8.BÖLÜM ''Kızıl mı?''

38.9K 1.4K 58
                                    

DÜZENLENMİŞTİR.

*Bölüm şarkımız Demi Lovato- Heart Attack*

Kapının tıklatılmasıyla bulunduğum rüyadan sıyrıldım. Bir süre gözlerimi ovaladıktan sonra gelen esnemeyi elimle bastırdım. Tam da uykumun en tatlı yerinde uyandırılmıştım. Bundan nefret ediyorum! Yatakta vücudumu esnetip oturma pozisyonuna geçtim. Kapı tekrardan tıklatılınca kendime çeki düzen verip,

"Buyurun, girebilirsiniz." diye hafifçe bağırdım. Tanımadığım bir kadın kafasını uzatınca örtüyü iyice üzerime çekmiştim. Şu an ki tipim sayesinde yine rezilleri oynuyordum. Süpersin Nefes!

"Nefes Hanım, kahvaltınız hazır." Ha? Ona anlamaz bir ifadeyle baktığımı fark eden kadın,

"Ben Ayşe. Bu evde çalışıyorum. Mutfak benden sorulur." deyip hafifçe gülümsedi. Nezaketen bende ona gülümsedim. Kırklı yaşlarının ortalarında gözükmesine rağmen hayat dolu bir kadın olduğu bu mesafeden bile anlaşılıyordu. Ayşe'yi sevmiştim. Tanıdıkça daha çok sevecektim eminim.

"Aras Bey çıkmadan önce sizin için kahvaltı hazırlamam gerektiğini söyledi. Beliz Hanım ve Baran Bey erkenden çıktı. Mert Bey'de yok. Kahvaltınız aşağıda ama isterseniz buraya da getirebilirim." Bana tatlı tatlı gülümseyen Ayşe'ye,

"Gerek yok canım. Ben aşağıya gelirim." dedim. Kadın başını sallayıp kapıyı kapattı.

Ayşe -ya da abla mı demeliyim emin değilim.- kapıyı kapatır kapatmaz kendimi tekrardan yatağa bıraktım. Örtüye öyle bir sarılmıştım ki bildiğiniz aşk yaşıyordum. Biraz yatak keyfinden sonra aşağı inebilirdim. Sevgili kocacım sağ olsun kahvaltım da hazırdı.
Aras'ın beni düşünüp kahvaltıyı hazırlanması hoşuma gitmişti.  Dün gece ona koala gibi yapıştığımı hatırlayınca hafifçe sırıttım. Sonra donup kaldım. Bir dakika. Siktir! Dün olanları hatırlayınca kıpkırmızı bir yüzle yataktan fırladım.
Ben ona sarılmıştım. Ben onunla birlikte uyumuştum. Boynuma değen ılık nefesini hatırlayınca içim ürperdi. Lanet olsun. Tüm duvarlarımı yıkıp onu yatağıma almıştım. Sadece uyumuştuk belki ama bunu yapmam tam bir aptallıktı.

"Ahmak kafam, ahmak kafam!" Dakikalardır aynı şeyi tekrarlayıp duruyordum. Tam bir aptal gibi davranmıştım. Daha ne kadar rezil edecektim kendimi?
Ellerimi yumruk yapıp yatağa vurmaya başladığım sırada tenime batan kâğıt parçasıyla olduğum yerde kaldım. Kâğıdı elime alıp tanıdık gelen el yazısını okumaya başladım.

Sevgili Karıcım,
Öyle güzel uyuyordun ki seni uyandırmaya kıyamadım. Birkaç günlüğüne şehir dışında olacağım. Sakın bir delilik yapma. Uslu ol. Geri döndüğümde kaldığımız yerden devam edeceğiz. - ARAS

Kâğıdı okuduktan sonra buruşturup odanın bir köşesine fırlattım. Uslu olmuş. Geri döndüğümde kaldığımız yerden devam edecekmişiz. Hah. Avucunu yalarsın kas yığını.

Karnımın guruldadığını fark edince yataktan kalkıp aşağı inmeye karar verdim. Tabi önce duşa girmem gerekecekti. Odadan çıkıp banyoya doğru depar attıktan sonra aynanın karşısına geçip kendi tipimi incelemeye başladım. Saçlarımın halini görünce bağırmamak için dudağımı ısırmıştım. Bu saçı kendine getirmek epey zamanımı alacaktı. Şimdi Aras seni bu tipinle gördü ya kesin bu yüzden kaçtı. İç sesim sağolsun hiç susmak bilmiyordu. Ama haklıydı da. Bu tipimle evlat olsam sevilmezdim. Gerçi sevilmiyordum ya neyse. Birkaç dakikada duş alıp neredeyse yarım saat boyunca saçımla uğraştım. Baktım kötü saç günlerimden birini yaşıyorum ev topuzu yapıp saç olayını bitirdim. Üzerime de eşofmanlarımı geçirip aşağı kahvaltıya indim. Açlıktan ölüyordum. Kısa sürede önümdeki her şeyi silip süpürmüştüm. Eskiden olsa bu kadar yiyemezdim. Evlilik tüm metabolizmamı bozmuştu sanırım. Kahvaltıyı bitirmiş Ayşe'nin etrafı toplamasına yardım ederken kapı çaldı. Diğer çalışanımız Merve kapıyı açmaya gitmişti. Kimin geldiğini merak edip kafamı kapıya çevirdiğim sırada küçük kız kardeşim,

Artık Özlemek İstemiyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin