Bölüm:22

1.4K 95 34
                                    

{Kızlarrrr okunmalarla beğeniler arasında uçurumlar var pamuk eller votelere, yorumlarınızı da merak etmiyor değilimm. İyi okumalar...🙏🏻}

Nasıl olmuşsa Maria, Mateo'nun ölümünü öğrenmiş evin yüzlerce metre ötesine acı çığlıklarını ulaştırmayı başarmıştı. Bu daha yeni durulan vicdan muhasebemi diriltmiş beni yine ikilemde bırakmıştı.

"Arkadaşın için endişelenmeyi bırak vicdanını susturmalı," dediğinde camdan yansımasına baktım.

"Ama susturamıyorsa," dedim düşünceli bir sesle.

Sesli bir nefes verdi.

"Heja bak öldürmek zorunda kalmış. Üstelik işin içinde tecavüz girişimi varken söyler misin vicdan yapmak neyin nesi?" Avuç içiyle sırtımı sıvazladı "Kim olduğunu bilmiyorum ama bence üzülmeyi bırakmalı." Başını omzuma koyduğunda gözyaşım üzerine damladı ve yayıldı. "Ve sende bırakmalısın."

Bunu ben de söylüyordum kendime ama etkili olmuyordu. Sürekli bir empati haline evriliyordum ve oradan çıkmak neredeyse imkansızdı. Sonra bir şey oluyor fikirlerimi zehirliyordu. İşte tam bu noktada artık birine fısıldamam gerektiğini düşünüp, üçüncü bir göz gibi kardeşime anlatmıştım. Sanki başka birinin hikayesini anlatıyor gibi soğuk ve mesafeli.

"Bu sır tamam mı?"

Beni daha çok sardığında ne kadar güvenli bir liman diye düşündüm. Uzun zamandır hissetmediğim bir tanınırlık.

"Söz veriyorum buradan dışarı çıkmayacak."

Çenemi omzuna yaslayıp gözlerimi kapattım. Henüz bir şey düşünmeme fırsat kalmadan konuşmuştu.

"Heja," Ses tonu beni tedirgin edecek kadar sorgulayıcıydı. "Bu arkadaşın kim?"

Gözlerimi araladım.

"Biri işte," dedim hızla.

Başını salladığını hissettim. Kafasında milyonlarca soru işareti olduğuna emindim. Ama sorun şu ki hiçbirinin cevapları bende değildi.

"Biri," dedi tekrar edercesine. "Çok fazla badire atlatmış olmalı."

Dışarıda ki sık ağaçlara kaydı bakışlarım. Hector'un dalıp gittiği yerlere gitmiştim sanki. O, her daldığında ne gördüğünü düşünüp durmuştum ama şimdi Jiyan'ın sorusuyla bir film şeridi geçmişti önümden. Sanırım cevabını bulmuştum. O geçmişini ve yaşanmışlıklarını görüyordu, ben ise onun yaşattıklarını.

"Öyle," dedim durgun bir sesle. Kısa bir sessizlik oluştu. Sanki o da kelimelerini toparlamak istercesine köşesine çekilmişti.

"Peki bana söylemen gereken bir şey var mı?" dediğinde başımı kaldırıp gözlerine baktım. Onun bakışları bir süre camda gezindikten sonra beni bulmuştu. Yanaklarım ısınırken, "hayır," diyebilmiştim.

Kaşlarını kaldırdı.

"Hayır öyle mi?"

Başımı onaylarcasına salladım.

"Neden bu kadar zayıfladın?"

Dudaklarım yukarı doğru kıvrıldı.

"Yalnız kaldım çünkü," dedim gerçekçi bir sesle.

Kıvrık kirpiklerinin ardından bana bakan gözbebekleri şüpheciydi. Burada yanlış giden bir şeylerin olduğunu anlamış gibi rahatsız davranıyordu.

SINIRDAKİ YABANCI  +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin