dolmasını bekledim. Her ne kadar umutsuz olsam da emir veren Aras'tı. Zavallı Serkan, on dakika içinde burada olmazsa Aras'ın gazabına uğrayacağını biliyordu.

Serkan, Beliz Anne'nin aşermelerim için tuttuğu çocuktu. Başta net bir şekilde gerek olmadığını söylemiş, çocuğu göndermeye kalkışmıştım. Sonra işe ihtiyacı olduğunu duymuş ve kıyamayıp kalmasına izin vermiştim. Öyle de yufka yürekliyimdir.

On dakikanın dolmasına saniyeler kala biri, paldır küldür odamıza dalınca yerimden sıçradım. Aras beni kendine çekerken boşta kalan eliyle de karnımı sarmıştı. Her an tetikteydi. Kaskatı kesilen çenesiyle gelen kişiye bakıyordu.