22.BÖLÜM "Yalnız"

26.6K 1.1K 41
                                    

DÜZENLENMİŞTİR.

*Bölüm şarkısı Soner Avcu-Yalnızlıklar*

Şaşkınlık. Afallama. Korku. Odaya hakim olan duygulardı. Bana gelince, hissettiğim tek şey boşluktu. Uçsuz bucaksız kocaman bir boşluk. İnsanın içi bu kadar boş olabilir miydi? Baktığı yerde hiçbir şey görememek, ayakta durduğu halde zemini hissedememek, ağladığını bildiği halde göz yaşlarının tadını alamamak, bu kadar gerçekken aslında bir hiç olmak.. Bunların olmasına imkan var mıydı? Ya sevdiğine inancın tamken bir anda bütün inancını kaybetmek.. Bundan bir saat öncesinde ne kadar huzurlu olduğumu anımsadım. Sevdiğim adam tarafından sevildiğimi hissediyordum. Ya şimdi hiçlik denizinde gemisi batmış, mürettebatı ölmüş bir kaptan kadar yalnız ve çaresizdim. Sevdiğim adam avuçlarımdan kayarken tepkisizce onu izliyordum. Bana eşlik eden tek şey gözyaşlarımdı.
Sessizlik kulaklarımın çınlamasına sebep olurken gücümün tükendiğini hissettim. Daha fazla dayanamayacaktım. Yalnız kalmaya ihtiyacım vardı. Aras'ın Melek denen o kızla öpüştüğü sahne aklıma kazınmıştı sanki. Gerçek bir öpüşme olmasa da Aras çekilmemisti. Tuna'nın beni zorla öptüğü anı anımsadım. Geri çekilip onu tekmeledigimi dün gibi hatılıyordum. Peki ya Aras? Neden karşı çıkmamıştı? Lanet olsun neden canım bu kadar yanıyordu?

"Sen öldün Melek." Sessizliği bozan Aras oldu. Ses tonuna yansıyan acıyı farkettim. Canı yanıyordu. Bu kız yüzünden acı çekiyordu. İçim alev alırken gözyaşlarım yanaklarımdan süzülmeye devam etti.

"Ölmedim sadece gittim. Sana her şeyi açıklayacağım aşkım." Melek, aşkım dedikçe soluduğum her nefes boğazıma takılıyordu.

"Seni dinliyorum." Elini saçlarına daldıran Aras çevresindeki tek insan Melekmiş gibi ona kilitlenmişti. Odadaki herkes gibi bende açıklamayı bekledim.

"Kazayı yarı felçli atlattım. Bir daha asla yürüyemeyecektim Aras. Ömür boyu yatalak olacaktım. Senin karşına öyle çıkmaktansa beni öldü bilmeni tercih ettim. Ailemle birlikte Amerika'ya gittik. Tedavi olurken asla pes etmedim. Oradaki doktorlar sayesinde şu an ayaktayım ve senin aşkınla tabi. Seni düşünmeden geçirdiğim bir günüm bile olmadı. Toparlanır toparlanmaz yanına döndüm ve işte karşındayım." Sesli bir şekilde yutkundum. Kızın söylediklerini idrak etmeye çalışıyordum. Aras Melek'e şok olmuş bir ifadeyle karşılık verdi. Ne diyeceğini bilemez gibiydi.

"Çok yanlış bir şey yaptın Melek. Hepimiz öldüğünü kabullenmişken geri dönüp hayatına kaldığın yerden devam edemezsin." Doruk ve Doğu Burak'ın söylediklerine hak verircesine kafa sallarken Aras sessizliğini korudu.

"Özür dilerim Burak. Hepinizden özür dilerim ama buna mecburdum. Her şeyi telafi etmek adına buradayım. Aras'a yaşattıklarımı unutturmak için her şeyi yapmaya hazırım." Ne saçmalıyordu bu kız? Aras'ın benimle evli olduğunu bilmiyor muydu yoksa? Doruk aklımı okumuşçasına,

"Her şey için çok geç artık. Aras evli ve mutlu. Üzgünüm ama senin bu tabloda yerin yok." diye mırıldandı. Eylül bakışlarını Doruk'a çevirip hafifçe tebessüm etti. Sanki sevgilisine benim yerime teşekkür ediyor gibiydi.

"Ev.. Evli mi? Ne demek evli? Kiminle?" Tüm gözler bana dönerken olabildiğince güçlü görünmeye çalıştım. Eylül'ün kolunu bırakıp tek başıma ayakta dikildim. Gözyaşlarımı silerken Aras'a bakmaktan alıkoyamadım kendimi. Varlığımı yeni fark edercesine bana kilitlenen mavi-yeşil gözlere ilk kez bu kadar kırgın bakıyordum. Bakan ben değil de kalbimmiş gibi.
Doğa kendini tutamayıp Melek'in sorusunu kabaca cevapladı.

"Nefes'le evli canım. Sabah akşam boş boş Aras'ı düşüneceğine birazcık araştırma yapsaydın evli olduklarını sende öğrenirdin." Sözlerindeki iğneleme Melek'e olan hoşnutsuzluğunu simgeliyordu.

Artık Özlemek İstemiyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin