Doğu Atalay'ı adam edecek olan sert kızımız Miray'la tanışmaya hazır mısınız?
Neredeyse bir saattir apartmadan çıkacak iti bekliyorduk. Bu iş fazla uzatmıştı. Sinirliydim. Her geçen dakika sinir katsayımı arttırıyor, adamın evini basmam için beni dürtüyordu.
Direksiyona vurarak ritim tutmaya çalışan Kaan'a ters ters bakınca çocuk korkup elini indirdi. Normalde neşeli ve hayattan zevk almasını bilen bir insandım. Kadınları etkilemek için gülümsemem yeterdi. Ama bu tür durumlarda mizahımı kaybedip bir nevi Hulk'a dönüşüyordum. Yaptığım iş kişiliğimi değiştiriyordu.
Kaan yanımda kıpırdanınca apartman kapısının açıldığını farkettim. Ah, sonunda. Arabadan çıkıp, adamı paketleyecekken teyzenin biriyle göz göze geldik. Teyze bastonuna tutunmuş merdivenleri iniyordu. Göz temasını kesip önüme döndüm. Yanlış alarm. Dikkat çekmek istemiyordum. Elimi saçlarımdan geçirip telefonuma uzandım. Aras'ı aramam gerekiyordu. Numarayı çevirip gözümü apartman kapısına diktim.
"Kardeşim, ne yaptınız? " İç geçirdim.
"Hala beklemedeyiz. Bu it herif yüzünden güzel geçecek bir geceyi harcıyorum Aras, sıkıntılıyım." Aras gülerken göz ucuyla Kaan'a baktım. Gülmemek için kendini sıkıyordu. Ne var yani hatunun biriyle randevum vardı ve gidemiyordum. Bence gayet sıkıntılı bir mevzu.
"Bu gecenin telefisini yapacağına eminim kardeşim. Şu adamı elimize geçirelim de gerisi kolay." Doğru söylüyordu. Ben Doğu Atalay'dım. Her şekilde telafi ederdim ama önce görevi tamamlamam gerekiyordu. Aras, Nefes'in sesini duyunca telefonu kapattı. Nefes yenge hamileydi ve endişelenmemesi için görev işlerini saklı yapıyorduk.
Kafamı cama çevirince bir karaltı farkettim. Camı indirip boş sokakta ilerleyen kıza baktım. Söylene söylene elindeki çöpü taşımaya çalışıyordu. Kendimi tutamayıp yarım ağız gülümsedim. Bu saatte -ki saat gecenin biriydi.- yatağında olması gerekirken çöp atmaya çıkması gerçekten garipti. Kız, yüzüne düşen perçemi kulağının arkasına sıkıştırıp söylenmeye devam etti."Bok vardı sanki gecenin birinde beni çöp atmaya gönderiyorlar. Biri miri kaçırsa, kesip atma bir kenara kim verecek bunun hesabını. Ya çarpılıp kalsam çöp tenekesinin yanında. Ha? Benim ailemden bir halt olmaz. Nefret ediyorum hepsinden."
Kahkaha atmamak için kendimi zor tutmuştum. İçimde ne sinir kalmıştı ne gerginlik.Kaan kafasını eğip kızı görünce,
"Gecenin bu saatinde çöp mü atıyor?" deyip şaşkınlıkla bakakaldı. Çocuk haklı şaşırmakta. Kim bu saatte kızını çöpe gönderirdi ki? Hem de böyle uzun boylu esmer güzeli bir kızı.
Tam bir Doğu klasiği yapıp kızı incelemeye başladım. Hiç fena sayılmazdı aslında. Örük yaptığı saçı belindeydi. Zayıftı hatta mankenlere taş çıkartacak bir fiziğe sahipti. Karanlığa rağmen güzel bir yüze sahip olduğu anlaşılıyordu.
Kız görüş alanımızdan çıkana kadar gözlerimi ondan ayırmadım. Zamanım olsaydı bu kızla tanışmak isterdim.Apartman kapısında oluşan hareketlilik bakışlarımızın oraya civilenmesine neden olmuştu. Merdivenlerde beliren adamla birlikte dudaklarım yukarı kıvrıldı.
Zamanın doldu it herif.
Arabadan çıkıp soluğu merdivenlerde aldım. Kaan bir adım arkamda kalıp etrafı kontrol etti. Bu iş çok uzamıştı artık. Bu adamı öldürecektim.
Bizi farketmesiyle gözlerini kocaman açan adam, keyfimi yerine getirmişti. Adam, kaçmak için bir hamlede bulununca Kaan'ın yumruğuna maruz kaldı."Abi yemin ederim ben bir şey bilmiyorum." Hep aynı cümleler.
Kollarımı sıvayıp adama baktım. Gözlerinde gördüğüm tek duygu korkuydu. Haketmişti piç. Masum kızları birilerine satarken nasıl onlara acımadıysa bende ona acımayacaktım.
Amacım biraz hırpalayıp depoya götürmekti. Genelde sorgulama işini depoda yapardık. Fuhuş büyük işti. Bu tür işlerin altında mutlaka daha güçlü itler olurdu.
Sağ yumruğumu sıkıp adamın yüzüne indirecekken bir kız çığlığı işittim. Aklım hızla çalışırken çığlığın sahibinin çöp atmaya çıkan kız olduğunu anlamam birkaç saniyemi aldı. Kaan'a dönüp adamı göstererek,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Artık Özlemek İstemiyorum
ChickLitZoraki bir evlilik, masum bir kız, aşka küsmüş bir adam. Aras ve Nefes. Biri kalbinden olmuş biri hayallerinden. Zorla evlenen bu iki insan için aşk yeniden varolabilecek mi? Nefes Karahan ve Aras Taşkıran'ın yollarını birleştiren kaderdi...