25'🩸

1K 61 11
                                    

Sanki beni hiç duymamış gibi çıkıp gitmişti. O gider gitmez tezgah sandalyesine oturup elimi alnıma koyarak bıkkın ve ağlamaklı bir nefes bıraktım.

Sürekli beni yanlış anlamasından bıkmıştım. Ne anlamak istiyorsa onu anlıyor sonra da hatalar yapıyordu. Ve bu durumdan zararlı çıkan tek kişi bendim.

"Yaptığını beğendin mi Bahar?"

Eniştem sinirle bana karşı konuştuğunda başımı kaldırıp ona baktım. Bana öyle kızgın görünüyordu ki içinden beni öldürmek istediğine emindim.

"Bahar'ın bir şey yaptığı yok Koray. Çağan ne anlamak istiyorsa onu anlayıp hep böyle yapıyor."

Ablam beni korumak istemişti ama bu eniştemi daha da sinirlendirmişti.

"Bana kardeşini koruma Alev. Çağan hiçbir zaman öyle bir insan olmadı. Onu bu hale getiren Bahar oldu."

"Kusura bakmayın ama kardeşimi ezdirmem. Kardeşimin de söylediği gibi Bahar Çağan'ın eski halini seviyordu Şan olduktan sonra ki halini değil."

Eniştem ellerini sertçe bar tezgahına vurup sinirle nefesini bırakarak cevap vermişti.

"Burada oturur sizinle sabaha kadar bu konuyu tartışmak isterdim ama bu sadece zaman kaybı olur."

Sözlerinin ardından bir öfkeyle bize döndüğünde korkuyla gözlerimi kapattım.

"Bizi ne hale getirdiğine bak Bahar."

"Koray-"

Eliyle ablama durmasını işaret edip öfkeli bakışlarını bana çevirdi.

"Kardeşimi paramparça ettin eşimi strese soktun. Çağan bu kapıdan çıktıktan sonra bir daha asla giremeyeceğini bildiği için şimdi kim bilir hangi şehrin biletini alacaktır. Ya ablan Bahar?"

Üzerime doğru yürümeye başladığında elim ayağım titremeye başlamıştı. Gözlerimden yaşlar ardı ardına akıp gidiyordu.

"Çağan umrunda değil onu anladık. Ya ablan? Ne kadar tehlikeli bir hamilelik geçirdiğini bile bile bu durumları ona yaşatmak sana zevk mi veriyor?"

Dişlerini sıkarak konuşuyordu ve belki erkek olsam yüzüme yumruğu geçirirdi.

"Koray yeter bence."

"Sen karışma Alev."

"Tamam..." diyerek konuyu daha fazla uzatmadan oturduğum yerden kalktım.

Bacaklarım zangır zangır titriyordu.

"Ben gidiyorum."

Her adımımda titremem artsa da evden çıkmayı başarmıştım. Seneler Çağan'dan yalnızca bu huyunu almamıştı. Onun yanlış anlaşılmaları yüzünden bende suçlu durumuna düşüyordum.

Bahçeden çıkmak için ilerlerken önüme bir adam geçmiş ve beni durdurmuştu.

"Bahar hanım araba burada."

Adamın yüzüne bakmadan cevap verdim.

"Gerek yok."

"Kesin görevlendirildim efendim."

Bıkkın bir nefes vererek bakışlarımı adama çevirdim.

"Sana gerek yok diyorum neyini anlamıyorsun?"

"Ama efendim-"

"Sana! Gerek! Yok! Dedim! Be! Adam!"

Her kelimemde adamın göğsüne bir yumruk atmıştım. En sonunda hıçkırıklarımın arasından adamı tüm gücümle itmek istemiş ama omzumun sızısıyla dişlerimi sıkarak iki dizimin üzerine çökmüştüm.

GÖR BENİ🩸 (+18) (TOXİC SERİSİ V)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin