Kalbim öyle hızlı atıyordu ki duygularımı belli etmemek için kendimi olan gücümle kasıyordum. Merdivenleri inerken beni izleyişi yüreğimi darmaduman etmişti.
Kutlu'dan uzaklaşarak olduğu yerde donakalmıştı. Gözleri dehşet içerisinde açılmış ve şoka girmişti. Onlara doğru yaklaşarak hepsinden biraz uzakta durarak önce ablama baktım.
Beni gördüğü anda gözlerinden yaşlar süzülmeye başlamıştı. Yeniden Çağan'a döndüğümde dudaklarının arasından öyle sıcak bir nefes bırakmıştı ki uzağında olmama rağmen o alkol kokusunu almıştım.
"Sen nasıl..." demişti çatallaşan sesiyle.
Mimiklerimi kontrol etmeye çalışarak karşımda acı içerisinde bana bakan adama sakince cevap verdim.
"Ölüm yıl dönümüm kutlu olsun Çağan Şan." dedim sakin bir ses tonuyla.
Aldığı cevapla bir adım geri sendelemişti. Dokunsak yere yığılacaktı.
"Gördüm... Senin kül olduğunu gördüm."
"Ha araçtan mı bahsediyorsun. Evet kül oldu ama eski Bahar o araçta öldü."
Kutlu'nun verdiği cevabı sanki duymamış gibi sadece bana odaklanmıştı.
"Seni koruyamadım sandım. Ben... Ben seni kaybettim sanarken sen..."
Öyle donuk ve kesik konuşuyordu ki cümleleri bir araya getiremiyordu.
Ona sarılmak ve yaşadığımı hatta kavuştuğumuzu söylemek istiyordum ama bize yaşattıkları ve bir senedir kendimi hazırladığım bu plandan asla cayamazdım.
"Sen... Bunu bana nasıl yaptın?" dedi kaşlarını çaresizce çatarak.
"Sizin yaptıklarınızın yanında bizimkiler henüz koca bir hiç Çağan Şan."
"Kes sesini!"
Ablam Kutlu'ya öyle tiz bağırmıştı ki Kutlu öfkeli bakışlarını ablama çevirmişti. Ablam Kutlu'nun üzerine yürüyerek tehditkâr bir tonda konuşmaya devam etmişti.
"Eğer tek kelime daha edersen bu sefer gerçekten ölürsün duydun mu beni?"
"Sen beni tehdit edemezsin."
"Öyle bir ederim ki kim olduğunu bilemezsin."
"Göreceğiz-"
Ablamla Kutlu'nun arasında ki tartışmayı kesen Çağan bir anda kendini evin dışına atmıştı. Ablam ölümcül bakışlarını Kutlu'dan çekip bana çevirmişti. Ama yüz ifadesi anında yumuşamıştı.
"Bahar..."
Bana doğru bir adım attığında elimle durmasını işaret ederek kendimden emin bir şekilde cevap verdim.
"Sakın, sakın öyle bir harekette bulunma abla."
Aldığı cevapla hayal kırıklığına uğrayan ablam dolu gözlerini yere indirip burnunu çekti.
"Nasıl yaptın?" diyerek yeniden bana döndü.
Bu sefer dolu gözlerinin arkasında koca bir yıkıntı vardı.
"Hadi Koray ve Çağan'ı anladım. Peki ya ben? Benim ne suçum vardı? Bana bunu nasıl yaptın?"
Dudaklarımı birbirine bastırarak usulca yutkundum.
"Neden yapmayım abla? Senelerdir bana ve aileme yaşattığınız onca şeyden sonra neden yapmayım?"
"Ben ne yaptım sana Bahar? Hep yanında durdum ve hep korudum seni. Sen benim küçük kız kardeşimdin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖR BENİ🩸 (+18) (TOXİC SERİSİ V)
Teen Fiction"Neden o? Neden ben değil de o? Onun değil de benim yapamadığım şey ne Çağan?" Gözyaşlarım yanaklarımdan süzülüp giderken sözlerime devam ettim. "Gör artık beni..." Ciddiyetini takınmaya devam ederek benden bir adım daha uzaklaştı. "Ben mi seni görm...