6 - Umudum

5.2K 224 50
                                    

Umudumun burnundan su gibi kan gelmeye başlayınca kapı arasından koşarak Umut'un yanına geldim ve masanın üzerinde duran peceteyi burnuna bastırdım.

Umut aglamaya başlayınca bende ağlamak istemiştim. Bağıra çağıra ağlamak istemiştim. "Umut bir şey yok ablam bir şey yok." dedim. O esnada bayılan Umut, Caner'in kucağından tam düşecekken Caner onu tutmuştu.

"Çabuk yere yatırın." dedi Atakan. Atakan ve Caner, Umut'u yere yatırıp yan döndürdü ve kafasını hafiften eğdi. Ben ise gözlerimin önünde bayılan Umut'a şok içinde bakıyordum. Atakan yerde yatan Umut'un nabzına baktı. "Abi hızlıcana hastaneye yetiştirmeliyiz. Çok acil." dedi Atakan. Caner, Umut'u kucağına aldıktan sonra hızla ayaga kalkıp Atakan'la salondan çıktıklarında Metehan yanıma gelip iki eliyle çenemi tuttu.

"Sakinleş elma şekeri. Umut iyi olacak." dediğinde gözümden yaş düşmesine izin vermiştim. Metehan anlımdan öptüğünde ona sarılarak ağlamaya başladım. Hıçkırıklarım evi inletti. O esnada salondan ayak sesleri geldi. "abi hızla gitmeliyiz. Peşimizden gelirsiniz. " Ses Caner'e aitti . Metehan başını salladığında koşar adımlarla çıkmıştı Caner. "Kardeşin uyandığında yanında seni istemez mi? Hadi hazırlan güzelim peşlerinden gidelim." Başımı iki yana salladım.

"Hemen gidelim hazırlanacak bir şey yok lütfen hemen."

Gözlerim sel olmuştu. Öyle desem bile Metehan çıplak kollarım için siyah sweatshirt giydirdi.

Evden hızla çıkarak arabaya ön koltuğa bindim. Kemerleri taktığımızda hızla hastaneye gitmeye başladık.

Düşünme becerilerini kaybetmiştim resmen.

Umut'um,

Annemin emaneti,

Yaşam amacım,

Hayatımın ilacı,

Ölme ablam. Lütfen ölme. Benim için yaşa.

Hastaneye gelene kadar yoğun bakıma alınmıştı. Yoğun bakım ünitesinin önünde öylece kalmıştım.

Ailenin bütün üyeleri kapının önüne dizilmişti. Esma Hanım ve ikizler beni avutmaya çalışıyordu. Hastane kuralları gereği Yakup yoğun bakıma alınmamıştı. Kimlik üzerinde kardeş gözüküyordu. Hastane Yakup'a aitti istese gidebilirdi ancak torpille girmek istememişti. Sadece uzaktan durumunu takip ediyordu.

Saatlerce yoğun bakımda kaldı. İçeriden doktor maskesiyle çıkarak karşımıza geldim ağlamaktan şişen gözlerle ayaklanıp doktora doğru yürüdüm. "Kan vermemiz lazım. 0Rh pozitif. " Başımı iki yana salladım. "Benim 0Rh negatif." Başımı Metehan'a çevirdiğimde gülümseyerek göz yaşlarımı sildi. "Üzülme abicim benim kan grubumla uyuşuyor. " dediğinde içimde umut kırıntısı dolmuştu. Metehan kan verdikten sonra hızla kanı içeri götürmüşlerdi. Yoğun bakımın önünde olan sandalyeler de oturarak ellerimle yüzümü kapattım. Esma Hanım bana saldırdığında hıçkırıklarımın hastaneyi inletmesine izin verdim.

"o daha altı yaşında anne!" Öz anneme ilk defa kardeşim için ağlarken anne demiştim...

Esma Hanım'ın omuzunda ağlıyordum. "Kardeşimiz iyileşecek." dedi sert ses. Kafamı kaldırıp konuşana baktım. Yakup vardı. Gözümden süzülen yaşı silerek konuştu.

"Merak etme onun bugün ölmesine izin vermeyeceğim." diye eklediğinde gülümseyemedim. Esma Hanım göz yaşımı silerek gözlerime baktı. "Umut ölmeyecek topla kendini prensesim." Başımı eğerek iki yana salladım.

"Başaramadım. Ona düzgün bir abla olamadım. Her hafta sonu pazarda satılmayacak raddeye gelen sebze, meyveler yemekten hastalandı benim kardeşim. Ona doğru dürüst yemek yediremedim. Evde olan minik soba yeterince ısıtmadı. Hiçbir şey yetmedi. Keşke o gün gurur yapıp, o kadının evinden kaçmasaydım diyorum."

Eksik Parça [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin