Gözlerimden yaşlar süzülürken annemin sözleri yediğim tokattan daha ağır gelmişti.
"Ben senin ölüm haberini aldığımda ölüyordum be!"
Bu benim annem değildi. Bana öyle yabancı bakıyordu ki kendi annemi tanıyamamıştım.
"Hadi buradakiler düşünmedin. Beni de mi düşünmedin? Babandan sonra seni kaybettim ben seni!"
Bakışlarımı etrafıma çevirdim. Annemin hemen arkasında Burak vardı. Biraz uzakta ise Koray Şan bizi izliyordu.
"Sen bunu bana nasıl yaptın! Nasıl!"
Yüzüme yediğim ikinci tokatla birlikte kalktığım sandalyeye geri düşmüştüm.
"Anne tamam dur-"
"Sen karışma!"
Ablam araya girmeye çalışmış ama annem onu itmişti. Gözlerinde öyle büyük öfke vardı ki karşısında lal olmuştum
"Sen nasıl Kutlu'nun aklına uyarsın! Sen bana bunları nasıl yaşatırsın!"
Bir kez daha vurmak için elini kaldırdığında Burak tutmuş ve anneme engel olmuştu.
"Anne yapma."
Annem Burak'ın sözüyle elini bıkmış bir ifadeyle indirmişti.
"Ben nasıl bir evlat yetiştirmişim! Babanın mezarda kemikleri sızlıyordur!"
Babamın lafı geçtiğinde kendime hakim olamayıp ayağa kalkmış ve anneme büyük bir hayal kırıklığıyla bakmıştım.
"Bırak anne değmez, yüreğini bir kez daha yorma."
Burak'ın sözleri beni daha da yıkmıştı. Bana öyle büyük kırgınlık ve nefretle bakıyordu ki nefes alamamıştım.
"Ne oluyor lan burada!"
"Şşş yavaş, geri bas!"
Kutlu gür sesiyle evin içerisine girdiği anda Koray Şan onu tek hamlesiyle geriye itmişti.
"Kes lan! Çekil önümden!"
"Sen!"
Burak ikisinin tartışmasına gür sesiyle bağırarak cevap vermişti. Onu ilk defa böyle görüyordum.
"Ne yaptın lan sen!"
Burak hiç beklemediğimiz bir şey yaparak Kutlu'nun üzerine atlamış ve yüzüne yumruk atmıştı.
"Sen nasıl böyle bir şey yaparsın lan! Bize bunları nasıl yaşatırsın!"
Burak ikinci yumruğunu kaldırdığında Kutlu tutup geriye itmişti.
"Sakın! Sakın bir daha aynı şeye kalkışma!"
Koray Şan hep yaptığı gibi geri çekilip onları izlerken ablam ayakta durabilmem için kollarımdan tutmuştu.
"Lan madem hastaydın o zaman neden gelip bize söylemedin! Neden Bahar'ı da kendini de öldü gösterip bizi kahrettin şerefsiz!"
"Neden mi! Neden mi!-"
"KESİN!"
İşte o ses içimi titretmişti. Nefesimi tutarak gözlerimi kapattım.
"Bir sen eksiktin."
Kutlu'nun cevabıyla gözlerimi yeniden açtığımda Erhan ağabeyin Kutlu'nun tam karşısında durmuş ve gözlerinin içine öyle duygusuz bakmıştı ki tuttuğum nefesi bırakıp dudaklarının arasından çıkacak iki kelimeyi beklemiştim.
Ama Erhan ağabeyim iki kelime etmeden önce Kutlu'nun ensesinden tutup kendine çekerek ona sıkıca sarılmıştı. O görüntüyü gördüğüm anda gözyaşlarımı durdurmayı kesmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖR BENİ🩸 (+18) (TOXİC SERİSİ V)
Ficção Adolescente"Neden o? Neden ben değil de o? Onun değil de benim yapamadığım şey ne Çağan?" Gözyaşlarım yanaklarımdan süzülüp giderken sözlerime devam ettim. "Gör artık beni..." Ciddiyetini takınmaya devam ederek benden bir adım daha uzaklaştı. "Ben mi seni görm...