52'🩸

858 49 12
                                    

"Tetikleyecek cümleleri kurmamaya dikkat edin ve fazla temas kurmayın."

Karşımda ki çalışanın uyarıları canımı öyle derin yakıyordu ki, söylediği her kelime okun ucunda ki ateş misali saplanıyordu.

Kapıyı açtığında donuk bakışlarımı odaya çevirdim. Gördüğüm manzara karşısında yıkılmıştım. Üzerine giydirdikleri elbisenin kolları arkasından bağlıydı. Ellerini ve kollarını kullanmasına izin verilmiyordu.

Saçı başı dağılmış ve yüzünde derin bir yorgunluk vardı. Beni görür görmez anlık ayağa kalkmış ve özlemle yüzüme bakmıştı.

"Bahar..."

Ses tonunda özlem hissetmiştim. Ona doğru yürürken içimde fırtınalar kopuyordu. Yüzümde ki üzüntüyü gizlemeye çalışarak karşısına oturdum. Aramızda masa vardı. Ona sarılmadığım ve cevap vermediğim için üzülerek kalktığı sandalyeye yeniden oturmuştu.

Bir şey söylememi bekliyordu. Bütün olayların üzerinen bir hafta geçmişti ve onu bir haftanın sonunda ilk defa ziyarete geliyordum.

"Neden beni görmeye gelmedin?" dedi kırgın sesiyle.

Bakışlarımı dizlerimin üzerinde ki ellerime çevirdim.

"Yüzüm yoktu." dedim kısık bir sesle.

"Sen, sen bir şey yapmadın ki prensesim. Hepsini p hainler yaptı. Bize, bize tuzak kurdular."

Tırnaklarımı tenime batırarak sadece ağabeyimi dinlemeye devam ediyordum.

"Ama sen intikamımızı alacaksın ve beni buradan kurtaracaksın değil mi? Ben sana bir senedir bunu öğrettim öyle değil mi?"

Cümleleri o kadar karışıktı ki ağabeyimi böyle görmek beni kahrediyordu. Bakışlarımı hala ellerimde tutmaya devam ediyordum.

"Sen, sen onları öldüreceksin değil mi?"

"Hayır." dedim boğuk bir sesle.

Verdiğim cevap üzerine sessiz kalmıştı. Bakışlarımı ağabeyime çevirdiğimde yüzüne gelen hafif siniri görebiliyordum.

"O gece seni götürdüklerinde peşinden gelmek istedim. Seni kurtaracağıma dair söz verdim ama peşimden geldi. Aras..."

"Aras?" dedi kaşlarını çatıp başını hafif sağa doğru eğerek.

"Bana zarar vermeye çalıştı ve Çağan onu öldürdü ağabey. Ayaz da Çağan'ı vurdu."

Gözyaşlarım yanaklarımdan süzülüp giderken ağabeyim daha da sinirlenmişti.

"Öldü mü?"

Başımı iki yana hızlıca salladım.

"Çok şükür yaşıyor."

"Çok şükür mü?" dedi tınısını keskinleştirerek.

Yalvaran gözlerle baktım ona.

"Ağabey evet onlar bize zarar verdiler ama babamın ölümünden onlar sorumlu değil. Bunu anlaman gerekiyor çünkü ben-"

"Git."

Sözümü yarıda keserek bakışlarını sağ tarafa çevirdi. Söylediklerimden sonra yüzüme bile bakmayacağını biliyordum.

"Ağabey-"

"O iti hala sevdiğine inanamıyorum! O adam sana ne kadar zarar verdi! Ama sen, sen hala seviyorsun! Git! Sende onlardan olmuşsun! Git!"

Ses tonu artmaya başladıkça öfkesi de artıyordu.

"Bir daha sakın buraya gelme! Defol!"

Defol derken bir anda ayağa kalkmış ve sandalyesi düşmüştü. Aynı saniyelerde çalışanlar odaya girmiş ve ağabeyimi tutmuşlardı.

GÖR BENİ🩸 (+18) (TOXİC SERİSİ V)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin